Soma faciasıyla ilgili soruşturmada, ölümlerin en yoğun görüldüğü S Panosu'na, iki yıldır yaşanan yoğun karbonmonoksit çıkışına rağmen inatla kazma vurulduğu ortaya çıktı. SABAH, şüphelilerin ifadeleri, savcıların soruları ve bilirkişi ön raporlarından çarpıcı bilgilere ulaştı. En dikkat çekici ifadeyi, şüpheli olarak sorgulanan Vardiya Sorumlusu Halil Sarı verdi. Sarı'nın ölümlerin en yoğun yaşandığı ve farklı galerileri içinde barındıran "S Panosu"na ilişkin şu bilgileri verdiği öğrenildi: "Hatırlamadığım bir tarihte, karbonmonoksit yoğunlaşması nedeniyle H2 yarı mekanize üretim durdu. Ayak (S Panosu) külle doldurulmuştu. Burada 6 ay sonra tekrar faaliyete başlandı. Yaklaşık 6-8 ay önce S Panosu'nda benzer şekilde karbonmonoksit yoğunlaşması olmuştu. Kül basılarak 2 ay daha üretim durdurulmuştu. Daha sonra tekrar üretime başlanmıştı. Bunlar benim hatırlayabildiklerim. İş güvenliği ile ilgili defterlerde bunlarla ilgili tam tarihleri içeren detayların olması gerekir." Sarı'nın verdiği bu ifade, ölümlerin en yoğun yaşandığı S Panosu'nun en az iki kez kül basılmasına rağmen üretime yeniden başlandığını gösterdi. 

"GAZI HİSSETMEDİNİZ Mİ?" 
Soruşturmayı yürüten savcılar da şüphelilere, "Bu gazı hissetmediniz mi, neden tedbir almadınız?" diye sordu. Şüphelilerin yanıtı, "Tehlike işareti veren sesli sistemimizden herhangi bir uyarı işareti almadık. Bu nedenle üretime devam ettik" şeklinde oldu. Savcılar bunun üzerine, "Peki sizi uyaracak sistem çalışıyor muydu?" dedi. Şüpheliler, "Cihazlar çalışıyordu. Ama sinyali vermediler" yanıtını verdi. 
İşte

O "TEK SAYFALIK" RAPOR
SABAH, "Ocak, son olarak mart ayında denetlendi, herhangi bir eksiklik bulunamadı" açıklamasının dayanağı olan rapora ulaştı. "İşletme Müdürü Akın Çelik ile görüşülerek" hazırlandığı bilgisini içeren tutanakta "İşyerindeki programlı teftişte noksan tespit edilmemiştir" denildi.

KÜÇÜK PATRON DA TUTUKLANDI
Soma'da 301 kişinin can verdiği maden faciasıyla ilgili "taksirle birden fazla insanın ölümüne sebebiyet vermek" suçlamasıyla yürütülen ve 25 kişinin gözaltına alındığı soruşturma kapsamında tutuklananların sayısı 8'e yükseldi. Madenin işletme müdürü Akın Çelik, mühendisler Yalçın Erdoğan, Ertan Ersoy ile emniyet vardiya amirleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık önceki gün tutuklanmıştı. Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan'ın oğlu ve Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan dün sabah adliyeye sevk edildi. Bu sırada "Zamanı gelince konuşacağız" diyen Gürkan'la birlikte adliyeye getirilen 5 şüpheli, denetimli serbestlik yasası kapsamında serbest bırakıldı. Emniyet vardiya amiri Mehmet Ali Günay Çelik ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. 

BİRBİRLERİNİ SUÇLADILAR 
Şirketin yönetim yetkisinin genel müdür Ramazan Doğru'ya devredildiğini gösteren bir belgeyi savcılığa sunan Gürkan, aynı ifadeyi denetimli serbestlik talebiyle sevk edildiği mahkemede de tekrarladı. Öğle saatlerinde gözaltına alınan Doğru ise ifadesinde, işletmedeki sorumluluk ve yetkilerin kendisine devri konusundaki tüm belgelerin sahte olduğunu iddia etti. Mahkemeye çıkarılan Doğru'nun tutuklanmasına karar verildi. Karşılıklı iddialar nedeniyle Doğru ile Gürkan'ın adliye koridorunda tartıştığı öne sürüldü. Savcılık, Aliağa Cezaevi'ne gönderilen Doğru'nun suçlamaları nedeniyle Gürkan'ın yeniden ifadesini alabilmek için mahkemeden ek süre talep etti. 

BU KEZ TUTUKLAMA KARARI 
Savcılık tarafından ikinci kez sorgulanan Gürkan, bu kez tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi. Sorgusunun ardından, Gürkan da tutuklandı. 

JANDARMA CEZAEVİNE TAKSİ İLE GÖTÜRDÜ
Soruşturma kapsamında tutuklanan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, jandarmalar tarafından taksi ile İzmir Aliağa Cezaevi'ne götürüldü. Gürkan ile kendisinden kısa süre önce tutuklanmasına karar verilen Soma Kömür İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru arasında, adliye koridorunda tartışma yaşandığı öne sürüldü. 

'BU AŞAMA'NIN SIRRI'
Başsavcı Bekir Şahiner'in 301 madencinin yaşamını yitirdiği kazayla ilgili soruşturmada şüphelilerin tutuklanma nedeni, "taksirle birden çok kişinin ölüm ve yaralanmasına neden olma" şeklinde açıklarken kullanılan "bu aşamada" ifadesini özellikle seçtiği ortaya çıktı. Savcılık soruşturmayı "bilinçli taksir" veya "ihmali davranışla kasten öldürme"ye dönüştürebilecek. Bu durumda savcılık, "ihmali davranışla kasten öldürme" suçundan dava açacak ve şüphelilere 25 yıla kadar ceza verilebilecek. 

2 GÜN ÖNCE GAZ SENSÖRÜ UYARI VERMİŞ
El konulan şirket bilgisayar kayıtları, kaza günü ile kazadan iki gün önce gaz sensörlerinin uyarı vermesine rağmen önlem alınmadığını ortaya çıkardı. Bu iki uyarıda da karbonmonoksit seviyesinin yüzde 50'nin üzerine çıktığı tespit edildi.