Yeni teşkilat kanunu hazırlanan Diyanet"e personel olabilmek için çevresinde "imanlı kişi" bilinmek şartı getiriliyor. Komşular ve tanıyanlara sorularak aday personelin "iman derecesi" öğrenilecek.

DİYANET İşleri Başkanlığı Teşkilat Kanunu ile başkanlık personeline çevresinde "imanlı kişi" olarak bilinme mecburiyeti geliyor. Mahalle baskısı uygulamasının yolunu açacak yeni düzenlemeye göre, Diyanet, ağırlığını imam hatiplilerden oluşan personelini işe almadan önce, "iman" derecesini öğrenecek. Bunun için Diyanet o kişinin çevresinden istihbarat çalışması yapacak, adayın çevresinde itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslami esaslara uygun olarak bilinir olup olmadığını araştıracak.

ÖZEL ŞARTLAR

Tasarının ilgili 29. maddesi, "Başkanlık personelinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen genel şartlar ile atanmalarında dini öğrenim yapmış olma niteliği arananlar için bu genel şartlar yanında "çevresinde, itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslám Dini esaslarına uygun olarak bilinir olması" şeklindeki ortak niteliğin bulunması şarttır" şeklinde düzenleniyor.

YÖNTEM BELLİ DEĞİL

Tasarıda, adayın iman durumunun nasıl tespit edileceği, çevresinden kendisiyle ilgili olarak hangi kriterlere göre bilgi alınacağıyla ilgili bir düzenleme bulunmuyor. Bunun, aday personel için yaşadığı bölgede komşular ve tanıyanlar üzerinden istihbarat çalışması yapılmasına yol açacağı belirtiliyor.

Tasarının yasalaşması halinde diyanet dünyasına getireceği bir başka yenilik ise başkanın seçimi ve görev süresi. Tasarı, başkanın, aday belirleme kurulu tarafından sıralanan üç kişinin arasından Bakanlar Kurulu tarafından seçilmesini öngörüyor. Başkanın görev süresi beş yılla sınırlanıyor ve süresi biten başkan, ikinci defa atanabilecek.

İZİNSİZ CAMİ YOK

Yeni düzenlemeye göre Başkanlık izni olmadan hiçbir cami açılamayacak ve yalnızca başkanlık tarafından yönetilecek. Camilere ait her türlü müştemilatın denetim ve yönetimi de başkanlığa bırakılacak. Herhangi bir yerde yapılması planlanan camiye ruhsat verilebilmesi için mülkiyetinin hazineye ya da bir kamu kuruluşuna geçirilmesi şartı getiriliyor. Cami altı dükkanlarının gelirleri de camilere bırakılıyor.

YARDIMDA YENİ DÜZEN

Cami cemaatinden toplanan yardımlar da tasarıda, "Başkanlığın görev alanına giren konularda faaliyet gösterme üzerine kurulan dernek ve vakıflar tarafından cami ve mescitlerde yapılacak yardım toplama faaliyetleri Başkanlığın veya ilgili müftülüğün müsaadesine bağlıdır. Bu dernek ve vakıflar tarafından cami ve mescitlerde yapılacak yardım toplama faaliyetleri ile Başkanlığın dini tesis yapımı ve sel, yangın, deprem gibi tabii afetler nedeniyle açacağı yardım kampanyaları, 2860 sayılı Kanunun kapsamı dışındadır" şeklinde düzenleniyor.