Basketbolcu Kerem Gönlüm, sahalardaki başarısını özel hayatında da sürdüren sporculardan. İlk gördüğünde aşık olduğu eşi Elif Gönlüm'le nikah masasına oturan ünlü basketçinin 15 yıldır mutlu bir evliliği var. Çift; mutluluklarını Keremcan ve Kerem Alp isimli iki oğullarıyla taçlandırdı. Gönlüm çifti, İstinye'deki evlerinin kapılarını Şamdan Plus dergisine açtı... 

 1999 yılından beri birliktesiniz ve aşk evliliği yaptığınızı biliyoruz. Mutlu evliliğin sırrı nedir? 
ELİF GÖNLÜM: 
Gerçek evlilik; sevdiğini benimsemek, olduğu gibi kabul etmek, günahıyla sevabıyla sevmektir, yani eskilerin de dediği gibi fedakarca hayatını birleştirmeye ant içmektir. Böylece her şeyin üstesinden gelinir. Biz hep birbirimiz için yaratıldığımızı hissettik ve hayatta karşımıza ne çıkarsa çıksın beraber hallettik. 
KEREM GÖNLÜM: Aşka inandığınız zaman, her geçen gün artan güven ve sevgi duygusuyla yaşıyorsunuz. İşte bu da eşinizin sizden bir parça olduğunu hissettiriyor. Biz çok genç yaşta tanıştığımız için sanki beraber doğmuş gibi hissediyoruz. Elif ile birlikte acıyı, tatlıyı tüm samimiyetimizle yaşadık. Birbirimizden sıkılmak ne kelime; aksine ilk günki heyecanla birbirimizi seviyoruz. Çocuklarımızın aramıza katılmasıyla da dinamik bir hayatımız var artık. 

ÜÇÜNCÜ ÇOCUĞU DÜŞÜNÜYORUZ 
 'Aşkın ömrü üç yıldır' cümlesini yerle bir etmiş bir çift olarak bize bunca seneye rağmen birbirinize karşı ne hissettiğinizi tarif eder misiniz? 
K.G.: 
Elif ile 15 yıldır beraberiz ve her geçen yıl daha da aşık oluyoruz birbirimize. Olgunlaştıkça birbirimizin daha keşfedilmemiş yönlerimizi buluyoruz. 
E.G.: Aşkta mantık yoktur. Ben sonsuz aşkın varlığına her zaman inandım ve bunu halen yaşıyorum. 

 Her ilişkinin inişleri ve çıkışları vardır. Böyle durumlarda kim alttan alır? 
E.G.: 
İnişler ve çıkışlar olmadan aşkın ve hayatın dinamizmi olamaz. Uyuşamadığımız durumlar tabii ki oluyor ama biz ikimiz de uzatmayı sevmeyiz, gün içerisinde uzlaşıp bir öpücükle barışı sağlarız. Kerem bana göre biraz daha inatçıdır. 
K.G.: Küslük ve kavga ikimizin karakterine aykırı, bu yüzden birbirimizi kırmadan bunca yıl birçok şeyi çözümledik. 

 İki oğlunuz var; Keremcan ve Kerem Alp... Onlarla hayat nasıl geçiyor? 
E.G.: 
Biz her zaman kalabalık bir aile olmayı arzu ettik, Allah da bize iki çocuk nasip etti. Evde çocuk enerjisinin olması çok keyifli oluyor, evimiz eğlenceli bir oyun evi adeta. Keremcan okuldayken Kerem Alp ile vakit geçiriyoruz. Hafta sonları da Keremcan ile vakit geçiriyoruz. 

 Elif Hanım kız çocuğu istediğinizi biliyoruz. İleride bir çocuk daha düşünür müsünüz yoksa o defter kapandı mı? 
E.G.: 
Bir kız çocuğuna sahip olmak hep gönlümde var. Yaşım daha genç bu nedenle üçüncü çocuğu da düşünüyoruz ama Kerem üçüncü çocuk da olsa, dördüncü de olsa hep erkek olacağını söylüyor. 

 Çocuklar kime benziyor? 
E.G.: 
Tabii ki bana benziyorlar. Her gören Kerem'e benzetse de ben bu gerçeği kabul edemiyorum. Babaları gibi çalışkan, ailesine bağlı, gurur duyulan bireyler olmalarını isterim. 
K.G.: Bana benzedikleri aşikar. Sadece ten ve saç renkleri Elif'e benziyor. Anneleri gibi duygusal, derin ve karakterliler. 

