TÜRKİYE"de adliye tarihine geçecek çifte karara konu olay 14 Aralık 2005 tarihinde İstanbul Fatih"te meydana geldi. Sanık Murat Gem, şiddet uyguladığı için evi terk eden ve kendisinden boşanmak isteyen eşi Yasemin Gem"i durakta otobüs beklerken girdiği tartışma sonucu sol bacağından dört, sağ bacağından bir kez bıçaklayarak yaraladı. Fatih Cumhuriyet Savcısı Serdar Uyanık, sanık Murat Gem hakkında eşini kasten yaralamaktan TCK 86 maddesi uyarınca 1-3 yıl hapis istemiyle iddianame düzenledi.

Birinci karar: 2 yıl 3 ay hapis

Fatih 4"üncü Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Ahmet Özgan, Cumhuriyet Savcısı Osman Emeksiz"in talebi doğrultusunda 3 Haziran 2008 tarihinde mahkûmiyet kararı verdi. Sanık Murat Gem, eşini kasten yaralamaktan önce 1.5 yıl hapis cezasına çarptırdı, ceza suçun eşe karşı işlendiğinden artırıldı, Gem 2 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Karar 1 yıl sonra kesinleşince Gem, 8 Kasım 2009"da cezaevine konuldu. Gariplikler bu kesinleşme kararından sonra ortaya çıktı. Murat Gem cezaevine girmeden önce ikinci dava için talimatla ifade vermişti. “Ben yargılandım” demesine rağmen, hakkında ikinci dava açılmıştı.

İkinci karar: 1 yıl 6 ay hapis

Cezaevindeki sanık Gem"e kısa süre önce aynı olayla ilgili ikinci bir karar tebliğ edildi. Bu karar da 4"üncü Asliye Ceza Mahkemesi"nin aynı savcısının talebi üzerine aynı hâkim tarafından verilmişti. Suç tarihi aynı olayla ilgili bu kez eski eşi Yasemin (Karaçay) Gem"i hem bıçakla yaralamaktan hem de tehditten yargılanan sanık Murat Gem, tehditten beraat etmiş, yaralama suçundan ikinci kez 1.5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Cezaevindeki Gem, avukatı aracılığıyla bu kararlardan cezası az olan ikincisi sanık lehine kabul edilerek yattığı sürenin gözönüne alınıp tahliyesini istedi. Mahkeme yargıcı Ahmet Özgan kendi imzasını taşıyan iki karara yapılan itirazı ve tahliye istemini temyiz başvurusu kabul edip dosyayı Yargıtay"a gönderdi. Gem"in tahliye istemi de reddedildi. İkinci karara göre infazı dolan ve tahliyesi gereken Gem, dosyası temyizden dönene kadar cezaevinde kalacak. İki kararda tek değişen isim, mahkeme katibi.

Yorgunluktan dalgınlıktan

Hukukçular adliye tarihine geçen çifte kararın dosya yükünün getirdiği yorgunluk ve dalgınlıklar sonucu ortaya çıkmış olabileceğini söylüyor. 40 yıllık ceza avukatı Zeki Hacıibrahimoğlu, “Meslek hayatımda ilk kez böyle bir çifte kararla karşılaşıyorum. İki kararın savcısı da aynı, hâkimi de. Demek ki savcı da uyumuş, hakim de uyumuş, kalem de uyumuş. Şaşkınlık verici” dedi.(Hürriyet)