Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'da çocukları kaçırılan annelerin itirazlarının terör örgütü PKK ve HDP'yi korkuttuğunu belirterek, "HDP bu faşist tavra, bu silahların gölgesinde siyasete devam edecekse onu da muhatap olmaktan çıkartır, tümüyle oradaki kardeşlerimizle muhatap oluruz" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, HDP'nin silahların gölgesinde şiddet ve kandan beslenen siyaset günlerine dönmek için pusuda beklediğini söyledi. Paralel medyanın, çözüm sürecinin başarısız olması, çatışmaların yeniden başlaması, yeniden kan akması için her türlü çirkinliği yaptığını dile getiren Başbakan Erdoğan, "Şuanda o paralel medyanın, o malum medyanın gazete sayfalarına, televizyon ekranlarına, internet sitelerine bakın bu son olayları bir çatışma vesilesine döndürmek için çırpındıklarını göreceksiniz. Yeter ki hükümet zarar görsün. Bunlar için kan akmış, göz yaşı akmış, ayrımcılık ve nefret yayılmış inanın hiç umursamadılar. Hiç de umursamadılar" dedi.

"BAYRAĞA EL UZATAN HAİNE BU DEVLET GEREKEN CEVABI EN SERT ŞEKLİ İLE CEVAP VERİR"

Başbakan Erdoğan, Bu ülkenin 30 yıldır sadece terörle mücadele etmediğini ve bu ülkenin 30 yıldır terörün bataklığında üreyen kirli zihniyetle mücadele ettiğini vurguladı. Terörü bir geçim kapısı haline getirmiş, yoksul çocukların ölümünü kendisine bir rant haline getirmiş kan baronlarıyla da bu ülkenin mücadele ettiğine dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "İnanın bunlar için ‘en iyi Kürt, ölü Kürt'tür.' Bunlar için ‘en iyi Alevi, ölü Alevi'dir.' Vatanına ihanet eden ama mütedeyyin maskesi takan örgütlerinin dizinin dibine çökerler ama gerçek mütedeyyinden korkar, onu yok etmek için her şeyi yaparlar. Hiçbir zaman yaşatmanın tarafında olmadılar. Hiçbir zaman çözümün yanında olmadılar. Ama cenaze olduğunda akbabalar gibi o cenazelerin başına üşüşmekten de kaçınmadılar. Bakın hem sizlere hem aziz milletime, 77 milyona yürekten sesleniyorum; bıçak sırtında ilerlediğimiz bir süreçte akbabaların pusuda beklediği böyle bir süreçte, 77 milyon bu gerilim tuzağına, bu istismar tuzağına düşmeyeceğiz. Şunu özellikle vurguluyorum; terör örgütünün yaptığı alçakça eylemleri benim Kürt kardeşime hiç kimse genellemesin. Her zaman ifade ettim. Ne HDP ne de terör örgütü benim Kürt kardeşlerimi temsil etmiyorlar. Kürt kardeşlerimizle aramıza giremediler, giremeyecekler. Bizim en hassas değerlerimizi istismar etmek için ellerinden geleni yapacaklar. Bayrağımız, vatanımız, birliğimiz, kardeşliğimiz üzerinden her türlü alçakça saldırıyı yapmaya çalışacaklar. Bizi kendilerinin o debelendiği o bataklığa o tezgaha o tuzağa çekmek isteyecekler. Bunu buna bugüne kadar aldanmadık bundan sonara da aldanmayacağız. Milletimin hiçbir ferdi hiçbir şehrimizdeki vatandaşımız, kardeşimiz bu tahriklere gelmesin, bu oyunlara aldanmasın. Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın bu millet de, bu devlet de hiç olmadığı kadar güçlü, hiç olmadığı kadar dirayetli ve özgüven içindedir. Bayrağımıza el uzatan haine de onu oraya gönderen silahlı efendilerine de bu devlet gereken cevabı en sert şekilde verir. Bunu böyle biliniz" diye konuştu.

