Öncelikle FHM"e hoş geldin! Klasik sorumuzla başlayayım; nasıl geçti çekim? Spor konseptini kendinle bağdaştırabildin mi bari?

Yaşım gereği spor giyinen bir kadın olduğum için çok rahat bir çekim oldu. Fitness aslında kendimize nasıl baktığımızla ilgili bir ödül. Mesleğimden önce kendi sağlığı için her zaman spor yaparım. Evimde bir koşu bandım var her sabah olmasa bile haftanın 3-4 günü koşuyorum ve en önemlisi her zaman karın kaslarımı güçlendirmek için yarım mekik çekiyorum.

Geyik yapmayı sevmem ama gerekli… Ortalıktan kayboldun, bu süre içinde ne yaptın? Bunu soran bininci kişi miyim, bir de onu söyle…

Evet, çok soran oldu bunu. Merak edilmek, sevilmek güzel. Sürekli her yıl yeni bir albüm yeni bir proje bence biraz fabrikasyon işe dönüşüyor ve insanlar da bundan sıkılabiliyorlar. Biraz da bu sektörden uzaklaşmak hoşuma gitti sanırım. İlk çıktığım yıllarda gerçekten her yerdeydim ve inanılmaz başarılı bir çıkış yakalamıştım. Biliyorsunuz ilkler asla unutulmaz. Sanıyorum her zaman gündemde olmak bana göre bir şey değil.

Bundan sonra gidişat ne yönde?

Mesleğim için sürekli göz önünde olma devrim kapandı ve bu tamamıyla benim kendi seçimim. Kendi işimin kendi patronu oldum ve bir ömür kendimi geliştirip mesleğimde huzurlu, sağlam adımlarla ilerlemenin keyfini çıkartacağım.

Çekimdeyken fark ettim. Nez"in olmadığı bir piyasa sanki eksik gibi. Nasıl bu bağımlılığı yarattın bizde?

2000 yılında, doğru bir zamanda doğru bir proje yaptık ve insanlar gerçekten beni çok destekledi. Daha albümüm yoktu ve beni dinemeye Tarkan, Hıncal Uluç, Cem Boyner, Demet Akbağ, Fatih Terim gibi bir sürü isim geldi. 3 ay sonrasına bakınca rezervasyonların dolduğunu gördüm! Bu yolu seçmiş yeni bir isim daha ne isteyebilir ki? Elimde bir demoyla şirkete bile gitmeden her yerden teklifler geldi. İnsanlar yeteneğime ve bana inandılar. Aradan 10 yıl geçti. Çok şanslıyım, hala kendi müziğimi yapıyorum.

Dans ederken, şarkı söyleyen nadir şarkıcılardansın. Sence yokluğunda senin tahtına biri oturdu mu? Oturduysa ne zaman kaldırmayı planlıyorsun?

Bence Türkiye"de çok iyi şarkı söyleyip iyi bir yorumcu olan ve üstüne dans da edebilen dans erkeklerden bir Tarkan var. Kadınlardan ise son zamanlarda Hadise… Ama yorum ve ses açısından çok çok iyi diyemem ona. Tahtıma biri konar diye bir korkum asla olmadı. İlk çıktığım yıllarda bile “Yeni Nez” yarışması yapılmıştı. Bu beni yüceltir. Sadece bir Nez var ve ben ölene kadar bu böyle olacak.

Türkiye"nin en güzel kalçasına sahip kadınlarından birisin. Jennifer Lopez"le başlayan bu akımı Türkiye"ye sen soktun. Bunun için özel bir çaba sarf ettin mi? Hani Jennifer"dan esinlenme gibi falan… Kısacası ne düşünüyorsun bu konu hakkında?

Bu genetik bir durum… O yıllarda isteseydim bile değişemezdim. Evet, bir ilk gibi oldu ve kilo verip ben de diğerlerine benzemeliyim düşüncesine sahip olmadım! Eee Türk kadını biraz kalçalı olur zaten. Jennifer Lopez'den hiç etkilenmedim ama hep güzel bulmuşumdur onu. Bir kadında kalça, orantılı bir şekilde olursa kadınlığın en önemli simgesi haline döner. Bir kadının kalça kıvrımı onu daha da kadın yapar.

“Artık fiziğimle değil, işlerimle gündeme gelmek istiyorum” sözü yerine söylenebilecek yaratıcı bir laf geliyor mu aklına? Şu klişeden sen kurtar bari bizi…

Artık tecrübelerim sayesinde ne istediğimi bildiğim için daha şanslıyım. Ses ve fizik estetik bir bütündür. Kimi sesini beğenir, kimi fiziğini beğenir ama önemli olan ne yapıyorsam kendim için %100 isteyerek yapıyorum.

