Yönetmen Hüseyin Karabey, belgeselci Can Candan, Mehmet Bekaroğlu, gazeteciler, sanatçılar, öğrenciler yaklaşık 150 kişi. Çevrede başka davalardan tutuklu birçok insanın yakını. Mahkeme önlerine, masumlara destek olmak için gide gele artık yakınlaşmış birçok insan.

Pınar Selek, Hrant Dink, Hüseyin Edemir… Buraya bu sene kaçıncı gelişim? İleride cıvıl cıvıl bir çocuk görüyorum. Elinde Edemir’in posteri. Onur Kayabaşı sekizinci sınıfı yeni bitirmiş, yeğeni. “Ne oldu dayına” diye soruyorum: “Okuyordu, galiba biraz fazla okudu ki aldılar” diyor. “Ne hissettin” diye soruyorum: “Yanlışlık olmuştur dedim. 1.5 senedir içeride. Cezaevi’ne gittim orada gördüm. Çok özlüyorum.”

“Nasıl bir yer cezaevi” diye soruyorum: “Havalandırmayı gördüm. Çok ufak. Pet şişelerle haberleşiyorlar. İçine bir şeyler yazıp birbirlerine atıyorlar. Parmaklıklar pembeydi. Şaşırdım. O kadar karanlık ve kötü bir yerde pembe demirler komiğime gitti… Dayımla bilgisayar oyunu oynardık. Çıkarsa yine oynayacağız.” 

Edemir’in nişanlısı Sevgi Göğülter’le tanıştırılıyorum: “Şanssız bir çiftiz. O gün ailemiz toplanmıştı. Alevi dede nikâhı kıyılacaktı. Sizdeki nişan gibi... Öyle bir günde haber aldık. Çok kötü bir duygu.” Görüşler nasıl geçiyor? “Edirne F tipi korkunç. Parmaklıklar var. Arada çift cam. Telefonda konuşuyorsunuz. Aslında konuşmak da zor. Ne söyleyebilirsiniz ki? Hüseyin de bana türkü söylüyor. Geçen ‘Tutam Yar Elinden’i söyledi. Ağlaştık.” 

CHP de orada 
O sırada bir hareketlenme. Kamyondan bozma midibüslerle sanıklar getiriliyor. Bir arabanın küçücük camından yalnızca terlemiş avuç içleri görünüyor. Arkadan bir grup bağırıyor: Devrimci tutsaklar onurumuzdur! İçeride devrimci bir örgüt üyesi eli silahlı militanlar var sanmayın. IMF’yi protesto eden gençler taşınıyor. 

Yanımda Melda Onur’la geçenleri izliyoruz. CHP 2. Bölge İstanbul milletvekili. Sırrı Süreyya Önder’le aynı yerden seçilmiş. “Benim arkadaşlarımdan da ona veren oldu. Ama ben daha çok oy aldım Sırrı’dan” diyerek gülümsüyor. Edemir’e destek için gelmiş. Dertli. 36 bağımsız vekilin hukuk sistemi nedeniyle didiklendiğini söylüyor: “Keşke hepsi gelebilse. YSK bağımsız diyeceğim, ama zorlanıyorum. Zaten bildikleri halde geciktirmediler mi?” Peki YSK’daki CHPliler? Gülümsüyor. Durumdan rahatsız. Melda Hanım’a göre yanlış kuralın doğru yorumu olmaz. 

Yargı önyargılı 
Edemir’in avukatı Oya Aslan, tutuklamanın hukuki olmadığını, ‘konjonktürel ve siyasi’ olduğunu düşünüyor. Zamanaşımı bir tarafa, belgelerin geçersizliği diğer tarafa. Düşünün, bir davada savcı ve savunma aynı şeyi söylüyor, mahkeme dinlemiyor. Nasıl oluyor bu? “Her geleni aynı görüyorlar. Bu mahkemede herkes potansiyel suçlu. Edemir için ‘akademisyen olacak. Sınavları bitirsin’ dedik, dinlemediler. Buraya gelenler toplumsal muhalefete katılanlar. Bunun adı yargı değil, önyargı! Kafalarındaki cezayı tutukluluk halinde çektiriyorlar. Sonra beraat ediyor çoğu insan. Yani dava sonlansa da beraat gelse de muhalifler bir kere zaten ceza çekmiş oluyor.” 

Öğleden sonra 14:00 gibi içeriden karar geliyor. Hüseyin Edemir serbest. Arkadaşları çok mutlu. Ancak Hüseyin Edirne’ye kadar tutsak kalacak. Yarın (bugün) özgür. 1.5 yıl ceza çekmiş olarak.

RADİKAL