TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in, meslek liselerinin katsayı sorununu aşmak için hiç kimsenin yüksek eğitim alma hakkı engellenemez diyerek ortaya attığı "İmam Hatip Liseleri'ni örgün eğitim içine alma" önerisine iş ve eğitim dünyasından destek geldi

TÜSİAD Başkanı olduktan sonra ilk kez basın karşısına geçen Ümit Boyner, katsayı adaletsizliğinin sadece imam hatiplerin sorunu gibi algılanmaması gerektiğini belirterek, "Dini ve etnik kimliği ne olursa olsun herkes yüksek öğrenim almaya hakkı olmalıdır" dedi. Çocuklarını imam hatiplere gönderen aileler için örgün eğitimde bir düzenlemeyi tartışmak gerektiğini vurgulayan Boyner, katsayı sorunun MEB ve YÖK'ün çözmesi gerektiğini söyledi. Boyner'in ortaya attığı öneriye iş dünyası ve eğitimcilerden destek geldi.

SEVİNDİRİCİ BİR YAKLAŞIM

İş dünyasının başındaki kişilerin, bu konulara el atmasının çok önemli olduğunu ifade eden Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Halil Etyemez, "İş dünyasının ve TÜSİAD'ın bakış açısıyla, bugün yapılan yorum arasında 180 derecelik bir dönüş var. Bu çok sevindirici yaklaşım. Çünkü iş dünyası mesleki eğitimin önünün kesilmesiyle, sanayinin, teknolojinin önünün kesildiğinin farkında" dedi.

BİZ MESLEK LİSESİ DEĞİLİZ

TÜSİAD'ın basına yansıyan bu tutumunu memnuniyetle karşıladıklarını belirten Önder Genel Başkanı Hüseyin Korkut şu değerlendirmeyi yaptı: "Buraya gelenlerin tamamı imam olmak içinde gelmiyor. Buraların teveccüh sebepleri belli. Büyük oranda düz liseden mezun olan öğrencinin aldığı derslerin tümünü derslerini alan okullar. Aslında bu anlamda İmam Hatiplilerin mağduriyeti kısmi. Mağdur olan kesim yüzde 93'ü oluşturan meslek lisesi tabanı. İmam Hatipliler meslek liseleri değildir. Bizi meslek lisesi çerçevesinde değerlendirilmesi doğru değildir."

DANIŞTAY GERİYE GÖTÜRÜYOR

Türkiye Gönüllü Eğitimciler Derneği Başkanı Yard. Doç. Dr. İbrahim Erdoğan ise şöyle konuştu: "Bütün çocuklarımızın önünün açılması lazım. Bu çocukları herhangi bir katsayıya tabi tutmamak gerekir. İmam hatibi bitirmiş bir öğrenci de iyi bir mühendis olabilir. Bunu örnekleri çok. Şu bir gerçektir ki Danıştay kararları Türkiye'yi geriye götürmekte."

10 YIL ÖNCEKİ TÜSİAD DEĞİL

İşin içinde olmayanların imam hatip liseleri için program çizmeye kalkmasının yanlış olacağını ifade eden Tüm İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüleri Başkanı Selahaddin Yazıcı, "TÜSİAD'ın bu konulara vakıf olması kolay değildir. İlahiyatçılarla istişare yapmalı. TÜSİAD, bu işin sonunun kendilerine zarar vereceğinin farkına vardı. Özgürlükler noktasında attığı adım sevindirici. TÜSİAD 10 yıl önceki TÜSİAD değildir. Ama TÜSİAD din uzmanlarından istişare almalıdır" diye konuştu.

Geleceğimiz için ara eleman çok önemli

Yıllardır meslek okullarının, imam hatiplerle aynı statüde tutulduğu için büyük zarar gördüğünü söyleyen Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu ise "Öyle ki bu iki okulun statüleri birbirinden çok farklıdır. Meslek liseleri için ayrı bir statü uygulanarak Türkiye'nin geleceği için bu okulların önü açılmalıdır. Ara eleman Türkiye'nin geleceği için çok önemlidir. Bunun planları Türkiye'nin 50 sene sonraki ihtiyacı göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Türkiye'nin ihtiyacı olan ara eleman yetiştiren Meslek Okulları'nın sayısının artırılması gerektiğine inanıyorum. Tabi ki meslek liselerinden mezun olan öğrenciler arzu etmeleri halinde yüksek eğitim de alabilmelidir" dedi.

Mesele topyekun çözülmeli

Türkiye'de eğitimde yaşanan sorunun ortadan kalkması için eğitim sisteminde kökü değişiklikler yapılması gerektiğini belirten işadamı Bülent Şanver şöyle konuştu: "Katsayı tartışmalarından sadece İHL değil, meslek okulları da büyük zarar görmektedir. Önce mesleği iyi tanımladıkta sonra önümüzdeki 50 yıl içinde Türkiye'nin hangi mesleklerde ara elemana ihtiyaç duyulacağının hesabı yapılmalıdır. Bu yapılamadığı için Türkiye'de tornacılar muhasebe, doktorlar da sanatçılık yapıyor. Eğitim düzeyi ne olursa olsun devlet herkese huzur içinde yaşayabileceği bir statü oluşturmalıdır."

Her iki okulun da hassas dengesi var

Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu Genel Başkanı ve Güral Porselen'in sahibi Erkan Güral ise Ümit Boyner'in açıklamalarına katıldıklarını belirterek, "Meslek liseleri ve imam hatipler farklı amaçlarda öğrenci yetiştirilmek için kurulmuş okullar. Mevcut statünün değiştirilmeye çalışılması, meslek liseleriyle imam hatip liselerini aynı statüde görmek kadar yanlış bir şey olamaz. İkisinin de hassas bir dengesi var ikisini de birbirine karıştırmamak lazım. İkisinin de kuruluş temel sebepleri çok farklıdır. Hem ailelerin tercih ettiği eğitim olarak baktığınızda hem de Türkiye'nin gerçeğini yansıtan bu iki eğitim kurumunun ayırt edilmesi gerekmektedir" diye konuştu. İmam hatiplerde okuyan çocukların önünü kesmek için meslek liselerinin de kurban edildiğini belirten Güral, "Bu öneri, ara eleman yetiştiren eğitim kurumlarının da önünü açacaktır."

Yenişafak