Davarcı"nın cesedi bulunduktan sonra, katıldığı kadın programındaki çelişkili ifadeleri programı izleyen polisin dikkatini çekince yakalanan Erhan Duran"ın, öldürdüğü sevgilisinin cep telefonunu da 35 TL"ye sattığı belirlendi.

Fotoğraf stüdyosunda çalışan Hülya Davarcı, 2 Şubat 2006"da iş çıkışı eve dönmedi. Genç kızdan bir daha haber alınamazken, 9 Mart 2009"da Pınar Mahallesi 71154 sokaktaki bir inşaatın kanalizasyon bağlantısını yapmak üzere açılan rögar çukurunda çürümüş bir ceset bulundu. Tanınmayacak halde ve büyük bölümünde sadece kemikler kalmış cesedin, giysi kalıntılarından bir kadına ait olduğu belirlendi. Hizbullah terör örgütünün kanlı infazları yaparken kullandığı yöntem olan "domuz bağı" yöntemiyle el ve ayakları bağlanarak öldürülen kadının cesedinden kalan parçalar, karton kutuya konularak çıkarıldı. Adli Tıp Kurumu"nun yaptığı DNA testi ve araştırma sonunda, cesedin 3 yıldır kayıp olan Hülya Davarcı"ya ait olduğu belirlendi. Aile, kendilerine teslim edilen kemik ve ceset parçalarını toprağa verdi.

TV PROGRAMINDA ÇELİŞKİLİ İFADELER

Cinayeti soruşturan polis, Davarcı"nın en son görüştüğü kişinin, erkek arkadaşı Erhan Duran olduğunu belirledi. Soruşturma sürerken, Davarcı Ailesi de, kızlarının katilinin bulunması için özel bir televizyon kanalının kadın programına katıldı. Programa, Hülya Davarcı"nın annesi Gülnar ve babası Nebi Davarcı ile genç kızın Tekirdağ"a taşınan o dönemde erkek arkadaşı olan Erhan Duran konuk oldu. Duran"ın programdaki anlatımları sırasındaki çelişkili ifadeleri aynı programı izleyen Adana Emniyet Müdürlüğü Cinayet Bürosu ekiplerinin dikkatini çekti. Bunun üzerine Tekirdağ"a giden Adana Emniyet Müdürlüğü ekibi, Duran"ı gözaltına aldı.

"HAMİLEYİM" DEYİNCE BOĞMUŞ

Adana"ya getirilen Erhan Duran, çapraz sorguda cinayeti kabul etti. Davarcı"yı boğarak öldürdüğünü söyleyen şüpheli, genç kızla bir yıllık arkadaşlıkları olduğunu belirterek, şunları anlattı: “Hülya ile bir yıl boyunca arkadaşlık yaptık. Bu süre içinde belirli dönemlerde sorunlarımız oldu. Ancak cinayet günü sokakta dolaşırken, bana hamile olduğunu söyledi. Ben de çocuğun benden olamayacağını söyledim. Israrla çocuğun benden olduğunu söyleyerek hakarette bulundu. Bu yüzden çıkan kavgada kendimi kaybettim. En son onu boğduğumu hatırlıyorum. Daha sonra elini kolunu bağlayıp bir çukura attım. Çantasını da başka bir kuyuya attım. Cep telefonu boynunda asılıydı. Artık işine yaramayacağını düşünerek cep telefonunu da aldım. 35 liraya sattım.”

CİNAYETTEN SONRA ASKERE GİTMİŞ

Cinayet sonrası askerlik hizmetini yaptığı anlaşılan Duran, çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, olayla ilgili soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı da, iddianameyi hazırlayıp, katil zanlısı hakkında dava açtı. İddianamede Duran hakkında "kasten adam öldürme" suçundan müebbet, öldürdüğü sevgilisine ait cep telefonu alıp satması nedeniyle de "Kişinin ölümünden yararlanarak hırsızlık" suçundan da 7 yıl hapis cezası istendi. Duran, önümüzdeki günlerde Adana 3"üncü Ağır Ceza Mahkemesi"nde yargılanacak./milliyet