Belediye başkanlığı sekiz yıla giriyor Özlem Çerçioğlu Vali Ömer Faruk Koçak gibi şeffaflık ve hesap verebilirlik adına bir defa da olsa gerçekleştirdiği yatırımlar ve hedefleri hakkında bir basın toplantısı yaptığına şahit olmadık.

Sadece icraatları ile ilgili değil… Toplum önündeki siyasetçi, sanatçı gibi ünlülerin ya da bilim adamı gibi entelektüellerin özel hayatları da insanların merak konusudur.

Zevkleri..ne tür kitaplar okur..bayansa hangi yemekleri yapmaktan hoşlanır..ne  tür müzik dinler..sevdiği sanatçılar vs. konularında gazetelere,dergilere  röportajlar verirler.

Sayın Çerçioğlu bu konularda da son derece içe dönüktür.

O nedenle onun Aydın hayalini..  entelektüel derinliğini..hizmetiyle..birikimiyle..  gelecek insanına nasıl bir Aydın inşa etmek istediğini kimse bilmiyor.

Belediyecilik adına göze görünür.. dişe dokunur.. icraatı sadece AY-BA üzerinden yaptıkları… Hepsi bu kadar.

Ancak bu “sosyal belediyecilik” adına yapılanlar onun görev alanına giren sorumluluklarından sadece bir tanesi ve en kolayı…

Baraj yapımından..çarpık yapılaşmayı önlemesinden.. ilin trafik sorununa çözüm üretmesinden tutun da tarihi dokunun korunması..eserlerin  restorasyonu..atık su arıtma kurma,işletme ve çöp bertaraf tesisi yapımına varıncaya kadar halkın refahını ilgilendiren daha bir yığın görevi var.

Mesela Aydın’ın bu gün ne bir kimliği ne de Bulvar ve Yağcılariçi dışında başka merkezi vardır. O nedenle kent sıkışmıştır. Rahatlatmak için de acilen yeni merkezlere ihtiyaç vardır.

 Nasuh Paşa.. Cihanoğlu Külliyesi ve Alihanbaba türbesini içine alan Farabi Sokak ve Çankaya Caddesi Kültür Bakanlığının da desteğiyle “Ankara Hamamönü”, “Eskişehir Odun Pazarı” gibi tarihi dokusuna uygun olarak yeniden inşa edilebilir.

 Bu sokaktaki hamamların ve diğer tarihi yapıların restore edilerek gün yüzüne çıkarılması hem Aydın’ın tarihi kimliği hem de kente yeni merkez kazandırma açısından önemlidir.

Hatta semercisiyle, bakırcısıyla, nalbandıyla, kalaycısıyla, hallacıyla, dokumacısıyla, körüklü demircisiyle burada nostaljik bir çarşı meydana getirilebilir.

İşte devrin Valisi ve Ticaret Odası yöneticileri restorasyonuna 2012’de Özlem Hanım döneminde başlanan Veysipaşa Mahallesi, Farabi Sokaktaki tarihi Gümrükönü Hanı’nın ayağa kaldırılmasına bunun için ön ayak olmuşlardı.

Ancak inşaatı bitme noktasına gelen bu eseri tamamlayıp hizmete açmak yerine Hanımefendi’nin Zincirli Hanı kiralaması Gümrükönü’nün unutulması ile sınırlı kalmadı o tarihi projeye de ket vurdu.

Ne diyelim… Bu bir vizyon meselesi…

Diğer bir akıbeti bilinmez konu da Tekstil Arazisi…

BŞB mülkiyetine geçeli yılını dolduruyor ama arazi ve üzerindeki tescilli binaların işlevselleştirilmesi ile ilgili henüz bir proje hazırlanmış değil.

Bir çay ocağı açıldı hem de büyük bir törenle hepsi o kadar…

Ne düşünülüyor bilmem ama vatandaşın istediği bu arazinin Forum Alışveriş Merkezi ile bir bütün olarak düşünülmesi ve aradaki duvarın kaldırılmasıdır.

Bu aklın da bir gereğidir…

Alış veriş merkezini tamamlayacak olan sanat..kültür merkezi..sergi alanı ve salonları..resim,müzik odaları…

Kitap sergi salonları..yazarlarla sohbet.. imza odaları..Forum’da olmayan mesela küçük yerli ürünler.. hediyelik eşya çarşısı..

Kapalı,açık her yaştaki çocuk oyun alanları..satranç salonları gibi daha akla gelmeyen.. aktivitelerin yapılabildiği bir sosyal alan olmasıdır.

Çünkü Aydın’da böyle bir merkez büyük ihtiyaç…

Kamuoyunun diğer bir merakı da Hanımefendi’deki mal kavgasının nedeni…

Özel İdare malları üzerinden Vali Bey’le yaptığı mahkemeli, sözlü çekişmeyi siyaset üretme adına bir dereceye kadar anlayışla karşılamak mümkündür.

Ya mahkeme kadıya mülkmüş gibi ilçelerle hem de CHP’li belediyelerle olan kavgaya ne demeli?

Efeler’de Mesut Özakçan, Söke’de Süleyman Toyran, Kuşadası’ında Özer Kayalı ile olan kavgada kim haklı kim haksız bir yana en fazla zararı vatandaş görüyor.

Her türlü ilişkide “ hizmet merkezli düşünmek”.. bunun üzerinde anlaşmak varken “başkanlar neyi paylaşamıyorlar” diye insan sormadan edemiyor.

Yoksa Hanımefendi askeri hiyerarşide olduğu gibi kendini alay komutanı ilçe başkanlarını bölük komutanı gibi mi görüyor?

Vali Bey’le Özlem Hanım’ın uyumlu çalışmasının neden olacağı katma değerden söz edenler hani biraz da işin bu tarafına eğilseler, diyorum.

Geçen haftaki “Su zammını neden kimse dile getirmiyor?” yazım üzerine Efeler Belediyesi Başkan Vekili Halis Günday aradı.

2017 yılı için hesaplanan 11,35 tl katı atık bedelinin önceki yıllara göre yüksek olmasını bazı çevrelerin fırsatçılığa dönüştürerek Mesut Özakcan aleyhinde halkın kafasını karıştırmaya çalıştıklarını söyledi.

Ücret yüksekliğine asıl nedeninin Efeler Belediyesi’nin çöp toplama hizmeti verdiği alanın genişliğinden kaynaklandığını.. bunun yakıt ve amortisman giderleri başta kanunda belirtilen maliyet rakamlarını yükselttiğini belirtti.

Aynı konuda dostum, ağabeyim Ahmet Gözen de aradı ve büyükşehrin her hangi bir ilçeden katı atık payı almadığını söyledi.

Doğrudur…

Ancak büyükşehrin pay almaması bu ücreti vatandaşa hibe ettiğinden değil, her hangi bir ilçede kurumunu gerçekleştirdiği.. işleticiliğini yaptığı “bertaraf tesisi” olmaması nedeniyledir.

Bunu da belirtmiş olalım…

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA