Ölen gencin babası Cengiz Gürz, basın mensuplarına açıklamada, 2 Temmuz günü evlerinin yakınlarındaki bir kafeteryaya giden oğlunun, burada kafeterya sahibi tarafından çağrılan polislerce gözaltına alındığını ve karakola götürüldüğünü söyledi. “Polisler kafeteryaya girdiğinde oğlum panikleyerek kaçmaya çalışmış” diyen baba Gürz, “O sırada oğlumun ellerine kelepçe vuruyorlar, ardından beş tane polis arabası geliyor. Orada döve döve polis arabasına bindiriyorlar, güvenlik kamerası tarafından kaydedilmiş” dedi.
 
Oğlunun gece karakolda fenalaştığını ve çağrılan doktorun durumunun iyi olduğuna dair rapor verdiğini anlatan acılı baba, aynı gece ikinci kez fenalaşan oğlunun polisler tarafından ambulansla hastaneye götürüldüğünü, ancak hastaneye götürülürken öldüğünü söyledi. Morgda çocuğunun cesedini incelediğini kaydeden Gürz, “Elmacık kemiği kırılmış, kafa tasında, dizlerinde ve vücudunun çeşitli yerlerinde darp izleri var. Kalbine de ayaklarıyla basmışlar bunu net gördüm, hepsinin fotoğraflarını da çektim” şeklinde konuştu. Olayın Hollanda medyasına da yansımasının ardından konuyla ilgili araştırma başlatıldı. Davanın bölge polisinden alınıp bakanlığın kontrolüne verildiği öğrenildi.
 
AA