BBP LİDERİ: İDAM GERİ GELSİN

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, ahlaki, ekonomik ve bölücü teröre bulaşanlar için idamın geri getirilmesini istedi.

Topçu, “Meclise sesleniyoruz; idamı kaldırdınız. Bu vahşet ortamını ellerinizle hazırladınız, AB denilen hayal tünelinden çıkamadınız. Canınız sıkıldıkça referanduma gidiyorsunuz. İdamın geri getirilmesini de millete sorun” dedi.

AK PARTİLİ BURHAN KUZU: İDAMA KARŞI DEĞİLİM

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, idam cezasının yasalarda olması gerektiğini her zaman savunduğunu belirterek, ''Bir kenarda durur, uygularsın veya uygulamazsın. Toplumsal tatmin bazen gerektiriyor'' dedi.

Komisyon toplantısı öncesinde gazetecilerle sohbet eden Kuzu, Kayseri'de kaybolan çocukların ve İstanbul'da bir çocuğun öldürülmesinin kamu vicdanında rahatsızlık oluşturduğu ifade edilerek, ''toplumda çocukları öldüren kişilerin af ya da başka şekilde dışarıya çıkabileceği düşüncesinin olduğu, bunun ardından idam cezasıyla ilgili tartışmaların geldiğinin'' belirtilmesi üzerine, yasalarda idam cezasının olmasını her zaman savunduğunu söyledi.

Kuzu, ''Zaman zaman bu insanların idam edilmesi gerektiği sizin içinizden de geçti mi?'' sorusuna karşılık, şöyle konuştu:
''Bunlar bir kenarda durur ama uygularsın ama uygulamazsın. O başka bir şey. Çok sınırlı da olsa... Ama AB sürecinde sınırı da kabul etmiyor. Dolayısıyla Türkiye Birlik içinde olmak istiyorsa, bu yoldan geçmek durumunda. Şahsi kanaatimi sorarsanız, idam cezasının olmasını her zaman savundum. İdam edilmeyi savunmadım, o başka bir şey. Ama bir kenarda dursun diye her zaman söyledim. Hukukçu olarak verdiğim beyanat tonlarca, yazdığım yazılar çok sayıda bu konuda. Ama benim şahsi kanaatimle olan bir şey değil. Toplumsal tatmin bazen gerektiriyor. Ama yaygın uygulaması doğru olmaz. Çok dikkatli, çok hassas bir konu. Yeniden gelme şansı yok.''

Kuzu, AK Parti döneminde af yasası çıkmayacağını savunarak, ''Bizim dönemimizde af çıkmaz. Bu dönem, başka dönem. AK Parti olduğu sürece af çıkmaz'' dedi.

-''DELİL OLARAK BAKARSANIZ...''-

Kuzu, ''Gazeteci Ahmet Şık'ın romanına ilişkin yürütülen süreçle ilgili eleştiriler var. Düşünce ne kadar radikal olsa da ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği söyleniyor'' denilmesi üzerine, ''Ben o konuda hiçbir şey söylemem. Çünkü dosyayı bilmiyorum. Dosya hakkında hiçbir bilgim yok'' dedi.

Bir gazetecinin ''Yayınlanmamış bir kitap...'' demesi üzerine Kuzu, ''Yayınlanmış, yayınlanmamış meselesi değil. Bu eldeki suç örgütüyle ne kadar bağı var, ona bakmak lazım. Konuya kitap olarak bakarsanız, haklısınız. Ama kitap olarak bakmayıp da bir delil olarak bakarsanız, farklı noktaya varırsınız. O yüzden bilmediğim için, dosyayı görmeden bir şey diyemeyeceğiz'' diye konuştu.

CHP'Lİ TEKİN: TARTIŞMAK DEMOKRASİ AYIBI

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise, idam cezasını tartışmanın demokrasi ayıbı olacağını söyledi.

CHP'Lİ ARITMAN: KARŞIYIM

CHP İzmir Milletvekili Canan Aritman, en bir hekim olarak, sosyal demokrat olarak her şekilde öldürmeye karşıyım. Çocuk tecavüzlerinde ağırlaştırılmış hapis cezası verilmeli. İnsan öldürmeye karşıyım. İdam cezasının yanında olamam. Çocuk tecavüzlerine karşı en ağır ceza verilmeli.” diye konuştu.

CHP'Lİ ERSİN: ABARTILI TALEP

CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, idam cezası tartışmalarına şöyle dedi:

“İdam cezasını Türkiye bütün çağdaş ülkelerde olduğu gibi sisteminden çıkardı. Ceza sisteminde idam cezası yok. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası var. Dolayısıyla suç işleyen kişilerin suçun mahiyeti ne olursa olsun kısasa kısas anlayışını 21. yüzyılda söz konusu olmadığı çağdaş ülkeler tarafından kabul ediliyor. Ağır ceza vermek doğrudur. Çocuklara yönelik işlenen suçlarda cezaların ağırlaştırılması doğrudur. İdam cezası uygulanmamalı. Abartmamalı ve sulandırmayalım. İdam cezası istemek sulandırmaktır. Olmayacak şeylerle kamuoyunu meşgul etmeye gerek yok.”

CHP'Lİ SEVİGEN: KATLİAM KATLİAMLA ÖRTÜLMEZ

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen de, “İdam cezası uygulanmamalı. İdam cezası başka bir katliam, bir katliamı diğer katliamla örtemeyiz. İdam cezası uygulanmamalı. O da bir katliam. Ne farkı var. Bu tartışmalar faydalı tartışma değil. Ailelere de acı veriyor. Cezalar ağırlaştırılmalı” şeklinde konuştu.

