AK Parti Adana Milletvekili Ömer Çelik, her tarafta, yerin altından silahlar ve darbe planları fışkırdığını belirterek, “Bunları yapanlar sizin vergilerinizle görev yapan ve esas görevi milletin hukukunu, rejimi, demokrasiyi, milletin değerlerini müdafaa etmek, devleti korumak olan kişiler” dedi.

AK Parti Antalya İl Teşkilatı'nın Falez Oteli'nde düzenlediği “Türkiye Buluşmaları” toplantısında konuşan Çelik, Ak Parti'nin, yaptığının da yapmadıklarının da hesabını millete verdiğini söyledi.

Türkiye'deki partilerin Ak Parti ve diğerleri olarak ikiye ayrıldığını belirten Çelik, Ak Parti'nin milletin bin yıllık öteden gelen tarihi birikimini ıskalamadan, özümseyerek dünyaya açık ve dünyalı olma iradesini gösteren bir parti olduğunu vurguladı.

Menderes'in “Yeter söz milletin”, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da “Yeter karar milletin” dediğini belirten Çelik, “Millet bu hükümete hangi yetkiyi vermişse, ne kadar süre için vermişse, o süre içinde bu hükümet demokratik hükümet etme görevini icra edecektir. Bu yoldan erken seçim çıkarmaya çalışanlar boş bir umut peşinde koşuyorlar” diye konuştu.

Çelik, Ak Parti'nin milletin değerleriyle, diğer partilerin ise bu değerlerle kavga ederek siyaset yaptığını ifade etti.

EN BÜYÜK İHANET

Türkiye'yi yönetme sorumluluğu ve yetkisinin milletin seçtiği iktidarın içinden çıkan hükümete ait olduğunu belirten Çelik, şunları söyledi:
“Bunun dışındaki yönetme sorumluluğuna soyunan herkes kendi yetkisini aşan, kendi yetkisinin dışına çıkan, milletin hukukunu gasp eden bir girişimde bulunmaktadır. Her tarafta yerin altından silahlar, darbe planları fışkırıyor. Bunları yapanlar kimler? Bunları yapanlar sizin vergilerinizle görev yapan ve esas görevi milletin hukukunu, rejimi, demokrasiyi, milletin değerlerini müdafaa etmek, devleti korumak olan kişiler. Ama bunlar milletin verdiği vergilerle aldıkları maaşla, millete yaslanan hukukun, devletin verdiği yetkilerle ne yapıyorlar? Millete, devlete, rejime karşı provokasyona girişiyorlar. Kendi kafalarından bir takım sahte hainler üretiyorlar, kendi kendilerine hukukun onlara vermediği bir takım vatanseverlik görevleri ortaya çıkarıyorlar. Hukuk dışı, demokrasi dışı vatanseverlik üretiyorlar ve kendi kişisel çıkarlarını vatanseverlik, milliyetçilik, ulusalcılık kisvesi altında milletin istikrarını bozacak şekilde kullanmaya çalışıyorlar.

Bu ülke ve millete karşı yapılacak en büyük ihanet meşru hükümete karşı gayrimeşru yollarla darbe ya da benzeri provokasyonlar tertip etmektir. Bir hükümete muhalefet etmek, hukukun ve demokrasinin kuralları içinde meşrudur. Kim ki milletin görev verdiği meşru hükümete karşı, TBMM'ye karşı, millete karşı hukukun dışına, demokrasinin dışına çıkarak, Cumhuriyet'e karşı bir girişimde bulunarak birtakım tertipler içine girişir, gerçek vatan haini odur. Vatan hainleri hangi cezayla cezalandırılması gerekiyorsa, rütbesi, sıfatı, konumu, geçmişi, kimliği ne olursa olsun o cezaya çarptırılmalıdır.”

KURUMLAR ARASI MÜCADELE YOK

Türkiye'de kurumlar arası mücadele olmadığını dile getiren Çelik, hukuku, demokrasiyi, Cumhuriyet'in temel ilkelerini içine sindirenlerle, bunları hazmedemeyenler arasında çatışma yaşandığını kaydetti. Çelik, “Hiçbir kurum kendisini siyaset yapma göreviyle, hükümetin, ülkeyi yönetme sorumluluğunu gasp etme ya da hükümeti hizalama göreviyle mükellef göremez” dedi.

Meşru siyasi mekanizmaların dışına çıkarak hükümete karşı provokasyon tertip etmeye kalkanlar ve buna çanak tutan siyasilerin, milletin iradesiyle hiçbir ilgisi olmadığını belirten Çelik, bunların millet iradesinin tüccarlığını yaptığını ve en büyük zararı verdiğini söyledi.
Türkiye'de rejim sorunu olmadığını ve Anayasa'nın değiştirilemez ilkeleriyle kimsenin bir sorunu bulunmadığını vurgulayan Çelik, “Anayasa'nın ilkeleri sadece devletimizin rejimi olmakla kalmamış, aynı zamanda milletimizin hayat tarzı haline gelmiştir” diye konuştu.

Çelik, şöyle devam etti:
“Bunların darbelere karşı sesinin gür çıktığını gördünüz mü? Millete karşı ortaya çıkan komplo teorilerine karşı sesinin gür çıktığını gördünüz mü? Son 25 senede 3 bin köy yakılmış, o kadar köy boşaltılmış. 17 bin-18 bin tane faili meçhul cinayet var. Bunların, bunlara karşı sesini çıkarttığını gördünüz mü? Görmediniz. Bunların demokrasi diyen, insan hakları diyen, hukuk diyen bu hükümete karşı yükselttikleri sesin yüzde birini darbelere, faili meçhullere karşı çıkarttığını gördünüz mü? O zaman ortada bir problem var demektir. Biz Ak Parti olarak milletin değerleriyle hısımız ve bizim mücadelemiz, milletin değerleriyle hasım olanlarladır.”

Hükümetin, Türkiye'nin toprak bütünlüğünden taviz vermeden akan kanı durdurmak istediğini belirten Çelik, “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi, demokratik açılım süreci bu ülkenin kendi iç bünyesini güçlendirmesiyle ilgili bir projedir” dedi.
Türkiye'nin zengin bir coğrafyada olduğunu ve vatandaşların bundan yararlanması gerektiğini ifade eden Çelik, “Böylesine dünya incisi bir yerde oturacaksın. İnsan hakları problemleri olacak. Birtakım hak ve hukuk ihlalleri olacak, bu kabul edilemez. O sebeple biz statükoya karşıyız, CHP özgürlüğe karşı, MHP eşitlik ve kardeşliğe karşı” görüşünü ifade etti.

Siyasetin bir vizyon ve kararlılık işi olduğunu belirten Çelik, “Sayın Başbakanımız Türkiye'ye karşı küstahlık yapan birisine yedi düvelin önünde 'one minute' dedi. Şimdi erken seçim diyenlere de çok yakın zamanda, 1-1,5 sene içinde sandık geldiği zaman, milletin onlara nasıl 'one minute' dediğini görecekler” dedi.
Çelik, Türkiye'nin, milli birlik ve kardeşlik projesini yürüteceğini ve demokrasisini daha da güçlendireceğini sözlerine ekledi.

DHA