"ANNELERİN YÜREKLİ İTİRAZLARI BUNLARI ÇOK RAHATSIZ ETTİ"

Günlerdir şımarıkça yol kesenlere, sokaklarda terör estirmeye çalışanlara gereken cevabı verecek güç ve kudrette olduklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Ama biz büyük devlet refleksiyle, büyük devlet aklıyla hareket edeceğiz. Büyük devlet üç beş piyonun yada piyonların arkasına saklanmış korkakların tahrikiyle yolundan sapmaz" dedi.

Büyük devletlerin planlarından, projelerinden vazgeçmeyeceğinin altını çizen Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Hem o provokatörlere haddini bildirecek hem de çözüm sürecine hassasiyetle muhafaza edecek ve ilerleteceğiz. Bir buçuk yıldır bütün Türkiye özellikle de Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesindeki vatandaşlarımız 30 yıldır hassas kaldıkları bir barış, özgürlük ve demokrasi sürecini yaşıyorlar. Kepenkler kapatılmıyor. Sokaklarda çatışma görüntüleri yok. Yıllardır gidilemeyen köylere, mezralara gidiliyor. Tarım yapılıyor. Hayvancılık yapılıyor. Yıllardın çıkılamayan dağlara çıkılıyor. Oralarda piknik yapılıyor. Halaylar çekiliyor. Bölgede yatırımlar artıyor. Bölgede turist sayısı artıyor. Derin yaralar tedavi ediliyor. O derin tahribat tamir ediliyor. Tam da böyle bir zamanda tam da huzur kardeşlik, barış, özgürlük, demokrasi filizleri çiçek açmışken; o eski günleri geri getirmeye çalışanlara inanıyorum ki en başta bölge halkı pirim vermeyecektir. Aslında bu HDP'yi bu terör örgütünü korkutan doğu ve güney doğudaki annelerin yürekli itirazı oldu. Bunları çok rahatsız etti. İşte Okmeydanı'nda yaşlı bir teyzenin o yüzü maskeli, madem korkmuyorsun, çekinmiyorsun yüzünde o maske niye… O suratındaki maskeyi çıkarsana. Ama o yaşlı teyze hepsinin üzerine üzerine gidiyor ve onlara orada gereken cevabı, gereken dersi veriyor. Bu anlamlıdır. Tabi bunlar annelerin de itirazına alışık değiller. Bugüne kadar annelerin kucaklarından yavrularını aldılar. Keyfice kendi emelleri uğruna o çocukları son damla kanlarına kadar sömürdüler. O anneleri de zorbalıkla sindirdiler. Şimdi anneler itiraz edince, anneler Diyarbakır Belediyesi önünde eylem yapınca neye uğradıklarını şaşırdılar. Eski Türkiye'ye annelerin ağladığı, annelerin evlat acısı çektiği o eski günlere dönmek istiyorlar ama en başta anneler buna izin vermiyor. Bizde bizim kadar aziz milletimiz de bu eli kanlı örgütün ne yapmak istediği çok iyi görüyorlar. Güvenlik güçlerinin sert müdahale etmesini, yeni kayıpların olmasını, özellikle bu kayıplar üzerinden istismar üretmeyi istiyorlar. Son raddeye kadar buna müsaade etmeyecek, sabrımızı, soğuk kanlılığımızı muhafaza edeceğiz."

"SABRIMIZIN BİR SINIRI VARDIR, GÖZLERİNİN YAŞINA BAKMAYIZ"

