Eurovision Şarkı Yarışması'nın ardından TRT'den aldığı teklifle Çeşme'ye geldiğini belirten Aysel, Radisson Blu Resort & Spa Otel'de basın toplantısı düzenledi. 4 yaşında şarkı söylemeye başladığını belirten Aysel, müzik eğitiminin ardından Azerbaycan'daki "Yeni Yıldız' isimli pop star yarışmasına katıldığını ve ardından Eurovision yarışmasının geldiğini söyledi.

Eurovision Şarkı Yarışması'ndan sonra hayatının bir anda değiştiğini belirten Aysel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kariyerimin başlangıcı olarak görüyorum. Ülkemde, Cumhurbaşkanı ve eşi beni karşıladı. İkinci kez katıldığımız bu yarışmada üçüncü olmamız bizi çok mutlu etti. Ülkemde ulusal kahraman gibi karşılandım. Ülkemde insanların bana olan hayranlığı çok hoşuma gitti. Türkiye'ye ilk kez geliyorum. Türkiye'de Tarkan, Kenan Doğulu, Rafet El Roman ve Ebru Gündeş'i çok beğeniyorum. Dünyada ise tüm zamanların en iyisi Michael Jackson, Whitney Houston, Mariah Carey ve Beyonce'yi idollerimin arasında sayabilirim. Michael Jackson gerçekten büyük bir sanatçıydı, sahnede yaptığı şovu, her şeyi çok beğeniyordum. Tanrı rahmet eylesin. Türkiye'de Tarkan'la bir düet olsaydı çok sevinirdim. Bizim anlayışımız, iki devlet bir milletiz. Türkiye'yi hep sevdim. İlk defa geldim. Türk insanını çok sevdim. Kendi insanımız. Çok sıcak davranışlar görüyorum. Buraya sadece konser için değil tatil içinde gelmek isterim. Burası benim vatanım. Defalarca gelmek istiyorum.”

Son okuduğu kitaplardan birinin Robin Sharma'nın "Ferrari'sini Satan Bilge' olduğunu vurgulayan Aysel, “Eurovision yarışmasında baştan beri benim favorim Norveç'ti. Hadise harika bir insan ama yarışma sırasında rahatsızdı ve sahnede tam performansını gösteremedi. Eurovison oylamalarında her zaman bazı ülkeler birbirini tutuyor. Yani işin içinde siyaset var. Kardeş ülkelerin birbirine oy verdikleri bilinen bir şey” dedi.

Hayatta vazgeçemeyeceği olmazsa olmazının ailesi olduğunu söyleyen Aysel, bir sevgilisi olmadığını da sözlerine ekledi.