THY'nin tarifeli uçağıyla gece İstanbul'dan Samsun'a getirilen Tulum'un cenazesi, ailenin evinin bulunduğu Havza İlçesi'ne götürüldü. Daha sonra Değirmenüstü Mahallesi'ndeki evden alınan cenaze buradan ilçe merkezindeki Kevser Cami'ne taşındı. Kevser Cami'ndeki törenin ve kılınan cuma namazının ardından cenaze toprağa verilmek üzere Ladik İlçesi Başlamış Köyü'ne götürüldü.

EŞİNİN YANINA DEFNEDİLDİ

Döndü Tulum burada, 18 yıl önce trafik kazasında kaybettiği eşinin yanına toprağa verildi. Cenazeye Tulum'un yakınları ile Havza Kaymakamı Erol Rüstemoğlu ve Ladik Kaymakamı Kadir Perçin'in de aralarında bulunduğu bazı kuruluşların yetkilileri katıldı. Bu arada, açıklamada bulunan 6 kardeşten Kutluay Tulum, aile adına dava açtıklarını ve avukatlarının davayı takip ettiğini söyledi.

DÜNYAYI AYAĞA KALDIRIRLAR

Haklarını sonuna kadar arama kararında olduklarını ifade eden Tulum, şunları kaydetti:

'Biliyorum devletimiz de arkamızda. Devletimizin yardımı ile hakkımızı savunacağız. Tek isteğimiz insanlarımız ve diğer ırktan olanların aynı sorunlarla karşılaşmaması. Biz canımızı kaybettik, başkaları aynı acıyı yaşamasın. Dünyanın her hangi bir yerinde bir Norveçliye bir şey olsa dünyayı ağaya kaldırırlar. Bu bir dünya ayıbı. Norveç dünyanın en zengin ülkesi ama insanlık adına en geri ülkesi. Burada ırkçılık yapıldı. Bizi kendilerinden görmediler. İkinci sınıf insan muamelesi uyguladılar.'

40 DAKİKA KAPIDA BEKLEDİLER

Ambulansın geç gelmesinin ve ekiplerin geç müdahalesinin annesinin ölümüne neden olduğunu söyleyen Tulum, 'Annemi ölüme terk ettiler. 40 dakika sonra ekip içeri giriyor. Annemi kalp yetmezliğinden kaybettik, kalp krizinden değil. Biz Türk olduğumuz için bunları yaşıyoruz' diye konuştu. Döndü Tulum'un diğer yakınları da benzer sözlerle tepkilerini dile getirerek haklarını arayacaklarını söyledir.

ÖLÜM NEDENİ NORVEÇ!

Kalp, şeker, yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliği bulunan Döndü Tulum, 6 yıl önce "daha iyi bakılırım" düşüncesiyle 4 evladının yaşadığı Norveç'e gitti. Geçen hafta sonu birden fenalaşan talihsiz kadın için kızı Canan Uçarlı ve damadı Fedai Uçarlı ambulans çağırmıştı. Annesini kaybetme korkusuyla telaşa kapılarak '33 acil' yardım hattını tekrar arayan Canan Uçarlı'nın "Nerede kaldınız?" sorusunu yanlış değerlendiren görevlinin polisi araması üzerine olay patlak vermişti. Olay yerine 7 polis ekibi gönderilmiş, yere yatırılan Uçarlı ve eşine kelepçe takılmıştı. İçerde kurtarılmayı bekleyen hasta kadın ise, Hipokrat yemini etmiş doktorların, evin yakınında 40 dakika boyunca polisi beklemesi nedeniyle 'ihmal' yüzünden yaşamını yitirmişti. Türkiye ise önceki gün Ankara'daki Norveç Büyükelçiliği'ne nota vererek olayın araştırılacağını bildirmişti.

Kara kafa faşizmi

Norveç'te Türklere karşı bir önyargı olmadığını söyleyen Kutluay Tulum, "Ancak 'kara kafa' yargısı her yerde var, orada da var. Ben açıkçası bu olayda da faşizm olduğunu söyleyebilirim" demişti.

Üskül'den 'Devlet dediğin' uyarısı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Norveç Parlamentosu İçişleri ve Adalet Komisyonlarına yazı yazarak, polisin Türk ailesine saldırısıyla ilgili bilgi verilmesini ve ihmali olanlar hakkında gereğinin yapılmasını istedi. Üskül, şu ifadelere yer verdi: "Yaşam hakkı ile bu hakkın korunması ve devamına yönelik sağlık hakkı, insan haklarının en başında gelir. Devletten ve onun görevlilerinden beklenen, bu hakkın hayata geçirilmesi ve korunmasıdır." Üskül, komisyonlarının bilgilendirilmesini ve ihmali olanların cezalandırılmasını istedi./yeni şafak