Başbakan Erdoğan, "Sabrımızın da bir sınırı vardır. Çözüme ve barışa yönelik sabotajlara karşı sabrımızın bir sınırı var. Çocukları öne sürüp şımarıkça eylemler yapanlara karşı sabrımızın bir sınırı vardır. Bizim sabrımızı test etmeye hiç kimse yeltenmesin. Yeni Türkiye'nin kazanımlarını sabote etmek isteyenlerin gözlerinin yaşına bakmayız. Kusura bakmasınlar. Bunlar o kadar seviyesiz, o kadar ahlaki noktada kayba uğramış ki ya bunlar üç beş çocuğun arkasına sığınırlar veya bayanları öne sürüp onların arkasına sığınırlar. Yaptıkları budur. Kendileri ortaya çıkmazlar. 77 milyonu tedirgin etmek, huzursuz etmek isteyenlerin bu şımarıklığına boyun eğmeyiz. HDP bölgenin CHP'si olmaya çalışıyor. Bölge halkını tıpkı CHP'nin geçmişte yaptığı gibi faşizmle, baskıyla, zulümle sindirmeye çalışıyorlar. Eğer HDP bu faşist tavra, bu silahların gölgesinde siyasete devam edecekse onu da muhatap olmaktan çıkartır, tümüyle oradaki kardeşlerimizle muhatap oluruz. Zaten Kürt kardeşlerimizin en fazla teveccüh ettiği parti, AK Parti'dir. Eğer HDP bir siyasi parti olmayı başaramazsa gider Kürt kardeşlerimizle elele verir onlarla birlikte yüz yüze bu işin mücadelesini birlikte yürütürüz. Doğudaki, güney doğudaki Kürt kardeşim; Bu HDP'nin bu terör örgütünün faşizmine boyun eğmesine rıza göstermesin. Bunların ırkçı, ayrımcı politikalarına, bunların baskı ve zulüm eylemlerine boyun eğmesin. Yoksul Kürt çocuklarının kanıyla beslenen bu örgütlere benim Kürt kardeşim prim vermesin. Bir buçuk senede çok büyük mesafe kaydettik. Allah'ın izni ile milletim sağ duyusu ve desteği ile biz bu çözüm sürecini çok daha ileri noktalara taşıma kararlığı içindeyiz. Ve göreceksiniz taşıyacağız. Türkiye için çözümden başka bir seçenek, çözümden başka bir tercih yoktur. Her ne şekilde olursa olsun biz bunu başaracak, yeni Türkiye'yi de kardeşlik üzerine inşa etmeyi sürdüreceğiz" diye konuştu.

"BU ZAFER ANITI İSTENİLDİĞİNDE TÜRKİYE'NİN NELERİ BAŞARABİLECEĞİNİ GÖSTERECEK"

Cumartesi günü gerçekleştirilen 3. Havaalanı inşaatının temelini attıklarını anımsatan Başbakan Erdoğan, dünyanın en büyük havaalanı inşaatının temelini attıklarını ve Cumhuriyet tarihinin en büyük projesini başlattıklarını dile getirdi. Burada adeta büyük şehir inşa ettiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, bir şehirde olması gereken ne varsa bu havaalanı içerisinde olduğunu vurguladı. En modern havaalanını Türkiye'ye ve dünyaya kazandırmaya çalıştıklarının altını çizen Başbakan Erdoğan, bu havaalanı ile Türkiye'nin ekonomisinin daha da büyüyeceğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, "Temel atma töreninde de ifade ettim. Biz aslında oraya sadece bir havaalanı değil aslında ‘bir zafer anıtı' inşa ediyoruz. Bu zafer anıtı 91 yıllık Cumhuriyetimizin eriştiği seviyeyi gösteriyor. Bu zafer anıtı Türkiye'nin isteğinde neleri başarabileceğini gösterecek. Bu zafer anıtı bu havaalanını istemeyenlerin, onların saldırılarının nasıl püskürtüldüğünü tüm dünyaya anlatacak. Bu zafer atını artık Türkiye'nin geldiği yeri, Türkiye'nin bölgesindeki, dünyadaki iddiasını gösteriyor. Bu büyük projeye boşuna karşı çıkmadılar. Yeşil dediler, ağaç dediler, yolsuzluk dediler ve burayı inşa edecek müteahhit firmalara da aynı yakıştırmayı yaptılar" dedi. 

Bütün bu yalanların ardından bu zafer anıtının engellenmesinin yattığını sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan,"Türkiye'nin rakipleri, Türkiye'nin büyümesini hazmedemeyenler içeride ve dışarıda işte böyle bir zafer anıtının dikilmesini, böyle bir küresel projenin inşa edilmesini istemiyorlar. Türkiye içindeki maşalarını kullanarak hem bu projenin hem de Türkiye'nin büyümesinin önüne geçmek istediler. Bütün saldırıları geride bıraktık. Cumartesi günü muhteşem bir törenle bu büyük projenin temelini attık. İnşallah 29 Ekim 2017 bu projenin ilk etabı tamamlanacak" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdğan, ATAK helikopterlerinin de bugün düzenlenen törenle TSK bünyesine kazandırılacağını söyledi.

