Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği süreci toplantısına katılmak üzere Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da gelen Babacan, Büyükelçi Ali Rıza Çolak ve beraberindeki heyetle Voyvodina Özerk Bölgesi'ndeki Novi Sad kentine geçti.

Başbakan Yardımcısı Babacan, burada Osmanlı'nın uzun yıllar batıdaki en büyük kalelerinden olan ve ikinci Viyana kuşatması ile Avusturya Macaristan İmparatorluğu'na geçen Tuna boyundaki Petrovaradin Kalesi ve müzesini gezdi. Yetkililerden müze hakkında bilgi alan Babacan, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

TÜRKİYE BÖLGE ÜLKELERİ ARASINDA ÖNCÜ OLDU

Güneydoğu Avrupa İşbirliği süreci zirvesi kapsamında Belgrad'da bulunduğunu, zirveye Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı temsilen katıldığını belirten Babacan, Güneydoğu Avrupa İşbirliği'nin Balkan ülkelerinin 20 yıl içinde bir araya gelip oluşturduğu bir birlik, 20 sene önce Türkiye'nin de öncülüğü ile bölge ülkelerinin kendi inisiyatifi ile kendi içlerinden çıkardığı bir yapı olduğunu söyledi.

Birliğin dönem başkanı Sırbistan'da seçim yapıldığını, hükümet kurma çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Babacan, bugün ve yarın görüşmeler yapacağını, toplantılara katılacağını, aynı zamanda Sırbistan Dışişleri Bakanı ve yeni seçilen Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç'le de görüşeceğini bildirdi.

Yunanistan'ın da birliğin bir parçası olduğunu belirten Babacan, ''Yunanistan kendi iç ekonomik problemlerini bu dönem ciddi bir şekilde yaşamakta. Son yapılan seçimler bir sonuç vermedi. İktidarı oluşturacak bir çoğunluk kuramadılar. İkinci seçime gidiyorlar. Bu önemli olacak. Seçimden sonra iktidara gelecek hükümet eski programı devam ettirecek mi, ettiremeyecek mi? Yunanistan kendi bütçesiyle ilgili doğru adımları atabilecek mi, atamayacak mı? Yapısal reformları gerçekleştirecek mi, gerçekleştiremeyecek mi? Bunları hepsini yakında göreceğiz'' diye konuştu.

HEM IMF'NİN HEM AB'NİN DESTEĞİNE İHTİYACI VAR

Yunanistan'ın ciddi bir borç sorunu olduğunu vurgulayan Babacan, şöyle devam etti:

''Bu borcunu ödeyebilmesi için hem IMF'nin hem de AB'nin desteğine ihtiyacı var. Bunların da şartları var. Bu şartları yerine getirip getirmeyeceği, (Avrupa geneline de yayılabilecek sıkıntılı bir durum var) sadece Yunanistan için değil tüm Avrupa için önem taşıyor. İzleyeceğiz göreceğiz, bir bakıma Avrupa için olumlu sonuçlar er ya da geç elde edilir''.

HİÇBİR ÜLKENİN ÇÖKÜŞÜNE İZİN VERİLMEMELİ

Babacan, avro bölgesindeki kriz ve İspanya bankalarında yaşanan soruna ilişkin soru üzerine de şunları kaydetti:

''Avrupa ile ilgili bizim baştan beri söylediğimiz bir konu var. Avro bölgesindeki hele hele AB üyesi hiçbir ülkenin çöküşüne izin verilmemeli. Aynı zamanda belli başlı hiçbir bankanın çöküşüne de izin verilmemeli. Bunun için ne gerekiyorsa her şey yapılmalı. Her türlü maliyete katlanılmalı. Yunanistan ile ilgili problemlerin bir türlü çözülememesi ekonomik sorunlar yaşayan diğer ülkelerdeki riskleri de artırdı. İspanya çok konuşuluyor, İtalya'daki teknokratlar hükümeti gerekenleri yapabilecek mi, yapamayacak mı? Bunların hepsi piyasalar açısından endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Dün itibariyle İspanya'daki borçlanma faizleri avro dönemindeki tarihi yüksek seviyeye ulaştı. 100 milyar avroluk bir destek açıklanmasına rağmen biz hala söylediğimiz ilk noktadayız. Yunanistan başta olmak üzere hiçbir ülkenin çöküşüne izin verilmemeli, gereken neyse yapılmalı, bununla ilgili her türlü maliyete katlanılmalı. Ülkelerin çöküşleri arka arkaya başlarsa çöküş maliyetleri, kurtarma maliyetlerinden çok daha yüksek olacaktır. Dolayısıyla ümit ediyoruz ki aklı selim hakim gelir, doğru kararlar verilir.''

TMSF VE BDDK BAŞKANLARININ ATANMASI

Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye'de bireysel emekliliğe yönelik yapılan düzenlemelere ilişkin soru üzerine de yasanın TBMM Genel Kurulu'nda görüşülerek tamamlandığını söyledi. Babacan, ''Cumhurbaşkanımızın onayından sonra yürürlüğe girecek, hemen ikinci düzenleme üzerinde de arkadaşlar çalışacaklar. Türkiye için hayırlı olsun diyorum. Gerçekten tasarruf oranlarının artması için vatandaşlarımızın özellikle emeklilikte ilave bir gelir ve imkan elde edebilmesi için böyle bir uygulama Türkiye için hayırlı olsun diyorum'' şeklinde konuştu.

