Erdoğan: Cennetin kokusunu merak ediyorsan annenin ayağının altını kokla. Biz böyle bir medeniyetin çocuklarıyız. Bizi diğerlerinden ayıran bu. Ama bunu bilenler var bilmeyenler var. Onun için annelerimize, babalarımıza öf bile dedirtmeyeceğiz. Evliya Çelebi bir gün rüyasında Peygamber Efendimiz (SAV)'i görür ve şefaat ya Resullallah yerine seyahat ya Resulllah der ve yollara düşer. Biz de aynen böyle yaptık.
 
SSK KUYRUKLARINDA AZ MI BEKLEDİK?
 
Doğu Batı demedik, Kuzey Güney demedik her bir vilayetimize her bir vatandaşımıza kardeşimize ulaşmanın, yoksula el uzatmanın derdi gayesi içerisinde olduk. Biz bazı siyasetçiler gibi çirkin bir usluba çirkin yöntemler eprim vermedik. Biz yalan söylemedik, biz ne aldatan ne aldananlardan olmadık. Adama demezler mi çıkar oradan bir çiftçi ey Kılıçdaroğlu ben bu parayı ödedim benim durumum ne olacak demez mi? Biri gidecek zamanında ödeyecek öbürü ödemeyecek. Ne yapıyorsun sana bu yetkiyi kim veriyor demez mi?
 
Yani bunlar ülkeyi zaten bu ifadelerle de yönetip yönetemeyeceklerini ortaya koyuyorlar. Biz eser üretiyoruz bütün eserler ortada. Gençlerin hayalleri söz konusu demedi. Gençlerin umudu söz konusu demediler. Bir de bunların malum yandaş medyası var. Bunlarla gençler üzerinden AK Parti'yi vurmak istediler. Yapılan tüm açıklamalara rağmen iddiların asılsız olduğun gösteren tüm delillere rağmen CHP ve MHP hala istismara devam ediyorlar. Doğu'da Güneydoğu'da 7 yaşındaki çocukların ellerine taş verip çocukların üzerine salmak ne kadar çirkinse, 2 milyona yakın gencimizin duygularını istismarı da o kadar çirkindir. Sabahlara kadar ders çalışan, gelecek zihinleri yapan o gencecik evlatlarımızı istismar etmek fırsatçılıktır. Ben daha önce de açıkladım. Her türlü iddianın takipçisiyiz. Şu ana kadar YGS'de kopya çekildiğine dair tek bir delil ortaya konmuş değil. Hiçkimsenin hak yemesine çıkar sağlamasına ayrıcalık tanımasına imkan ve fırsat asla vermeyiz. CHP ve MHP'ye sesleniyorum. Lütfen gençlerin üzerinden elinizi çekin. 
 
Onların yandaş medyasına candaş medyasına da sesleniyorum. Artık gençler üzerinden elinizi çekin. Sizi çok iyi tanıyorum. Bilesiniz ki bunu hiçbir zaman basın özgürlüğü ile çekemezsiniz. Biz sizinle iktidar olmadık, biz milletle iktidar olduk. Bu medyanın istismarcı tavırlarına aldanmayın. Bunların kışkırtmalarına tahriklerine aldanmayın. Gönül huzuru içinde ikinci sınava hazırlanın. Show TV'ye çıkmış Sayın Kılıçdaroğlu şov yapıyor. Çok enteresan, kopyadan bahsediyor falan filan ya arkadaş koy belgeyi ortaya varsa. Hayatın hep akşam söyleyip sabah inkar ettiklerinle dolu. İstanbul'a belediye başkan adayı oldu. Benim belediye başkan adayımla ilgili hep dosya dosya dedi ama tek bişey çıkarmadı. Şimdi şahsımla ilgili iktidar olunca dosya açıklayacakmış. Kılıçdaroğlu, bizim abdestimizden şüphemiz yokki namazımızdan şüphemiz olsun. Sen kendine bak kendine. SSK'nın eczanesine girerdik ilacımızı alabiliyor muyduk? Ne oldu SSK battı mı? O aldı batmaya başladı. Programda önce diyor ki YÖK'ü kaldıracağım diyor ama aynı programın içerisinde yarım saat 35 dk sonra diyor ki harçlardan elde edilen paraları YÖK'e devredeceğim diyor. Hani kaldıracaktın ne oldu?
 