ATAK HELİKOPTERİ

Başbakan Erdoğan, bugün akşam saatlerinde kendisinin de katılacağı törenle ATAK helikopterlerinin TSK'ya teslim edileceğini söyledi. ATAK helikopterleri hakkında teknik bilgiler veren Başbakan Erdoğan, "92 yıl önce dedelerimiz, ayaklarında yırtık çarıkla, ellerinde silah yerine orakla dirgenle, çapayla düşmanın üzerine gidiyorlardı. Ama bugün kendi helikopterimizi, kendi insansız hava araçlarımızı, uçaklarımızı, tanklarımızı üretiyor; bunları ihraç etmeye hazırlanıyoruz. Bugün dünyanın en büyük havalimanı gibi, Marmaray gibi, Avrasya Tüneli gibi üçüncü köprü Yavuz Selim Köprüsü gibi, İzmir körfez asma köprüsü gibi küresel projeleri inşa ediyoruz. Bunları çok ağır saldırılara rağmen çok ağır engelleme çabalarına rağmen yapıyoruz. Bunları içeriden haince dışarıdan alçakça saldırılara rağmen yapıyoruz. Kim ne yaparsa yapsın, biz milletimize bir söz verdik. Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece" dedi.

"BU BÖLGEDE ARTIK BİZ DE VARIZ, BU DÜNYADA ARTIK BİZ DE VARIZ"

Milletin istikbaline kasteden gezi olaylarının, milletin iradesi karşısında eridiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, yolsuzluk maskesi altında darbe girişiminin milletin iradesi karşısında eridiğini ifade etti. Bugün yapılan tahriklerin de milletin iradesi karşısında eriyeceğini, tuz-buz olacağını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Yeni Türkiye'nin ilerlemesini Allah'ın izni ile kimse durduramayacaktır. Dünyanın en büyük havalimanının temelini atan, ATAK helikopterlerinin teslim törenine hazırlanan bir milletin mensubu olarak ilan ediyorum; bu bölgede artık biz de varız, bu dünyada artık biz de varız" diye konuştu.

"BU ÜLKEDE ARTIK KİMSE AMELİYAT YAPAMAZ"

Başbakan Erdoğan, demokrasi ve hukuk mücadeleyle, mazlumlara sahip çıkan güçlü iradeyle istedikleri her denklemde artık Türkiye'nin de var olacağını belirterek, konuşmasını şöyle devam etti:

"Bunu hazmedemeyenler hazmetsin. Bunu hazmedemeyip karanlık elleriyle Türkiye'yi karıştırmaya çalışanlar da o ellerini çeksinler. Bu ülkede artık kimse ameliyat yapamaz, bu ülkeyi kimse karıştıramaz. Bu millet tıpkı tarihte olduğu ecdadının yaptığı gibi artık küresel ölçekte sesi çıkan bir ülkedir. Bu millet dünyanın en büyük ekonomilerinden birine sahip olan güçlü dirayetli bir ülkedir. Bu milletin kazanımlarına da birliğine de dirliğine de kardeşliğine de kim el uzatırsa bilsin ki o el boşta kalır. Onun için milletimden sağduyu ve sabır istiyorum. Büyük bir devletin ve milletin mensupları olarak tahrikler karşısında sabırlı olmasını, vakar içinde davranmasını istiyorum. En başta terör örgütü, ne hain paralel örgütü ne de ülke içindeki güruhun zayıfladığını göreceksiniz. Bunların hiçbiri bu ülkeye istikamet istemediler. Üç beş sokak olayının, üç beş şımarığın yaptığı eylemler bu aziz milleti vakardan uzaklaştıramaz. Bütün bu maşalarla sonuna kadar mücadele edecek, 2023 Türkiye'sini, yeni Türkiye'yi birlikte yücelteceğiz."