Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV), Ankara Ticaret Odası (ATO) ve OSİAD işbirliğinde ATO Konferans Salonu'nda “2008'de Türk Ekonomisinden Beklentiler” konulu toplantıda bir konuşma yaptı.

Şu ana kadar ortaya çıkan makro ekonomik göstergelere bakarak, “her şey mükemmeldir ve mükemmel gidiyor” denemeyeceğini ifade eden Şener, bir yıl sonra kırılma yaşandığı takdirde bu dönemin bütün rakamlarının baştan sona bozulacağını dile getirdi. Şener, 2008, 2009 ve 2010 yıllarını da iyi atlatmak, riskleri iyi ölçmek gerektiğine dikkati çekti.

BÜYÜME ORANI ÖNEMLİ BİR SİNYAL: Abdüllatif Şener, Aralık ayına ait sanayi üretim endeksinin ortaya çıktığını, endekste düşme olduğunu belirterek, “3. çeyrek büyüme oranı Türkiye'nin yıllık ortalama kapasitesinin çok altında çıktı. Türkiye'nin potansiyeli olan büyüme oranının altına düştüğü görülüyor. Bu önemli bir sinyal” diye konuştu.

Cari açık konusuna da değinen Şener, Türkiye'nin dünyada paraya en fazla para kazandıran ülke olduğunu, Türkiye'ye sürekli giren bir para olduğunu, bu para çekildiğinde cari açıkla baş başa kalınacağını söyledi.

ZEKAT KADAR DEĞİL

Şener, toplam dünya ihracatının 10 trilyon dolar civarında olduğunu, 57 İslam Konferansına üye ülkenin toplam ihracatının ise sadece 770 milyar olduğunu kaydederek şöyle devam etti:
“Bunun yarısı petrol ve doğal gaz çıktığınızda geriye 400 milyar dolar kalıyor. 400 milyar dolarlık ihracatın da 200 milyar dolarını 70-80 milyar dolar ile Türkiye, 120-130 milyar dolar da Malezya oluşturuyor. Bu iki ülkeyi de çıktığınızda İKV üyesi 55 ülkenin toplam ihracatı 200 milyar dolar. Dünya ihracatının 40'ta biri yapmıyor, yani zekat oranı etmiyor. Bu 57 ülke arasındaki toplam ihracat rakamı da 103 milyar dolar. O da fitre miktarı.”

KIRILMA YAŞANABİLİR: Abdüllatif Şener, küresel rekabette avantajın nasıl artacağı, ekonominin nasıl büyüyeceği, sürekli istikrar halinde yola nasıl devam edileceği konuları çözümlenemediği takdirde her an bir kırılma yaşanabileceğini ve bunun ülkeyi geriye götürebileceğini dile getirdi.

PARA DIŞARIYA GİDECEK: Gelen dış kaynağın niteliğine bakılması gerektiğini kaydeden Şener, yabancıların telefonlar, bankalar, gayri menkuller, gibi sektörlere geldiğini söyledi. Şener, şöyle devam etti:

“Önümüzde ne var? Otoyollar, Milli Piyango, enerji sektörü, köprüler özelleşecek. Yabancılara devredilen bu faaliyet alanları kar marjları yüksek ve paranın tamamının içeride kazanıldığı sektörler. Nasıl bir sonuç ortaya çıkacak? İçeride kazandığı parayı dövize çevirecek ve dışarıya kar transfer edecek. Bunun anlamı şu; yüksek cari açığı olan Türkiye'nin cari açığına, bir daha düzeltilemeyecek yapısal bir unsur daha ilave ediliyor bu süreç içerisinde.”

EN ÇOK TÜRKİYE BORSASI DÜŞTÜ: Şener, “Eğer ekonomide herhangi bir kırılma görmüyorsak bu işlerin iyileşmesinden dolayı değildir. Kırılganlığın olmadığı her ortam, hızla yabancılaşmanın devam ettiği anlamına gelir” dedi.

Dünyada ABD'yi, Avrupa'yı ve önemli finans çevrelerini rahatsız eden bir dalga olduğunu, bunun Türkiye'yi etkileyebileceğini de belirten Şener, “Yakın zamanda dünya piyasalarında bir dalgalanma oldu. Borsadaki en büyük düşüş Türkiye'de yaşandı” dedi.

Şener, Türkiye'nin küresel rekabet gücünün artarak değil gücü adeta kırılarak yoluna devam ettiğini de savundu.