Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Orta Vadeli Programın açıklandığı toplantıda sosyal güvenlik sistemine ilişkin soruları yanıtladı. Sağlık hizmetlerinin kapsamı, niteliği ve erişimiyle ilgili herhangi bir kısıtlama olmayacağının altını çizen Dinçer, “Vatandaş, sağlık hizmetini nasıl alıyorsa, aynı şekilde almaya devam edecek. Ancak hizmet, ilaç ve ürün aldığımız sektörlerle görüşmeler yapacağız” dedi.


Vatandaşın sağlık hizmetlerine erişimine ilişkin katkı payı düzenlemesinde küçük bir değişiklik yapacaklarını açıklayan Bakan Dinçer, halen tüm basamaklarda alınan katkı payının sadece 2 lira olduğunu söyledi. Ancak her bir basamak çıktıkça devlete maliyetinin 2 ila 4,5 kat arasında arttığına dikkat çeken Dinçer, “Grip olan bir vatandaşın sadece ilaç yazdırmak için sağlık ocağına gitmesi ile hastaneye gitmesinin bize maliyeti çok yüksek. Bunun maliyeti birinci basamakta 3 lira iken, üniversite veya özel hastaneye gittiğinde 40 liraya kadar çıkıyor. Biz küçük dengelemelerle bu maliyetleri kısabileceğimizi düşünüyoruz” dedi.


Hastaneler gruplanacak!

Özel hastanelerden alınacak fark ücretleriyle ilgili olaraksa Bakan Dinçer, hastanelerin uzmanlık alanlarına, hizmet kalitesine göre kendi içinde sınıflandırılacağını söyledi. Yüzde 30"luk fark ücretinin ise bu sınıflandırmaya paralel olarak yüzde 40 ila yüzde 70"e çıkarılacağını açıkladı.


Özel hastaneler için "global bütçe" uygulamasına geçmek istediklerini belirten Dinçer, ancak bunu dayatmacı anlayışla yapmak istemediklerini söyledi. Bunun için özel hastanelerin gönül rızasını önemsediklerini belirten Dinçer, konuyla ilgili çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

İlaç firmalarından indirim istenecek!

Orijinal ve eşdeğer ilaçlarda kamuya yüzde 60 indirim yapılmasını öngördüklerini belirten Dinçer, sözkonusu uygulama ile sadece ilaçta 1.5 milyar liralık tasarruf sağlanacağını açıkladı. Dinçer, katkı payı, global bütçeleme, birinci basamağın yaygınlaştırılması gibi adımlarla birlikte sağlıkta toplam 3 milyar liralık tasarruf yapmayı planladıklarını söyledi ve eşdeğer ilaçlarda kamuya indirim sağlanmasına ilişkin uygulanan indirim oranlarının her iki grupta da yüzde 60"a çekilecek.


Bakan Ali Babacan ise 2010 sonunda 81 ilin tamamında aile hekimliği uygulamasına geçilmesi için bütçeye kaynak koyduklarını söyledi.


Enerjide zam sinyali!

Bakan Ali Babacan, bu yıl 63 milyara ulaşacak bütçe açıklarının düşürülmesi için sosyal güvenlik yanı sıra enerjinin de önemli bir alan olduğunu söyledi. Babacan, enerji KİT"lerinin mali durumlarına dikkat çekerek, “Biz Hazine"ye kar sağlayın demiyoruz. Gelir-giderlerinin başa baş olmalarına razıyız. Zarar etmesinler, borç biriktirmesinler bize yeter. 1 Ekim"de uygulamaya girecek elektrik zammı da mevcut zararların bir bölümünü kapatma isteğidir” dedi.


Babacan"ın, enerji ve elektrik fiyatlarına ilişkin sözleri hem elektrikte hem de doğalgazda önümüzdeki dönemde zamların devam edebileceği yorumlarına neden oldu.


Bakan Babacan, yerel yönetimlerin öz gelirlerinin artırılmasının önünü açacak yasal düzenlemeyi yapacaklarını da vurguladı.


Ziraat halka arz edilecek!

Babacan, Ziraat Bankası"nın da diğer kamu bankaları gibi bir bölümünün halka arz edilmesine yönelik çalışma yapılacağını da duyurdu. Ancak Babacan, bunun fikir aşamasında olduğunu belirterek, “Piyasası var mıdır, bir bakalım diyoruz. Tabi bu uluslar arası konjonktür koşullarına da çok bağlı bir durum” dedi.


Bilgin çok başarılı!


Bakan Babacan, bazı yayın organlarında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin"i istifaya zorladığı yönündeki haberlerle ilgili olarak, “Sayın Bilgin, benim bakanlığım döneminde Halkbank genel müdürlüğüne getirilmiş bir isim. Bankacılık sektörüne dair aldıkları kararlarla görevinde çok başarılı bir arkadaş. Bu dedikoduları ben de gazetelerden okuyorum, nereden çıkıyor bilmiyorum” demekle yetindi. Hürriyet