Erkekler arasında çok beğenildiğin âşikar. Şu zamana kadar aldığın en acayip teklif neydi? Ya da bir erkekle aranda geçen değişik bir anı var mı?

Julio Iglesias birkaç yıl önce bir konser için ülkemize gelmişti ben de basın toplantısında onun tercümanlığını yapıyordum. Röportaj öncesi beni yemeğe davet etmişti. Çok şirin bir tavrı vardı gerçekten. Eski filmlerdeki gibi… Ona teşekkür edip teklifini nazikçe geri çevirdim. İşin komik tarafı, bir gazeteci; “Sizi bir kadın reddetti mi?” diye sordu. “Evet” dedikten sonra gülümseyerek bana baktı. Kıpkırmızı oldum.

Vücudunda en beğendiğin ve en beğenmediğin yerin neresi?

Kendimle çok barışık olduğum için, her yerimi ayrı seviyorum ama şurası-burası diyemem (gülüyor.)

Hangi dans çeşidini seviyorsun?

Latin, Latin, Latin! Müthiştir…

Yakınlarına sorsak Nez"i üç kelimeyle özetle diye, ne derler sence?

İlk bakışta herkesin çok yanlış tanıdığı, tanıdığınızda kalbini ve dostluğunu çok seveceğiniz duygusal, çok zeki, çalışkan merhametli bir kadındır derler. (Bunu bana şu anda yanımda olan kankam Ferkoşum yazmamı istedi. Nasıl mutluyum anlatamam.)

Vücudunda hiç estetik var mı? Yapmayı düşünüyor musun?

Hayır yok ve sanıyorum buna biraz karşıyım. Her halimin, her çizgimin bir anısı var. Bu yüzden hiç estetik yaptırmak istemeyebilirim.

Erkekte dikkat ettiğin ilk şey nedir? Bir de tam tersini sorayım; erkekte ne görürsen anında soğursun?

Bir erkeğin benim için doğal, samimi ve komik olması önemli ama eli kolu şöyle olsun diye bir durumun hiç olmadı. Elbette temizlik önemli!

Alışverişle aran nasıldır? Kendinden geçen tiplerden misin? En fazla ne alırsın?

Ne çok iyi ne çok kötü… Saatlerce alışveriş yapmasını hiç sevmem, alırım ve genelde daha denemeden üzerimde hayal ederim!

Olur mu peki?

Olur (gülüyor.) En çok aldığım şey ise son zamanlarda jean ve ayakkabı.

Nez ilişkide nasıldır? Daraltır mısın erkek arkadaşını yoksa rahat mısındır?

İlişki huzur veriyorsa dır dır olmaz! İki tarafta rahat da olmalı ama saygı yitirilmemeli. Genelde sabırlıyım ama karşı tarafın yalan söylendiğini anladığımda anında ilişkimi bitiririm. Sahte olan ilişkide asla yürümez zor da olsa doğruyu söylemeliyiz.

Yaptığın iş itibariyle vücuduna sürekli dikkat etmen gerekiyor. Özellikle uyguladığın bir şeyler var mı? Şöyle İskendersiz, fast food olmadan hayat sıkıcı değil mi?

Her şeyi ye ve yediğinden pişman olma diyenlerdenim. Her şeyi yerim ama deli gibi değil. Abartırsam da ertesi gün biraz daha dikkat ederim ama yemeksiz bir hayat düşünemiyorum, çok büyük bir mutluluk.

Şu zamana kadar aldığın en güzel hediye neydi?

Annem ve babamın bana aldığı yüzüğü genelde çıkarmamaya çalışırım. Yüzüğüme her baktığımda ne kadar şanslı olduğumu ve çok iyi bir ailem olduğunu hatırlıyorum.

En son sarhoş olduğun zamanı hatırlıyor musun? Hatırlıyorsan ne yaptığının da aklındadır…

Ben gerçekten kolay kolay sarhoş olabilecek bir yapıya sahip değilim. İçerim ama kontrollü. Asla kötü bir hale gelmem, gelenlerin hali gerçekten çok üzücü! Bence içen adam daha çok hata yapar. Keyifliyken içmesini bilen bir kadınımdır.

Eklemek istediğin bir şeyler var mı?

Evet var, FHM"e ilk kez 8 yıl önce kapak oldum. Hepinize çok teşekkür ederim. Süper bir röpörtaj ve çekim oldu