Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, toz kontrolü yapılmadan yürütülen yol ve kaldırım çalışmalarının halkın özellikle de bebeklerin sağlığını tehdit ettiğini savundu.

Akdur, bu tür tozların astım, KOAH, kalp ve solunum yetmezliği olan bireyler için büyük bir tehlike oluşturduğunu da ifade etti.

Prof. Dr. Akdur, ANKA’ya yaptığı açıklamada, kurak ve sıcak havaların hüküm sürdüğü yaz aylarında, yol ve kaldırım çalışmaları sırasında büyük miktarda toz oluştuğunu ifade ederek, özellikle sokak ve caddelerde bu tür çalışmalar yürütülürken toz kontrolü yapılması gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde bu sokak ve caddelerdeki evlerde oturanlar veya dükkanlarda çalışanların hatta buradan geçmek zorunda kalanların büyük miktarlarda toza maruz kaldıklarını savunarak, “Bu tür tozlar, maruz kalan halk için özellikle de astım, KOAH, kalp ve solunum yetmezliği olan bireyler ile bebekler için büyük bir tehlike oluşturur. Bu nedenle de sokak ve caddelerde yürütülen her türlü inşaat işlerinde toz kontrolü yapılması gerekir” diye konuştu.
Akdur, toz kontrolü yapılmaksızın inşaat yapılan yerlerde yaşayanların özellikle de astım, KOAH, kalp ve solunum yetmezliği olanlar ile bebeklerin ya bu bölgelere girmemesi ya da bu bölgelere girerken tıbbi maske takmaları gerektiğini ifade etti.

-BELLİ ÇAPTAN DAHA KÜÇÜK TOZLAR, SOLUNUM YOLU İLE KANA KARIŞIP SAĞLIK SORUNLARA NEDEN OLABİLİR-

Her türden toz solunmasının insan sağlığına çok olumsuz etkileri olduğunu sözlerine ekleyen Akdur, “Solunan tozlar bizzat kendisi zarar verebildiği gibi, toz zerrelerine yapışan biyolojik ve kimyasal maddelerle de insan sağlığına zarar verir. İnşaat etüt ve yapısına göre çıkan tozların da yapısı ve parçacık büyüklüğü de değişir. Bu nedenle vereceği zararların kesin olarak kestirilebilmesi için tozun özeliklerinin bilinmesi gerekir. Bu nedenle de sokak ve caddelerin inşaatı sırasında oluşan tozları soluyanlara bu tozun ne gibi sağlık sonuçlarına yol açacağını kesin olarak söyleme olanağımız yok” dedi.
Ancak, inşaat tozlarının genellikle silisyum dioksit (silikat) ve benzeri parçacıklar yönünden zengin olduğunu söyleyen Akdur, “Tozla solunan silikat parçacıkları özellikle de 2.5 mikrondan daha küçük çaplı olanlar, solunduğunda soluk borularından geçerek akciğerlerin derinliklerine kadar iner, hatta doğrudan kana karışır ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle kronik obstriktif akciğer (KOAH) hastalığı, astım ve benzeri akciğer sorunu olanlarda ciddi sonuçlar doğurabilir” ifadelerini kullandı.

-MASKE TAKIN-

Sokak kaldırım ve yol inşaatı yapılan yerlerde çalışan esnaf veya ikamet eden sakinler başta olmak üzere günlerce toza maruz kalan insanların toz miktarını azaltmak için tıbbi maske takmasında büyük yarar olduğunu söyleyen Akdur, “Aksi takdirde, toz solunması ile akciğer hastalığı olanların nefes darlığı artar, bronşiti olanlar da spazm oluşur, nefes daralması gelişir. Astımlılar ani astım nöbeti geçirebilir. Bu nedenle de astım, KOAH, solumun yetmezliği, kalp yetmezliği olan kişilerin bebeklerin bu tozlu bölgelere girmemesi gerekir. Bu bölgeye girmek zorunda olanlar tıbbi bez maske takarak iri partiküllü parçacıklardan kendilerini koruyabilirler” dedi.

Tozlarla birlikte onların üzerine yapışan her türlü bakteri ve mantarın akciğerlere ulaştığını ve bulaşıcı zatürreeye neden olduğunu da söyleyen Akdur, “Bu sokaklar çok kalabalık dolayısı ile de toprağı mikrop ve mantarlardan zengin yerlerdir. Bu nedenlerle de bu sokakların tozu bu bakımdan daha kirli tozlardır. Tozun göze, kulağa ve buruna kaçması durumunda ciddi tahrişler ortaya çıkar” şeklinde konuştu. Tozun özellikle göze kaçmasının çok ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade eden Akdur, belediye tarafından halkın uyarılması gerektiğini ve toz açısından hassas kişilerin bu sokaklara girmemesi gerektiğini söyledi.