kıyat, "28 Şubat olur iken, siyasetçi de, Cumhurbaşkanlığı Köşkü de, medya da, üniversite de, yargı da, Silahlı Kuvvetler'in karşısındaki hiç kimse Silahlı Kuvvetler'e karşı dikilmedi. 'Bana bak, bu senin görevin değil' demedi. Kimsenin yatacak yeri yokken; bir tek Silahlı Kuvvetler'in altındaki yatağın çekilmesini de hiç affedemiyorum." dedi.

32. Gün programına konuk olan emekli Koramiral Atilla Kıyat, TSK'nın sürece itildiğini ileri sürdü. Refah-Yol hükümetinden hoşnut olmayan grupların lokomotifi olma görevini Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üstlendiğini vurguladı. Kıyat, şöyle devam etti: "Herhangi bir şekilde siyaset tıkandığı zaman, Türkiye bir sorunla karşılaştığı zaman siyasi çözümü, siyasetçiler de dahil, medya da dahil, üniversiteler de dahil, işadamları da dahil, bürokratlar da dahil çözümü Türk Silahlı Kuvvetleri'nde aramışlardır. Çuvallarca mektup gelir Genelkurmay'a 'ne duruyorsunuz' diye. İşadamının kafasında, iyileri tenzih ederim, sendikasız grevsiz bir Türkiye özlemi vardır. Siyasetçi vardır, bu siyasetçi nedir kendi siyasi partisinde veya iktidarda olsa dahi gücünü kaybetmiş; bir askerî iktidar gelir ise onun hükümetinde rol bulabilir miyim diye gelen siyasetçi vardır; herkes. Ama hiç kimse 'Silahlı Kuvvetler'in dışında bu çözümü bulalım' diye maalesef bir çaba sarf etmemiştir." TSK'daki 'Türkiye'nin tek sahibi' algısını da eleştiren emekli Orgene-ral, askerin birçok hatası olduğunu, bu yüzden çuvaldızı kendilerine batırmaları gerektiğinin önemine değindi. Kıyat, Türkiye'nin geçmişiyle hesaplaştığını, ancak bunun birilerinin birileriyle hesaplaşmasına dönüşmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.