Babacan, SPK yasa taslağının haziran veya temmuzda yasalaştırılmasıyla ilgili soru üzerine de ''Biz önümüzdeki haftalarda TBMM'ye sevk etmeyi düşünüyoruz ama TBMM'de biliyorsunuz yaz dönemi başlayacak. Tam tatile ne zaman girecek bilemiyorum, 30 Haziran'da mı, bir kaç hafta daha çalışır mı? Henüz bu anlamda bir şey söylemek zor. Biz hükümet olarak TBMM'ye yakın bir zamanda göndereceğiz'' dedi.

İMZA SÜRECİ DEVAM EDİYOR

BDDK ve TMSF başkanlarının atanmasının Bakanlar kurulu'nda imzaya açıldığının hatırlatılarak buna ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine de Babacan, şunları söyledi:

''TMSF için daha önceki başkan olan Şakir Ercan Gül ile devam etmeyi düşündük, onun için bu süreci başlattık. BDDK'ya ise bankacılık sektörünün içinden gelen hem BDDK'da hem TMSF'de kurul üyeliği yapmış olan Mukim Öztekin arkadaşımızı getirme kararı aldık. İmza süreci devam ediyor. Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın onayı ile Bakanlar Kurulu'ndaki imza sürecinin ardından yürürlüğe girecek ve arkadaşlarımız göreve başlayacak. İkisine de hayırlı olsun diyorum, görevlerinde başarılar diliyorum''.

AVRUPA'NIN BALKANLARLA DA İLGİLENMESİ LAZIM

Başbakan Yardımcısı Babacan, Balkanlar ve bölgedeki gelişmelere ilişkin sorular üzerine de Anadolu Ajansı'nın Boşnakça, Hırvatça ve Sırpça yayına başladığını anımsatarak, ''Öncelike AA'nın Boşnakça yayını tebrik ediyorum ve başarılar diliyorum'' dedi.

Geçen ay 15 Mayıs'ta AB'nin ekonomi ve maliye bakanları toplantısına katıldığını hatırlatan Babacan, şöyle konuştu:

''Toplantıda Avrupalı dostlarımıza şunu çok açıkça ifade ettim. 27 ülkenin bakanları aynı masa etrafında, aday ülkeler de oradaydı. AB'de ve avro bölgesinde yaşanan krizin Balkanlara etkisini mutlaka dikkate almalısınız. Hem bölgesel hem de uluslararası finans kuruluşları bu bölgeyle yakından ilgilenmeli. Zaten bölgedeki bazı ülkelerde siyasi sorunlar da var. Bu siyasi sorunların üzerine bir de ekonomik sıkıntılar eklenirse bu, siyasi sıkıntıları derinleştirebilir, problemler büyüyebilir. Dolayısıyla Avrupa'nın sadece içine kapanıp kendi sorunları ile değil Balkanlarla da ilgilenmesi lazım. Balkan ülkeleri de avro bölgesindeki sıkıntılar konusunda daha uyanık davranmalı. Bu konuda ben uyarılarımı yaptım.

SIRBİSTAN'IN KİLİT BİR ROLÜ VAR

Sırbistanda'ki cumhurbaşkanlığı seçimini Tomislav Nikoliç'in kazandığına da değinen Babacan, hür seçimin demokrasinin gereği olduğunu, sonuçlarına herkesin mutlaka saygı duyması gerektiğini ifade etti.

Sırbistan'ın Balkanlar için rolünün çok önemli olduğunu vurgulayan Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Balkanlar'daki barışın rolünde genel tabloya baktığımız zaman Sırbistan'ın kilit bir rolü var, kilit bir sorumluluğu var. Dolayısıyla Sırbistan'daki iç siyasi gelişmeleri biz önemsiyoruz. Sırbistan'ın istikrarını ve refahını önemsiyoruz. Sırbistan'ın bölgesel rolünün de son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Demokrasi bir tablo ortaya koymuştur, umuyoruz ki Sırbistan'ı en istikrarlı bir döneme ulaştıracak hükümet en kısa zamanda kurulur.''

Babacan, Bosna Hersek'teki gelişmeleri değerlendirirken de ''Bosna Hersek'te 5-6 aydır umut verici gelişmeler oluyordu. Seçimlerden uzun bir aradan sonra bir hükümet kurulabilmişti. Bir mutabakat sağlanmıştı. Bizim amacımız o mutabakatın devamıdır. Hükümeti bir araya getiren tüm unsurlarla birlikte bu mutabakatın devamıdır'' diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Babacan, ''İstikrar Bosna Hersek gibi bir ülkede kıymeti bilinmesi gereken bir unsurdur. Umut ediyoruz ki Bosna Hersek'teki tüm taraflar istikrarın kıymetini bilir. Hele hele ekonomik problemlerin yaşandığı bir dönemde istikrar zeminini bozacak tutum ve davranışlardan kaçınırlar'' dedi.