Ergenekon soruşturmasında Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayetine ilişkin iddiaların ana dosyadan ayrılıp, soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildiği ortaya çıktı

Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği"nin, failleri belirlenemediği için dosyası halen açık bulunan Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastine ilişkin elde edilen yeni bulguları ana dosyadan ayırarak, soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderdiği ortaya çıktı. Sözkonusu bilgilerin “9 nolu gizli tanık” olarak belirtilen Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi davası sanığı Osman Yıldırım"ın iddialarına dayandığı öğrenildi.

İlginç ayrıntı

Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu"nun 18 Aralık 2002"de evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmaya, 7 yıl aradan sonra Ergenekon dosyasından yeni bilgiler gönderildiği anlaşıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülen ve faili meçhul olma özelliği devam eden dosyaya Ergenekon soruşturmasında elde edilen bazı bilgilerin ana dosyadan ayrılarak gönderildiği belirtildi. 2. Ergenekon iddianamesinin 127. sayfasında ortaya çıkan bilgiye göre, “9 nolu gizli tanığın” verdiği ifadelerden oluşan dosyada şöyle denildi: “Şüpheli O.G."nin (Osman Gürbüz kastediliyor), 2002 yılında Necip Hablemitoğlu"nun öldürülmesi işini V.K."nın (Veli Küçük kastediliyor) huzurunda gizli tanık 9"a teklif ettiği, tanığın kabul etmemesi sebebiyle şüpheli V. K."nın O. G."ye hitaben "bu iş yine sana kaldı"dediği, aradan geçen zaman sonucunda şüpheli O. G."nin aynı tanığa "Necip Hablemitoğlu"nun paralarını kumar masalarında bitirdik"diyerek kendisinin bu cinayeti işlediğini itiraf ettiği, bu husustaki evrakın tefrik edilerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildiği anlaşılmıştır.”

Kayda değer bulunmamıştı

İlk Ergenekon iddianamesinin eklerinde de cezaevinde bulunan Durmuş Anuçin adlı kişinin 28 Şubat 2008"de Hablemitoğlu suikastine ilişkin ifadesinin de alındığı belirtilmiş ve bu ifadeye yer verilmişti. Cinayeti kendisinin işlediğini ileri süren Anuçin"in Ergenekon soruşturmasından önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"na yaptığı başvuru ise dikkate alınmamıştı. Savcılık, bu tür kişilerin iddialarda bulunabileceği belirtilerek eldeki bulgularla bu kişinin iddialarının örtüşmediği savunulmuştu. Hablemitoğlu suikastine ilişkin çeşitli iddialar 7 yıllık soruşturma sürecinde zaman zaman gündeme gelmesine rağmen olayın aydınlanmasını sağlayacak bir bilgiye ulaşalımadığı için dava henüz açılamadı. Ergenekon iddianamesinde ana dosyadan ayrılıp Ankara"ya gönderildiği belirtilen bilgilerin de henüz savcılığa ulaşmadığı öğrenildi.

"Terör" değil denilmişti

Özellikle “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası” kitabından dolayı eleştiriler ve Fethullah Gülen hakkındaki “Köstebek” isimli kitabından dolayı tehditler alan Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002"de evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatnı kaybetti. Hablemitoğlu ailesinin kusuru bulunduğu gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı aleyhine Ankara 5. İdare Mahkemesi"ne 70 bin YTL"lik tazminat davası açmıştı. İçişleri Bakanlığı bu mahkemeye gönderdiği cevap dilekçesinde, cinayetin terör niteliğinde olmadığını ileri sürmüştü.