Yeni sezonda ‘Alev Alev’ dizisinde göreceğimiz Hande Soral, “Her şey gerçektenistemeyi bilmekle alakalı. Olabilecek şeyler için doğru adımlar atarsanız, olmaması söz konusu değil. Hollywood’da oynamak istiyorum desem, o bile mümkün” diyecek kadar da iddialı.

“iNSAN GERÇEKTEN iSTEMEYi BiLMELi”

Yakında seyirciyle buluşacak ‘Alev Alev’de Ümran karakterini canlandıran Hande Soral, bugüne kadar her istediğinin olduğunu söylüyor. Genç oyuncunun tek derdi, sesinin güzel olmaması

* ‘Alev Alev’ 80’li yılların önemli filmlerinden biri. Dizi bire bir uyarlaması mı olacak?

İlk önce filmin tüm hikayesini vereceğiz, sonra başka hikayelerle devam edecek. Ama temeli film. Bir aşk hikayesinden yola çıkılıyor. Alev ve Murat’ın aşkı... Çok sürprizli devam edecek.

* Bu projeyi sizin için cazip kılan neydi?

‘Bir Günah Gibi’de biraz fettan, sorunlu bir kızı oynuyordum. Dizi erken final yaptığı için karakterin tadı damağımda kalmıştı. ‘Alev Alev’de yine öyle problemli bir kızı oynuyorum. Rol dışında karakterimin hikayedeki yeri, yapım şirketi, partnerlerimin kimler olacağı da önemli tabii.

* Çiğdem Tunç’un canlandırdığı Ümran’ı oynuyorsunuz...

Karakterlerin isimleri değişmedi. Bakalım ben de role layık olabilecek miyim?

* Ümran’ı biraz anlatır mısınız?

Zor bir çocukluk geçirmiş. Sekiz yaşında anne ve babasını kaybediyor. Anneannesi büyütüyor onu. Birkaç kere intihara kalkışmış. Canına kıymak için değil ama dikkat çekmeye çalışıyor. Varlık içinde... Parayla elde edemeyeceği şeyin olmadığını düşünüyor. Bu elbise de olabilir, araba da olabilir, Murat da... “Onu istiyorum, abi ne olur alalım” durumunda.

* Ümran’ın istediklerini alma konusundaki kararlılığıyla kendinizi özdeşleştirdiniz mi?

Onunki biraz hastalıklı bir kararlılık. Ben de istediklerimi almak için elimden gelen her şeyi yaparım ama bu başarabilmek içindir. Birinin sahip olduğu bir şeyi almakla ilgili bir güdüm hiçbir zaman olmadı. Murat da birinin aslında... Murat ve Alev evlenmek üzereler. Ama Ümran için biriyle evlenecek olması önemli değil.

* Berk Oktay’la set arkadaşlığınızın aşka dönüştüğü yazıldı...

Twitter’a yüklediğim fotoğraflardan bizi uygun gördüler demek. Ben nereden bilebilirdim ki yaptığım esprinin bu kadar ciddiye alınacağını? Öyle bir şey yok tabii ki. Benim bir erkek arkadaşım var, bu haberlere güldük geçtik.

“Hollywood’da oynamak istiyorum desem, o bile mümkün”

* Twitter’a “İstemeyi bilmek gerek. Ne istediysem oldu” yazmışsınız. Oyuncu olmak çok istediğiniz bir şey miydi?

Evet, oyunculuk yapmayı çok istedim. Konservatuar sınavlarına hazırlanıyordum, başarılı da bir öğrenciydim. Ama hocalarım farklı bir bölüm okumanın benim için daha iyi olacağı konusunda ısrarcı oldu. Konservatuar okumama izin vermediler. Üniversitede aldığım eğitimden de çok memnunum. Benim için şartların böyle olması gerekiyormuş demek. Vakti gelince oluyor her şey. Çok ufacık bir şey olsa bile bu... Mesela üç senedir Galata’da oturuyorum. Birtakım sebeplerle evimden çıkmam gerekiyordu, hiç takılmadım mevzuya... Biliyorum çünkü oradan çıkmayacağımı. Ve çıkmadım. Gerçekten istemeyi bilmek alakalı. Olabilecek şeyler için doğru adımlar atarsanız, bence olmaması gibi bir şey söz konusu değil. Hollywood’da oynamak istiyorum desem, o bile mümkün.

“Keşke sesim güzel olsaydı”

* Psikoloji mezunusunuz. Okuduğunuz bölümün oyunculuğunuza nasıl bir katkısı var?

Hayatımın her aşamasına katkısı var. Oyunculukta bir şeylerin sebebini biliyor olmak gerçekten oyunculuk yaptığım anlarda güvende hissettiriyor. O yüzden çok yararını görüyorum. Karakteri daha iyi analize edebiliyorum.

* Oyuncu psikoloğu olmak istiyormuşsunuz...

Çok istiyorum...

Master yapmam gerekiyor, onun için de biraz vakte ihtiyacım var. Hem biraz daha piyasayı sömürmem gerekiyor, oyuncularla beraber daha çok vakit geçirmem lazım. Her yeni işte başka başka insanlarla tanışıyoruz ve hepsi birer tecrübe benim için.

* Bir önceki projenizin yönetmeni sizin için “Her role uygun olabilecek bir yüzü var” demiş.

Doğru. Minyon kadınların şansıdır herhalde. Kırmızı ruj sürüp kadın oluyorsun, saçını toplayıp erkek çocuğu gibi görünüyorsun... Oyunculuk için sanıyorum avantajlı bir durum. Yaşımız büyüse de ufak tefek görünüyoruz. Bana hâlâ 16 yaşındaki kız çocuğu rolleri geliyor.

* Özellikle oynamak istediğiniz bir rol var mı?

Hiç düşünmemiştim... Keşke sesim güzel olsaydı da, sesimi kullanabileceğim bir projede yer alsaydım. Ama çok kötü...

Eğitim alsam bir şekilde düzelir belki, ama ben eşsiz bir sesten bahsediyorum. Herhalde tek istediğim şey odur.

“İstanbul dışında bir yerde yaşayamam”

* Aileniz Bursa’da, siz İstanbul’da yalnız mı yaşıyorsunuz?


İki kardeşimle beraber yaşıyorum. Sekiz senedir İstanbul’dayım.

* Kolay adapte olabildiniz mi şehre?

Babamın bir arkadaşı İstanbul’a ilk geldiğim sene, “İstanbul eroin gibidir, kanına girdi mi temizlenmezsin” demişti. Bir uyuşturucu durumu var galiba. Ya da bir aşk... Her yerini çok seviyorum. İstanbul dışında bir yerde yaşayamam.