BBP'DEN 'İDAM CEZASI GERİ GELSİN' DİYE İMZA KAMPANYASI

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, idam cezasının geri getirilmesine yönelik bir imza kampanyası başlattıklarını belirterek, ''TCK bu milletin ne fıtratına ne geleneğine ne medeniyetimize ne misyonumuza uygun. Elin adamı dayattı, bizim partilerin hepsi sıraya geçti, AB hayal tüneline girdiler ve başımıza bu belaları çıkarttılar'' dedi.

Topçu, Abdi İpekçi Parkı'nda, partisinin Ankara İl Başkanlığınca ''idam yasasının geri getirilebilmesi için'' imza kampanyası başlatması dolayısıyla düzenlenen toplantıda, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

İdam cezası tartışmalarıyla birlikte ''bazı elitlerin, tuzu kuruların feryat etmeye başladıklarını, insan hakları savunuculuğuna soyunduklarını savunan Topçu, ''Çağdaş hukuktan bahsediliyor. Millet idamın geri gelmesini istedikçe bu elit grup hemen diyor ki 'bunlar hezeyandır'. Ama şu bir gerçektir ki 5 yaşındaki Bedrettin'in hırpalanmış bedenini sabah çöpçüler Haliç Köprüsü'nde buldukları günden bu tarafa çocuklarımız cinsel istismara tabi tutularak öldürülüyor. Çocuklarımız ya üvey anne vaya üvey baba elinde katlediliyor. Neticede ortada bir şey var ki devlet geleceğimize sahip çıkamıyor'' diye konuştu.

''Muhsin Yazıcıoğlu hadisesiyle 'Keş dağlarında devlet itibarı kar altında kaldı' demiştim, şimdi Kayserili üç kuzunun körpe bedenleriyle gölet kıyısındaki toprak altında kaldı bu itibar'' diyen Topçu, parti olarak bütün illerde başlattıkları imza kampanyasından söz etti. Millete, ''bölücü, ahlaki ve ekonomik terörün sona ermesi için idamın gelmesini istiyor musunuz?'' diye soracaklarını belirten Topçu, toplanan imzaları TBMM'ye teslim edeceklerini bildirdi.

BBP dışındaki partilerin kiminin ''oy vererek'' kiminin de ''göz yumarak'' idam cezasının kaldırılmasına katkı sağladığını savunan Topçu, devletin değil ailelerin af yetkisi olabileceğini vurguladı.

Yalçın Topçu, ''İlayda'nın annesi feryat ediyor, bugün Fırat parçalanmış, bir tarafta bulundu. Bu nasıl devlet? Bütün bunlar ortada olurken bölücü terör 50 bin insanımızı katletmiş, bizi milyarlarca dolar kayba uğratmış, hala daha devlete millete gerdan kıracak, devlete tokat atacak. Bunları soralım millete, millet böyle mi diyor'' diye konuştu.

Topçu, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun her zaman yasalarda idam cezasının olmasını savunduğu yönünde açıklama yaptığının anımsatılması üzerine, ''Tebrik ediyorum Burhan hocayı, olması gereken budur, insan fıtratına, vicdanına uygun olan budur'' dedi.

TBMM BAŞKANI ŞAHİN: Vicdanımız söylese de, idamın geri getirimesini zor görüyorum

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ''her ne kadar vicdanlar farklı şeyler söylese de idamın yeniden geri getirilmesi keyfiyetini zor gördüğünü'' belirtti.

Şahin, Finlandiya Cumhurbaşkanı Tarja Halonen ile görüşmesinde, bir gazetecinin, ''Kayseri'deki vahşetin ardından idam cezası tekrar dillendirilmeye başlandı. Ne diyorsunuz?'' sorusu üzerine, şöyle konuştu:

''İnsan olarak vahşice işlenen bu cinayetler karşısında, 'bunun failleri yaşamamalı' diye insanın içinden geçiyor. Ancak Türkiye, bilindiği gibi yakın bir tarihte yasalarından idam cezasını kaldırdı. Bu konu tekrar Parlamentonun gündemine gelerek, bundan 10 yıl önce yapılan bir değişiklikten geri adım atılır mı? Bunu tabii şu anda bilemiyorum ama idamın yeniden geri getirilmesi keyfiyetini zor gördüğümü ifade etmek istiyorum, her ne kadar vicdanlarımız bu konuda farklı şeyler söylese de.''

Finlandiya Cumhurbaşkanı Halonen de bu suçların her zaman korkutucu olduğunu söyledi.

Ölüm cezalarının kaldırıldığı ülkelerde idam cezasının geri getirilmesi tartışmasının hala sürdüğünü belirten Halonen, ''Ancak şunu söyleyebilirim; ölüm cezasının olduğu ülkelerde de çok daha kötü suçlar hala işlenmektedir. Ölüm cezasını tekrar yasalara sokmakla, bu korkunç suçlar ortadan kalkmamıştır. Etkin bir demokrasi oluşturmalıyız ki bazı insanların ruhen hasta oldukları erken bir zamanda ortaya çıksın. Bence birisi bütün yaşamını cezaevinde geçirirse ve yaptıklarını düşünürse bu, çok iyi bir ceza'' dedi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural konuya ilişkin yaptığı açıklama da; Hükümet ivedilikle tavrını ortaya koysun' dedi.