DAMARSAL nedenlerle kısmi beyin fonksiyon kaybına neden olan inme, koroner kalp hastalıkları ve kanserden sonra, dünyada en önemli üçüncü ölümnedeni. Bunun yanında, sakatlık ve işgücü kaybının da ilk nedeni olan bir sağlık sorunu. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitimve Araştırma Hastanesi Nöroloji Klinik Şefi Uzm. Dr. Vildan Yayla, dünyada her 45 saniyede bir yeni veya tekrarlayan inme, her 3 dakikada bir ise inme kaynaklı ölüm gerçekleştiğini söylüyor.

YÜZDE 70"İ BEYİNDE

İnme sıklığı, erkeklerde kadınlara oranla daha çok görülüyor ve 55 yaşından sonra her 10 yıl için iki kat artıyor. İnme, beyin damar hastalığına bağlı, ani başlangıçlı, 24 saatten uzun süren ve nörolojik bulgulara yol açan klinik bir tablo olarak tanımlanıyor. Bulguların 24 saatten kısa sürmesi, “geçici iskemik atak” olarak tanımlanıyor. İnme şüphesi olan bir hastayla karşılaşıldığında, yanıtlanması gereken ilk soru, belirtilerin gerçekten damarsal kaynaklı olup olmadığı, ikincisi ise inmenin tipinin ne olduğunun bulunması olarak görülüyor. İnme nedenlerinin yüzde 70"ini beyin damarlarında tıkanmaya bağlı enfarkt, yüzde 20"sini beyin kanaması, yüzde 10"unu ise “subaraknoid” kanama ve diğerleri oluşturuyor. Tıkayıcı tipte inmeler; büyük damarlarda tıkanma, damar ya da kalpten kaynaklanan pıhtılarla tıkanma veya kan akımında değişiklikler sonucu gelişiyor.

24 saatten kısa süren geçici iskemik ataklar çok önemli bulunuyor. Hastaların yüzde 30"unda daha sonra kalıcı inme gelişmesi ve bu inmelerin sıklıkla ilk 1-3 yıl arasında görülmesi dikkat çekiyor. İnme konusunda 3 çeşit risk faktörüne rastlanıyor. Yaş: 55"inden sonra görülme sıklığı 10 yılda iki kat artar.

Cinsiyet: Erkeklerde kadınların 1.3 katı.
Aile öyküsü.
Genetik ve ırksal

2- DEĞERİ KANITLANMIŞ RİSK FAKTÖRLERİ

Hipertansiyon
Sigara
Atriyal fibrilasyon
Diabetes mellitus (Diyabetiklerde tıkayıcı inme riski 2-6 kat, glukoz intoleransında inme riski 2 kat artmıştır. Diyabetiklerde inme ölüm sıklığı 3 kat artmıştır.)
Sessiz boyun ana damarı darlığı
Orak hücreli anemi
Hiperkolesterolemi

3- DEĞİŞTİRİLEBİLEN RİSK FAKTÖRLERİ

Obezite, fiziksel aktivite yokluğu veya azlığı
Alkol ve ilaç kullanımı
Hiperhomosistinemi
Kalp hastalıkları, belirti vermeyen hastalıklar
Pıhtılaşma bozuklukları
Hormon kullanımı
İnflamatuar süreçler

Koruyucu tedavide aspirin dışında ilaç kullanılmamalı
Vasküler risk faktörleri kontrol altına alınmalı.
Tansiyon kontrol altında tutulmalı (TA:145/90, TA:130/80"den düşük olmalı)
Kan şekeri kontrolü, diyabetik hastalarda TA kontrolü olmalı.
Kan kolesterolü

İNMENİN BELİRTİLERİ

* Baş dönmesi
* Dengesizlik
* Göz hareketlerinde ve bakışlarda bozukluk
* Sağ veya sol beden yarısında kuvvetsizlik
* Duyu kaybı
* Ağzın kayması
* Körlük
* Konuşamama
* Söyleneni anlamama
* Beceriksizlik
* Ele alınan veya görülen şeyleri tanımama
* Bellek bozuklukları
* Uyku hali
* Komaya kadar gidebilen bilinç bozuklukları

Tedavide ilk 3 saat çok önemli

İNME tablosu ile başvuran hastaya ilk etapta, olayın damarsal kaynaklı olup olmadığı ve inmenin tipinin (tıkayıcı/ kanama) ne olduğunu anlamak üzere beyin görüntülemesi, bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans (MR) yapılması gerekiyor.

İnme tablosu ile karışabilecek durumların ayırıcı tanısı veya tedaviyi yönlendirme amacıyla tam kan sayımı, trombosit sayımı, kan şekeri, elektrolitler, karaciğer fonksiyon testleri, kan üresi ve kreatinin, PT ve aPTT, sedimantasyon, EKG ve ekokardiografi yapılması gereken tetkikler arasında bulunuyor.

En önemlisinin, kişide saptanan hipertansiyonun aniden belirli bir seviyenin altına düşürülmemesi olduğu belirtiliyor. İlk 3 saat içinde başvuran hastalara pıhtı eritici tedavi uygulanıyor. Batı ülkeleri ve Japonya"da uygulanan koruyucu tedavinin inme nedeniyle ölüm oranında azalma sağladığı görülüyor. Nüfusu her geçen gün biraz daha yaşlanan ülkemizde, inme çok önemli ve önlenebilir bir sağlık sorunu olarak ortaya çıkıyor.

CEYDA ERENOĞLU- GAZETE HABERTURK