İş Sanat'ta 'İstanbul Musikisi' adlı bir gece programı yapan Şevval Sam ve projenin sahibi İncila Bertuğ, geçtiğimiz pazar 'Yaşamdan Dakikalar'a katıldı. Kenan Işık'ın da yer aldığı programda, Hıncal Uluç, Nebil Özgentürk, Sunay Akın, konuklarıyla birlikte musiki üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Sam'ın Türk Musikisi'nden eserler seslendirdiği, bestekârların hikayelerinin konuşulduğu programda Bertuğ, 'İstanbul Musikisi' projesi için neden Şevval Sam'ı tercih ettiğini anlattı: "Bana Şevval Sam'ın CD'si geldi. Leman Sam göndermiş. Şöyle baktım, Şevval Sam... İçimden 'Hadi canım, sen kim, bunu okumak kim!' dedim... Eve gittiğimde CD'yi koydum. Dinlerken 'Allah Allah, ne oluyor? Kimden meşk ettin de musikiyi böyle okuyorsun?' dedim. Sanki taş plaktan musiki dinliyordum. Ses icracısı olmak için, iyi bir kulak, iyi bir meşk ve estetik birikim gerekir. Üçü de onda var. Üç yıl taş plak dinlemiş, program yapmış. Altyapısı kuvvetliydi, bir de aşk olunca..."

MUSİKİYİ AŞKLA SEVİYORUM
Programda, Türk Sanat Müziği'nin hayatında çok önemli bir yeri olduğunu söyleyen Şevval Sam, yeni projeleri ve televizyon sektörü hakkındaki düşüncelerini de açıkladı. İşte Sam'ın anlattıkları:

Eski arşivlerdeki plakları bulduğum zaman hep balıklama atlardım. Öte yandan bir dönem yaptığım radyo programı da benim için büyük şans oldu. Çünkü henüz piyasaya çıkmamış bütün arşivlerini bana açtılar. Hiçbir yerde dinleyemediğim inanılmaz kayıtlar dinledim. Öyle bir aşkla seviyorum ki bu müziği... Bütün bedenimle, ruhumla hissediyorum. O dönemde yaşamamış olmama rağmen, çok özel seslerden dinlediğim bu eserlerin bende çok önemli bir yeri var.

MODASI GEÇMEZ
Gençler aslında bu kültürü bilmiyorlardı. Ben ilk CD'mi çıkarttığımda onlardan övgü dolu sözler aldım. (Türk Sanat Müziği eserlerlerinden oluşan 'Sek' isimli albümünden bahsediyor.) 'Ders çalışırken dinliyoruz, sınavlara çalışırken dinliyoruz' diyenler oldu. Gençlerin onca popçu, rockçı arasından bana ödül vermeleri çok önemli bir şeydi benim için.

Bazı şarkıların yaşı yoktur ve insanların en gerçek duygularına hitap eder. İnsanoğlu var oldukça da modalarını kaybetmezler. Bu şarkılar da öyle...

TEMMUZ AYINDA İLK FİLMİNİ ÇEKECEK
Temmuz ayı içerisinde Ankara'da bir sinema filmi çekeceğim. Aslında bu benim ilk filmim olacak. Keyifli bir dostluk hikayesinin anlatılacağı projeyi Ahmet Boyacıoğlu yönetecek. Çok iyi bir kadro var; Tuncer Kurtiz, Erkan Can, Taner Birsel, Nejat İşler gibi...

Önümüzdeki sezon dizi çekmeyi düşünmüyorum. Çok yorgunum. Ayrıca dizi sektöründe işlerin çok profesyonelce gitmediğini düşünüyorum. Mesela bir proje çekilecekse ya insanların kafalarına göre daha başlamadan kaldırılıyor ya da senaryosunu hazır zannediyorsun ama yedinci- sekizinci bölümde 'Senaryoda ne yapacağız şimdi?' diyen senarist oluyor. O yüzden de çok güvenli bir iş değil açıkçası...

Kendinizi kaptırıyorsunuz, bir şey yaratmaya çalışıyorsunuz, canlandırdığınız karaktere alışıyorsunuz. Sonra bir bakıyorsunuz dizi kalkıyor. Dolayısıyla hevesiniz de kursağınızda kalıyor.