Hükümetin “demokratik açılım' çalışmaları kapsamında gerçekleştirdiği Roman Çalıştayı'nın sonuç raporuna göre, çalıştay katılımcılarının tamamı “toplumda kendilerine yönelik ön yargılar olduğunu' trajik örneklerle ortaya koyarak, “ön yargıların kurbanı olmamak için çocuklarının okul sıralarında, çalışanların da iş ortamlarında kendilerini gizlemek durumunda kaldıklarını' ifade ettiler.

KÜLTÜREL VARLIK İÇİN...

Göçebe olsun yerleşik olsun, genellikle toplu halde, bir arada bulunarak hayatlarını sürdürmeyi tercih eden Romanlar, kültürel varlıklarının devamı için TOKİ'nin kendilerine çok katlı binalardaki geniş daireler yerine, yaşadıkları yerlerde bütçelerine uygun dar ancak bahçeli evler yapmasını öneriyor.

AYRIMCILIK SUÇ SAYILSIN

Romanlar, kendilerine yönelik ayrımcılığın suç sayılması için kanun değişikliği talep ediyor. Bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın “Roman' ifadesini kullanması örnek olarak gösterildi.

DERS KİTAPLARINDA OLALIM

Ayrıca, cuma hutbelerinde Romanların işlenmesini, ders kitaplarında Romanlarla ilgili bilgilere yer verilmesini, toplumun Roman algısı konusunda araştırma yapılmasını, üniversitelerde Roman Enstitüleri kurulmasını, Romanlarla ilgili tanıtıcı yayınların hazırlanması da istekler arasında yer aldı.

SADECE ÇALGICI DEĞİLİZ

Rapora göre, “yaşadıkları sorunların temelinde eğitim yokluğunu veya noksanlığını gören Romanlar, toplumun onlara uygun gördüğü 'çalgıcı' kategorisinin dışına çıkıp, kültürlerini koruyarak daha iyi eğitim almak ve bunun sağlayacağı saygıyı görmek istediklerini' vurguluyor. Eğitime yeterince önem vermediklerini, evlilik yaşının 12-13'lere düşmesinin bu sorunun yaşanmasında temel rol oynadığını kabul eden Romanlar, eğitimcilerin, diğer öğrenci ve ebeveynlerinin Roman çocuklarına yönelik ön yargılı yaklaşımlarının onları okullardan soğuttuğu görüşünü de savunuyorlar. Romanlar, hükümetten, özellikle eğitim konusunda burs, dershane, mahallelerine yönelik özel kreş ve etüt merkezleri gibi pozitif ayrımcılık beklediklerini ifade ediyor.


36 ilden 5 federasyon ve 80 dernek biraraya geldi

Devlet Bakanı Faruk Çelik'in öncülüğünde 10 Aralık 2009'da Türkiye'nin 36 ilinden, 5 federasyon ve 80 dernek temsilcinden oluşan 120 kişilik Roman grubunun bir araya geldiği “Roman Çalıştayı'nın sonuç raporuna göre, Türkiye'nin hemen hemen her ilinde büyük çoğunluğu yerleşik olmak üzere 500 bin Roman yaşıyor. Bazı kaynaklarda bu rakamın 2 milyon olduğu ifade edilirken, Romanların büyük çoğunluğu Trakya ve Marmara bölgelerinde ikamet ediyor.

ÇİNGENE İSMİNE OLUMSUZ BAKILIYOR

Sayıları 20 bini bulduğu ifade edilen göçebe olanlar dışında, Romanların hemen hepsi, yaşadıkları yerleşim birimlerinin varoşlarında veya kenar mahallelerinde güç koşullarda sağlıksız bir şekilde hayatlarını sürdürüyor. Sanıldığının aksine göçebe olanlar yerleşik olanlara göre daha iyi ekonomik imkanlara sahip bulunuyor.

Türkiye'de Romanların büyük çoğunluğu “Romani' diliyle konuşuyor. Sonuç raporuna göre, Romanlar, bir “adlandırma' sorunu da yaşıyorlar. Türkiye'de yaygın olarak kullanılan “Çingene' adına, Roman toplumu içinden bazı gruplar, bu isme yüklenilen olumsuz anlamlar ve yakıştırmalar nedeniyle pek sıcak bakmıyor./yeni şafak