Şu an baskı altındaki halklarda isyan ruhunun kabardığını görüyoruz. İnsanlar canı pahasına meydanlarda sokaklarda 30 yıllık yönetimleri sarsıyor. İçeriği ne olursa olsun halkın isyanı koşulsuz bir şekilde desteklenmelidir. Ve biz bu konuda hükümetin başından beri bu ilkeyi bir kenara iterek ve özellikle bu diktatör rejimlerle yürüttüğü ikili ilişkilileri nasıl yürüttüğünü biliyoruz.
 
Ve özellikle AKP'nin yürüttüğü 8 yıllık politikası 'tencere dibin kara seninki benden kara politikasıdır'. Şimdi Başbakan'ın çıkıp eleştiriyorum deme hakkı var mıdır yoktur. El Beşir'e gösterilen tutum demokratik değildir. Bunlarla ilişki oradaki halklara isyanı ortaya koyan bir ilişki değildir.
 
Bugün de Libya'ya karşı sesi çıkamaz. Mesele oradaki Türk vatandaşlarının can güvenliği meselesi değildir. Çok kirli ittifaklar vardır. Ekonomik çıkar rant üzerine oturmuştur. Demokrasi maske olarak kullanılmıştır.
 
Kaddafi'ye geçmiş ilişkilerinden ötürü sesini çıkaramaz Başbakan. Eğer Kaddafi'nin koltuğu sallanır da ve halk hareketi hızlanırsa ve Obama'da ararsa o zaman kim tutar Başbakan'ı!

Şimdi buradan açıkça sormak istiyorum kaos planı dediğiniz plan kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklanıyorsa siz kendinize güvenmiyor musunuz? Hani çözecektiniz, hani akan kan duracaktı? Siz çözmeyecek miydiniz? O halde ne bu kaos planı? Kim çıkarabilir kaos? Ortada bir kaos planı varsa sizin plansızlığınız ve tasfiye planınız kaos yaratıyor. Siz bu çatışmayı bitirmeye yönelik adımlar atsanız kim kaos çıkarabilir ki? Uygulamada da AKP'den başka kaos planı uygulayan yoktur.
 
Önce 50 bin kişilik özel kuvvetler. Neden bu özel orduyu oluşturuyorsunuz? Barış için mi? Eğer zaten barış olacaksa sınırda görev yapacak özel kuvvete ne gerek var? AKP kendi özel ordusunu oluşturuyor. Doğrudan başbakan'ın emrine girecek özel kuvvetler hazırlanıyor.

İşte gerçek kaos planı bu. Barışa hizmet eden özel ordu olur mu? AKP kendi iktidar hevesleri doğrultusunda ordu oluşturuyor. Türkiye'nin savunma gideri oluk oluk akan bir para. Bütün para savunmaya harcanıyor. Böyle bir ortamda kaos planı koyuyor ortada. Önümüzdeki dönemde 116 tane savaş uçağı alacağız. Neden alıyoruz? Hani barış içerisindeydik?
 
Savaş uçağı ve savaş helikopteri 14 milyar dolar harcayacağız. Ana muhalefet lideri çıkmış 12 milyar dolarımız olsa aile sigortasına harcayacağız diyor. Onlar bunu sorgulamıyor. Hükümetin makarna kömür olarak vereceği parayı o da aile sigorta başlığı altında verecek. Bunların yok birbirlerinden farkları. Gerçek sosyal yardım istihdam yaratmaktır. Onlar için makarna parası bulacağınıza istihdam yaratın.

Körler sağırlar birbirini ağırlar politikasıyla birbirini destekliyor. Bugün öğrenciler aldıkları kredileri ödeyemez duruma gelmiş durumdalar. 800 bin kişiye icra işlemleri yapılmış. Tüm bunlar üniversite öğrencileri. Öğrenciyken aldıkları parayı ödeyemez durumdalar, işleri yok. Ama devlet tefeci gibi peşlerine düşüyor. Tefeciler bile bu şekilde para vermiyor. Ama devlet öğrencinin gırtlağına yapışıyor.
 
Dolaysısıyla herkesin adil bir biçimde yaşamak için mücadele etmelidir.

2011 seçiminde iki sandık koyalım. Biri genel seçim olsun biri de referandum sandığı olsun. Ve soralım "demokratik özerkliği istiyor musunuz, ana dilde seçim yapalım mı" diye soralım. Madem asimilasyona karşısınız ana dilde eğitimin önünü açalım.


 

ROTAHABER