12 HAZİRAN SEÇİMLERİNİ TAM ZAMANINDA YAPIYORUZ, ÇÜNKÜ BİZ ZAMANLA YARIŞIYORUZ
 
Dedim ya bak akşamdan sabaha dedim ama akşamdan sabaha bile yok dayanamıyor. Yarım saatte makaram sarıbağlar kız oynar gelin ağlar. Türkiye 3 Kasım'da, bir yola çıktı çıraklık dönemi, 2007'de kalfalık dönemi oldu 12 Haziran'da ne başlıyor ustalık dönemi başlıyor. Sinan ne diyor 'Süleymaniye benim kalfalık eserim diyor, Edirne Selimiye benim ustalık eserim' diyor. Ustalık döneminde Türkiye bir başka değişim yakalayacak. Herşeyi ile. Biz 3 Kasım'da bu çirkin siyaseti bu istismar siaysetini yalan üzerine bina edilmiş bu siyaseti milletimizle birlikte elimizin tersi ile ittik. Birileri yeniden bunu yürütmek istiyorlar. CHP ile Silivri arasında bir tünel var. Biz halkımıza ulaşmak için tüneller deliyoruz, dağları delerek. Bunlar da çete mafya ile ilişkileri kurmak için kendilerine ait eski siyaset tarzını gündeme getirmek için malesef tüneller kuruyorlar . Esasen CHP'nin akıl hocasının kim olduğu bu aralar ortayaçıktı. Hani 1991 yılında kim ne veriyorsa ben 5 fazlasını veriyorum diyenler vardı ya. Kim di o? Hani herkese bir ev bir araba vaadedenler vardı ya. Hani 500 günde ülkeyi düze çıkartacağım deyip ülkeyi batıranlar vardı ya işte şimdi CHP onların himayesinde siyaset yapmaya çalışıyor. Tıpkı onlar gibi bol keseden atıyor. Tıpkı onlar gibi dini dini değerleri istismar ediylor. Bu arada boş değil. Biz iktidarı kimden aldık. MHP ve CHP'nin yavrusu DSP'den aldık. ANAP zaten tarih oldu. IMF'ye borcu neydi aldığımızda 23,5 milyar dolardı. Ne yaptık ödedik ödedik ödedik şimdi 5 milyar dolar var. Onlar borçlandı, MHP'li kardeşlerime diyorum ki futbol takımı tutar gibi parti tutmayalım. Ülkemiz için tutalım. Kim hizmetleri nasıl götürüyor bunu bilerek tutalım.  Bu millet tek başına CHP'ye iktidar yolunu açmıyor bunu bir düşünün. Neden 16 aylık bir parti iken AK Parti iktidar oldu. Türkiye'nin 81 vilayetinin 80'i milletvekili veriyor bunu bir düşünün. CHP'ye belli iller, MHP'ye BDP'ye belli iller haricinide neden oy çıkmıyor bunu bir düşünün. Marifet iltifata tabidir. Biz ayrıcalık, ayrımcılık bunların hiçbirini düşünmüyoruz. Biz milletimizi 74 milyonu Yunus'un diliyle yaradılanı severiz yaradandan ötürü anlayışı ile seviyoruz.
 
MERKEZ BANKASI'NIN KASASINDA 95 MİLYAR DOLAR VAR. İŞ BİLENİN KILIÇ KUŞANANIN!
 
Milliyetçilik nedir milletini sevmektir. Sevebilirsin ama milletinin cebine ne koydun onu konuş. Vatanı seversin ama bu vatana ne yaptın onu konuş. Ne kadar okul yaptın, ne kadar yol yaptın, ne kadar enerji ile ilgili barajlar yaptın, emniyet müdürlüğü yaptın, adliye sarayı yapıtn söyle. Ben belgelerle konuşuyorum. Bizbunları bunları bunları kazandırdık diyoruz. Bunlar 3,5 yıl kalabildiler. Baktılar yürümüyor hemen kaçıp gittiler. Biz geldik 4,5 yıl bütün muhalefet partilerinin artık yazdır şudur budur dedikleri için geri çektik. Bu seçimi de tam zamanında yapıyoruz niye biz zamanla yarışıyoruz. Bakınız bize Merkez Bankası döviz rezervi kasası ne kadardı biliyor musunuz 27,5 milyar dolar. Bunun da yarısı işçi dövizi idi. Şimdi Merkez Bankası'nın kasasında ne var 95 milyar dolar var. Cumhuriyetimizin yüzüncü kuruluş yıldönümünde inşallah Türkiye ilk on içerisinde yer alacak. Şuanda büyümede Avrupa'da birinci sıradayız. Dünya ülkeleri arasında 3. sıradayız. 8,9 büyüme oranı. Şimdi soruyorum. Sayın Bahçeli Allah aşkına şunu düşünmüyor musun. Ben bu AK Parti'ye milli geliri ne kadarla verdin? 230 milyarla verdin şuanda hamdolsun 740 milyar dolar. Bakınız nerelere geldik. Devletin kamu net borç stoku yüzde 61 idi. Şimdi yüzde 25'e düştü. Bitmedi devletin borçlanma faizi yüzde 63 idi. Kimin cebinden çıkıyordu bu para halkımın cebinden çıkıyordu. 
 
