CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, ''Birlik ve beraberliğin en fazla olması gereken dönemde sırf koltuk sevdasına, öğrenciler ve üniversiteler başta olmak üzere tüm yargı ve kurumlar ikiye bölündü. Sayın Başbakan çarşaflandı, çarşafa dolandı'' dedi.

Selvi, partisinin Bursa İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, 6 yıldır iktidarda olan AK Parti'nin kötü giden ekonominin üzerini örtmek için suni gündemler yarattığını ve halkın sabrını taşırdığını iddia etti.

Gerçeği yansıtmayan konularla gündemin değiştirilmeye çalışıldığını öne süren Selvi, başörtüsü tartışmalarına değinerek şöyle konuştu: ''Demokrasi ve özgürlük adına karşı devrimin simgesi türbanla halk oyalandı. 6 yıldır her istediğini yapabilen bu iktidara inanmak mümkün mü? Bu dönemde, hiçbir işçi sendikalı yapılmadı, tersine sendikasızlaştırıldı. Türkiye'de 20 milyonun üzerinde çalışan olmasına rağmen sadece 3 konfederasyona bağlı 600 bin isçi sendikalı. Hani demokrasi, hani özgürlük? Halkla kavga etmeye, halkı birbirine düşürmeye de gerek yok. AKP iktidarı kadrolaşmaktan başka bir şey yapmadı. Kamu görevlerini kuşatma çalışmaları, gözü kara ve hukuka karşı şekilde sürdürüldü.

Kendi yakınlarına ve kendi ideolojisine uygun bir sermaye oluşturulmaya çalışıldı. İşte tehlikeli gidiş bu, işte CHP'nin kaygısı bu.'' Selvi, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Yerel seçimler yaklaştı. Geçmişteki o taktiği uygulamak için millet perişan edildi, huzur bozuldu. Parça parça bölmeyi göze aldı. Birlik ve beraberliğin en fazla olması gereken dönemde sırf koltuk sevdasına, öğrenciler ve üniversiteler başta olmak üzere tüm yargı ve kurumları ikiye bölündü. Bunu kabul etmek mümkün değil. Sayın başbakan çarşaflandı, çarşafa dolandı.''

Türkiye'nin iyi yönetilmesi gerektiğini ifade eden Selvi, sözlerini şöyle tamamladı: ''Açılan yaralar yaygınlaşıyor ve derinleşiyor, onu onarmak zaman alacağı için telaşlanıyoruz. Demokrasi, özgürlük ve çağdaş yaşam örseleniyor. Onu düzeltmek, ülke bütünlüğü yeniden istenilen şekle getirmek için zorluklar artacak, vakit kaybedeceğiz diye telaşlanıyoruz. Yoksa Türkiye'de hiç kimse o cumhuriyeti, o demokratik laik sosyal hukuk devleti anlayışını geriye götüremez. Türbanlı da aç, geleneksel başörtü örten kadınlarımız da aç, başı açık olanlar da aç. Ülke bu duruma geldi, sahip çıkalım. Vatandaşlarımız beraber sahip çıkarsa bu olumsuzluğu aşacağımıza eminiz.''

''İKTİDAR HUKUK TANIMIYOR''

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de CHP kongrelerinde eleştirilerin açıkça yapılabildiğini, ancak AK Parti kongrelerinde genel başkan ya da genel merkeze yönelik eleştiriler yapılmasının asla mümkün olmadığını iddia etti. Eleştirilerde cömertliğin güzel olduğunu, ancak yapılan olumlu işlerin de göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade eden Öymen, geçmişteki yanlışlar nedeniyle insanların birbirlerini sorgularken biraz daha insaflı davranmalarının doğru olacağını söyledi.

Öymen, konuşmasında adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarını da değerlendirirken, şunları kaydetti: ''Toplam seçmen sayısı, 22 Temmuz seçimlerinde 42 milyon 533 bin olarak tespit edildi. TÜİK'in açıkladığı rakamlarına göre ise bu 48 milyon. 42,5 milyon nerede, 48 milyon nerede? Yaklaşık 5,5 milyon vatandaş, seçmen kaydedilmedi, bu ciddi bir sorun. TÜİK rakamlarına göre illerin çıkaracağı milletvekili sayısında da değişiklik olması gerekirdi. Ancak bu iktidar hukuk tanımıyor, mahkeme falan dinlemiyor. Hatırlayalım, geçen dönemde Cumhurbaşkanı'nı seçtirmedik. Anayasa Mahkemesine giderek, cumhurbaşkanlığı seçiminin iptal edilmesini sağladık. Ama sonra ne oldu? Başbakan, Anayasa Mahkemesinin kararına dayanak olan Anayasa maddesini değiştirerek, yeniden bunun yolunu açmaya kalktı. Bu düpedüz hukuk tanımamazlıktır.'' Bu arada, mevcut İl Başkanı Gürhan Akdoğan ile Ahmet Memişoğulları'nın aday olduğu kongrede, delege seçilemeyen bazı partililer ile parti yöneticileri arasında sözlü sataşma ve tartışmalar yaşandı.

AA