Bütçe görüşmelerinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kürsüye çıktığında CHP'yi sert bir dille eleştirdi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise suçlamalara cevap vermek için söz hakkı istemedi. Ancak Kılıçdaroğlu, basına kısa da olsa bazı açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan'ın eleştirileri ve Kılıçdaroğlu'nun yanıtları...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bütçe görüşmelerinin ardından yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ''Nereye gitse, kiminle görüşse, kime hitap etse, nabza göre şerbet verdiğini, Kafdağı'nın arkasındakileri de vaat etiğini'' ifade ederek, ''Sayın Genel Başkan'ın adı o zaman Hıdır mıydı? 'Benim adım Hıdır, elimden gelen budur'; böyle mi diyeceğiz? Bir siyasi lidere, her şeyden önce ciddiyet yakışır, laubalilik değil'' diye konuşmuştu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, görüşmelerden gazetecilerin kendisine yönelttiği ''Başbakan'ın size yönelik konuşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna da ''Ben Hıdır olmaktan da Kemal olmaktan da onur duyarım. Geçmişte de demişti, 'Memur Kemal Efendi' diye. Efendi adamız ne olacak? Biz hiçbir zaman bir başka kişinin ismini almaktan da üzülmedik. Beni eleştirmek için Başbakan çok zorlanıyor tabii. Ne söyleyecek?'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, gazetecilerin ''Neden sataşma nedeniyle söz hakkınızı kullanmadınız?'' sorusuna da ''Hayır, Hıdır ismini bana verirse mutlu olurum. Onu bir sataşma olarak görmedim. Sataşma olarak görseydim, bütün Hıdırlara haksızlık yapmış olacaktım'' dedi.

Erdoğan TBMM'deki konuşmasında, CHP'nin hükümet ortağı olduğu her dönemin, kuyrukların, karnelerin, kısıtlamaların, zamların rekora koştuğu dönem olduğunu savunarak, ''Hesapsız, kitapsız, popülizmle, bol keseden vaat ederek iktidar ortağı olan CHP'nin, her seferinde ülkeyi uçurumun kenarına getirdiğini, telafisi zor faturaları bu millete ödettiğini'' söyleyip özellikle 1974 yılından itibaren CHP'nin hükümette olduğu dönemlerdeki gazete haberlerinden örnekler vermişti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan'ın bu sözlerini, ''CHP'yi eleştirmek için 1974'lere gitmesi, Başbakan'ın CHP'yi eleştirmekte ne kadar zorlandığını gösterir'' diyerek yanıtladı.

Bütçe görüşmelerinin sona ermesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın bütçe üzerindeki konuşmasını yüzeysel bulduğunu söyledi.

Erdoğan'ın CHP'ye yönelik konuşmasından satır başları...

Erdoğan, TBMM Genel Kurulunda, 2011 yılı bütçe tasarısı üzerinde hükümet adına yaptığı konuşmasının son bölümünde CHP'ye yönelik eleştirilerde bulundu.

''Anamuhalefet partisi genel başkanı, nereye gitse, kiminle görüşse, kime hitap etse, nabza göre şerbet veriyor, Kafdağı'nın arkasındakileri de vaat ediyor'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu: ''CHP Genel Başkanı'nın, sadece kurultayda dile getirdiği bazı vaatlerinin en mütevazı hesapla maliyeti, on katrilyonlarca lirayı buluyor. Umut simsarlığı karlıdır. Ama hayal kırıklığının faturası da o derece ağırdır. Umut tefeciliği yapanlar, sadece kendileri kaybetmezler, millete de kaybettirirler. Milletimiz bugüne kadar ne çektiyse, hesabını kitabını bilmeyen, ne konuştuğunu bilmeyen, umut simsarlığı yapanlardan çekti. Böyle bol keseden dağıtanlar, kaşıkla verenler, çok kısa süre zarfında kepçeyle bütün kazanımları geri aldılar. Tıpkı 1990'lı yıllarda, tıpkı 2001 krizinde olduğu gibi, enflasyon anında fırlar, yeniden yüzde 60'lar, 70'ler seviyesine çıkar. Faizler anında yükselir, yüzde 7 bin 500'lere çıkar. Türkiye yeniden borç-faiz sarmalına girer, yatırım, üretim, ihracat geriler, vergiler, faiz giderlerini dahi karşılayamaz hale gelir. Türkiye bunu geçmişte maalesef çok yaşadı. Türkiye bunu CHP'nin koalisyon ortağı olduğu dönemlerde defalarca ve en ağır şekilde ödedi. Şimdi, CHP çok uzun süredir iktidara gelemediği, iktidar ortağı dahi olamadığı için, CHP'li hükümetlerin ne anlama geldiğini vatandaşım unutmuş vaziyette. Özellikle 40 yaş altı vatandaşlarım, CHP'li hükümetler dönemini bilmiyor, bilmiyor olmaları da gayet tabiidir.'' Erdoğan, Hazine ne zaman belini doğrultsa, hemen ardından CHP'nin koalisyon ortağı olduğu iktidarlarca boşaltıldığını belirterek, Adnan Menderes'in büyüttüğü ekonominin, ardından gelen CHP tarafından küçültüldüğünü, kasaların boşaltıldığını söyledi.

Turgut Özal tarafından ekonomide dengenin kurulduğunu, ardından CHP'nin koalisyon ortağı olduğu dönemlerde o dengelerin tamamının bozulduğunu belirten Erdoğan, CHP'nin hükümet ortağı olduğu her dönemin, yüksek enflasyonla, yüksek faizle, ekonomik krizle vatandaşın en büyük bedelleri ödediği dönem olduğunu ifade etti.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin CHP dönemlerinde 70 cente muhtaç hale getirildiğini, bütün CHP hükümetlerinin klasiğinin bu olduğunu belirtti.

CHP'nin iktidar olduğu 1994'de, doların 19 bin liradan 38 bin liraya çıktığını, enflasyonun üç haneli oranlarla tanıştığını, yüzde 400 faizli borçlanma kağıtlarının piyasaya sürüldüğünü ifade eden Erdoğan, uluslararası rezervlerin 3 milyar dolara düştüğünü, bugün ise altın hariç 80 milyar dolar olduğunu kaydetti.