Enflasyon ne idi yüzde 30. Şuanda ne yüzde 4,3. Otuz'dan buraya! Aradaki fark yüzde 26. Burada anneler içişleri bakanı olarak bunu iyi bilir. Burada bazı rakamlar vereceğim. Durmadan söylüyor ya şöyle böyle diye. Sadece asgari ücret üzerinden söylüyorum. Bugün en az maaş alan memurumuz bin 400 TL alıyor küsürü var. 
 
Ben alım gücünü söyleyeyim. 2002 Sonunda buğday unu 194 kg şuanda 337 kg alınıyor. Artış yüzde 74
 
Pirinç, 2 TL'lik 92 kg alınıyordu Nisan ayı itibari ile 136 kg alınıyor artış yüzde 47
 
Ayçiçek yağı 64 litre alınıyordu şimdi 126 litre alınıyor. Artış yüzde 97
 
Çay, 32 kg alınıyordu şimdi 49 kg alınıyor artış yüzde 53
 
Tozşeker 1,6 lira. 115 kg alınıyordu şimdi 242 kg alınıyor.
 
Hesap ortada. Bunları çoğaltabiliriz. Ama takibiniz zor olur diye burada bırakıyorum. Esasen dağıtıyor ya Kılıçdaroğlu şu kadar veriyorum bu kadar veriyorum diye. Nereye sulandı biliyor musunuz Merkez Kasası'ndakini duydu ya. Hazine dolu orası dolu CHP7nin de iştahı kabarıyor. Her halde benim vatandaşım bu oyuna gelmeyecek değil mi? Benim milletim bunları genlerine kadar okuyor artık ve hiçbir zaman bunlara tek başına iktidar teslim etmedi. Bir şeyi özellikle ifade edeyim. Atmamız gereken çok önemli adımlar var. Yolumuz uzun, rahmetli Ecevit'e onu tasfiye etmek isteyenlere, daha Başbakan iken üzerine beton dökmek isteyenlere de sahip çıkıyor. Beton dökmek ifadesi bana ait değil eski Genel Başkanı Zeki Sezer'e ait. Gitsin bunları sorsun. Mehmet Haberal hakıknda da geçmişi sorsun. Milletvekili Aadayı Sinan Aygün'ü de çağırsın ona da neler yaptığnıı ve söylediğini sorsun. Allah aşkına böyle bir çorba olur mu? Yıllarca bu şekilde birbirlerini yiyenler hatta mahkemelere düşenler en zıt kutuplarda buluşanlar şimdi CHP çatısı altında ittifak  yapıtlar. Kime karşı AK Parti'ye karşı. Demekki doğru yoldayız Elhamdulillah. Bunlarınki ittifak değil, çete kardeşliği bunların ki. Çeteler bunları biraraya getirdi. Kol kola omuz omuza getirdi. Çıktılar MHP ile de ağız birliği yaparak ortaya dökülen çirkin kasetlerden dolayı AK Parti'yi suçluyorlar. Eski Genel Başkan kaset mağduruydu yeni Genel Başkan kaset mamülü. CHP'de ortaya çıkan kaset skandalından istifade edenler kimler. O kasetten istifade sağlayanlar kimler, o kasetin ardından CHP'yi yeniden şekillendirmek isteyenler kimler, o kasetten sonra ellerini oğuşturanlar kimler? 
 
Boşuna AK Parti'ye bakmasınlar, eğer sorumlu arıyorlarsa dönüp kendilerine baksınlar. AK Parti böyle çirkin işlerin içinde olmaz, bunlardan fayda beklemez, bunları fırsat olarak görmez ve kullanmaz. Ben CHP'yi de MHP'yi de milletime havale ediyorum. Ben onları kendi didişmeleri ile başbaşa bırakıyorum. Biz Türkiye'yi büyütmeye devam edeceğiz.
 