MAÇTAN ÖNCE ELİF'İ ARARIM 
 Deplasmanlar, antrenmanlar, uzaklık... Elif Hanım'ın başarınızdaki etkisi nedir? 
K.G.: 
Sezon devam ederken aileme çok vakit ayıramıyorum ama sezon bittiğinde bu açığı kapatıyorum. Elif her zaman işime saygı duyup bu yoğunluğu dert etmedi. Benim motivasyonum için çoğu zaman kendi önceliklerini ve problemlerini erteledi. Profesyonel bir sporcu için de düzenli bir aile hayatı çok önemli olduğundan benim başarımdaki en büyük pay Elif'e ait. 

 Elif Hanım mesleğinizi yapmak yerine aşkı ve evliliği mi seçtiniz? Bunun için pişmanlık duyuyor musunuz? 
E.G.: 
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. Başarılı bir öğrenci ve kariyer odaklı bir genç kızken, aşkımı bulup erken yaşta bir evlilik yaptım. Bu durumda yüksek lisans planlarım ve iş hayatım ertelendi. Hayatta hiçbir şey planladığınız gibi olmuyor. Ben hayırlı olana ve her şeyin Allah'tan olduğuna inananırım. Bu yüzden hiç pişmanlığım yok. Şu anda yarım kalan eğitimlerimi tamamlıyorum. 

 Eşinizin tüm maçlarına gidiyor musunuz? Seyrederken heyecan oluyor mu? 
E.G.: 
Fırsat buldukça Kerem'in İstanbul'daki tüm maçlarına gidiyoruz. Çocukların o atmosferi yaşaması hoşuma gidiyor. 
K.G.: Ailemi salonda görmek tabii ki beni ekstra motive ediyor. Uğur olarak maçlardan önce soyunma odasından çıkarken Elif'i ararım. 

'ELİF'İN TERAPİSİ ÇOK FAYDALI'
 Elif Hanım, geçtiğimiz sene yaşam ve nefes koçluğu eğitimini tamamladınız. Bunun eğitimlerini vermeye başladınız mı? 
E.G.: 
Şimdilik terapileri sadece aileme ve yakın çevreme uyguluyorum. 

 Kerem Bey, siz nefes eğitimlerine sıcak bakıyor musunuz? Örneğin eşiniz maçlardan önce size nefes konusunda telkinlerde bulunuyor mu? 
K.G.: 
Nefes eğitimleri gerçekten çok faydalı. Elif bana ilk anlattığında açıkçası pek önemsememiştim ama uyku apnesi problemim olduğu için nefes terapisine gitmeye karar verdim. İyi ki de gitmişim çünkü çok faydasını gördüm. Nefes gerçekten çok ilahi bir güç. Elif, vakit buldukça bana uygulama yapıyor; bunun çok faydasını görüyorum. 

 Elif Hanım, bu konu üzerine kendinize ait bir yer açmayı düşünüyor musunuz? 
E.G.: 
Bir düşüncem var. Bunu destekleyici birtakım kişisel eğitimler daha alıyorum. Hem iç, hem de dış dengenin bir arada sağlanmasından yanayım. Yakın bir zamanda da bunu iş olarak hayata geçireceğim. 

KEREM SÜRPRİZ KONUSUNDA DOĞUŞTAN YETENEKLİ
 Her kadın sürprizleri sever. Birbirinize yaptığınız en son sürpriz neydi? Ve bu ilişkide kim daha çok sürpriz yapar? K.G.: 
Evliliğimizin ilk zamanlarında, çocuklar yokken her deplasman dönüşünde evde bir sürprizle karşılaşırdım. Ama şimdi o bayrağı ben aldım. 
E.G.: Sürprizlere bayılırım; hele Kerem'den gelirse, yıllarca onu hatırlayıp konuşabilirim. Sürpriz konusunda doğuştan bir yeteneği var kocamın. Sevdiğim şeyleri özel günlerde özellikle asla unutmaz. 

 HAYATINIZDA HİÇ 'KEŞKE'LER VAR MI? 
K.G.: Hayatımda hiçbir zaman 'keşke'lerim olmadı. Hayır ve şer ne yaşadıysam ikisinin de Allah'tan olduğuna inanıyorum. 
E.G.: 'Keşke'lerle yaşamanın insanın önüne bakmasını engellediğine inanıyorum. Hayat boyu başıma geleni, de seçimlerimi de kabul etmiş biri olarak hiç 'keşke' lerim olmadı. Her daim pozitif düşünceyle hareket ettim.