Seçimlerin ardından bu isimlerin merkezinde olduğu siyasi krizde, ilk adım Dicle’nin avukatlarından gelecek; birkaç gün içinde YSK kararının Anayasa Mahkemesi’ne taşınması gündemde.
 
Anayasa Mahkmesi Başkanı Haşim Kılıç’tan, yaşanan gelişmelerle ilgili "Bizim de söyleyeceklerimiz olabilir" açıklaması gelmişti. Dicle’nin avukatı Emin Aktar başvuru gerekçelerini, eski adalet bakanı Hikmet Sami Türk ile anayasa hukuku profesörü Serap Yazıcı da mahkemenin ne söyleyeceğine ilişkin düşüncelerini NTV’de paylaştılar.
 
24 Haziran’da, Haşim Kılıç yaşanan siyasi gelişmelerle ilgili, ''Süreci bir iki gün daha bekleyelim. Bakalım gelişmelere, ondan sonra belki bu konuda bizim de söyleyeceklerimiz olabilir. Şu anda itirazlar var. Yargı süreçleri işliyor. Onlar da bir sonuçlansın bakalım, daha sonra bir değerlendirme yapmayı düşünüyoruz'' şeklinde konuşmuştu.
 
"MECLİS'İN YETKİSİNDEDİR" 
YSK’nın milletvekilliğini düşürdüğü Hatip Dicle de, Anayasa Mahkemesi’ne gitmeye hazırlanıyor. Diyarbakır Barosu Başkanı ve aynı zamanda Dicle’nin avukatı Emin Aktar, gerekçelerini ve beklentilerini NTV’ye anlattı:
 
"Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyu kendi aramızda tartışıyoruz. Bizim başından beri itiraz ettiğimiz husus, bu konuda karar mercinin YSK değil Meclis olduğu yönündeydi. YSK’nın tespit ile yetinmesi ve mahkumiyet kararını Meclis’e göndermesi gerektiğini düşünüyoruz. Hatip Dicle, 12 Haziran saat 17.00 itibariyle vekil statüsü kazanmıştır ve YSK da böyle söylüyor. Vekilliğini düşürülmesi YSK’nın değil Meclis’in yetkisindedir.
 
"YSK'DAN YETKİ GASPI" 
Meclis’e gönderilmiş olsaydı, Anayasa’nın 84. maddesine göre işlem yapılacaktı. Ve bu durumda vekillik düşmüş olacaktı. Bu durumda da, ilgili milletvekilinin Anayasa Mahkeme’sine başvuru hakkı doğacaktı. Bu açıdan bakıldığında YSK kararı yetki gaspı ile verilmiş olduğundan, Anayasa Mahkemesi’ne 84. madde anlamında başvuru hakkı kazanmış durumdayız. 7 gün içinde başvuru yapılması halinde, mahkeme 15 gün içinde karar verecek . Biz değerlendirmeleri yapıyoruz, yarın ya da öbür gün başvuruyu yapacağız.
 
"YASAL DÜZENLEME KAÇINILMAZ" 
Şu da var ki, yasal düzenleme her halükarda kaçınılmaz. Anayasa Mahkemesi, YSK’ya ‘yetki Meclis’te dese dahi, karar tebliğ edildiğinde Anayasa gereği üyelik düşmesiyle karşı karşı kalınacak. Karar tebliğine kadar, Terörle Mücadele Kanunu’nun 7. maddesinde ya da Anayasa’nın 876. maddesinde yapılacak bir düzenleme durumunda, vekillik iade edilmiş olacak.
 
Bu işi Meclis’in tasarrufuna bırakmak gerekiyor. Meclis bir düzenlemeye giderse ki koşullar buna müsait; ana muhalefet de desteğini açıklamış durumda, bu politik iklim değerlendirilmeli.”
 
"ÇÖZÜM ANAYASA MAHKEMESİ DEĞİL" 
Emin Aktar’ın bu değerlendirmelerine iki önemli isimden itiraz geldi.
 
Eski adalet bakanı Hikmet Sami Türk, özetle, "YSK kararları aleyhine Anayasa Mahklemesi’ne başvurulamaz, tek yetkili YSK’dır. Başvurudan sonuç alınacağını sanmıyorum (  İZLEYİN)” derken, anayasa hukuku profesörü Serap Yazıcı da, "Hatip Dicle’nin olayı üzücü bir durum ve çözüm yolu bulmak gerekiyor ama bu Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyla sağlanamaz (  İZLEYİN)" şeklinde konuştu.