Bugün bir konuyu daha görüşmem lazım. Başbakan Yardımcımız Cemil Çiçek, Bakan Eroğlu, meseleyi an be an izliyor. Gerekli tedbirler alınmıştı. Şuan itibari ile endişeyi gerektirecek hiçbir durum yok. Kütahyalı kardeşlerim hiç endişelenmesin. Mesele takibimiz ve kontrolümüz altındadır. 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından çıktığımız hizmet yolculuğunda 8,5 yıl geride kaldı. Sizlerle birlikte geçen sürede neler yaptığımızın şöyle birmuhasebesini yapalım istiyorum. En azından satır başları ile bazılarını paylaşmak istiyorum. 
 
JET AMBULANSIMIZIN SAYISINI 5'E ÇIKARACAĞIZ. TATLISES'İ ALMANYA'YA BİLE AMBULANS JET İLE GÖTÜRDÜK
 
Bizden önce Milli Savunma birinci sıradaydı şimdi 6 sırada, milli eğitimi birinci sıraya aldık, en çok ödenek ve personel alımı oraya yapılıyor. 163 Bin derslik yaptık. Kitapları ücretsiz veriyoruz. Şimdi akıllı tahtaya geçiyoruz. İnternetle dünyaya bağlanıyoruz. Bütün sınıflar internet ile donanacak. Her öğrencimize böyle bir elektronik kitap vereceğiz. Bunu ücretsiz vereceğiz ve bütün müfredat bunun içinde olacak. Ama nostalji olsun diye götürebilirsin. Neden, ABD'de George bunu yakalaycakta benim Kütahyamda Ahmet'im, Mehmet'im, Ayşe'm, Fatma'm neden yakalmasın. Olay bu! Bu anlattıklarımız gençlere yönelik. Gençler bizim yarınlarımız. Hemen seçimin ardından ihaleyi yapıyoruz ve süratle kazanan firma üretimine geçecek ve 4 yıl içinde de bütün öğrencilerimize okullar donanacak ve öğrencilerimize de bu elektronik kitaplar dağıtılacak. Yapar mıyız? Evet, herşey milletim için, herşey Türkiye için her şey gençliğimiz için. Gençliği aldatmanın yollarını aramaya gerek yok. Biz bugüne kadar ne söz verdiysek onu yaptık. Hiçbir zaman ayakta kimseye söz vermem. Gelin şunu yapalım gelin bunu yapalım dedikleri zaman söz vermem. 8,5 Yıldaki prensibimiz hep bu olmuştur. Kurusıkı atmakla devlet yönetilmez kurusıkı atmakla bu millet sadece aldatılır. Diyorum ki 12 Haziran'da bu iki üç zihniyeti sandıklara gömün. Bunun adı demokratik bir derstir. 
 
AK Parti olarak daha güçlenerek yarınlara yürüyeceğiz. Yeni anayasamızı ileri demokrasi için, temel hak ve özgürlükler için milletin söylemini, beklediği anayasayı inşallah ilk iş olarak halledeceğiz oluyorsa Parlamentoda olmuyorsa bu yetkiyi alamazsak mevcutla yetinmek zorunda kalacağız. Öyleyse çok çalışacağız. Kaç gün kaldı 33 gün. Köy köy kapı kapı dolaşmaya evet mi? Milletvekili sayısı 5. 5'te 5 bekliyorum sizden. Bu müjdeyi 12 Haziran akşamı da bekliyorum. 33 Gün kaldı fazla değil.
 
Sadece aile hekimliği için 20 bin 500 doktor görevlendirdik. Peki neden bize kadar yoktu. Avrupada batıda bunlar yokmuydu? Neden böyle birşey getirmedin? Biz getirdik. Sevgili kardeşlerim şimdi benim vatandaşım hemen aile hekimini arıyor. Kendisi ile görüşmesini yapıyor. Eğer yerinde müdahale yapılması gerekiyorsa yerinde yoksa hemen sevk ederek dertlerimizin şifasını buluyoruz. Bizden önce 7 bin 644 yatak kazandırılmıştı. 8 Yılda 35 bin nitelikli yatağı hastalarımıza kazandırdık. Şuanda bizim 16 noktada 18 helikopterimiz var. 2 Tane jet ambulans var. Şimdi bunu 5'e çıkartıyoruz. Geçenlerde Sayın Tatlıses Almanya'ya gitmesi gerekince Sağlık Bakanlığı'nın ambulansı devreye girdi ve Almanya'ya götürdü. Türkiye'nin dört bir yanına herşeyimizle uzanacağız. Çünkü Kanuni 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi'. Onun için herşeyi yapacağız. Bu millet herşeye layık mı biz de onu yapıyoruz. Artık hastanelerimizde 7-8 ay sonra gel böyle birşey var mı?