Stratejik Düşünce Enstitüsü'nün YAŞ Raporu'na göre, TSK'da 301 olması gereken general sayısı yasal kadro aşılarak 363'e çıkarıldı.
 
Başkanlığını Prof. Dr. Yasin Aktay'ın yaptığı Stratejik Düşünce Enstitüsü'nün (SDE) hazırladığı "Yüksek Askeri Şûrâ ve Hükümet-TSK İlişkileri Tespitler-Öneriler" isimli çalıştay raporunda; tayin, terfi, atama, görev süresini uzatma ve TSK'dan ihraç etme işlemlerinin YAŞ'ın görev alanından çıkarılması istendi.
 
YAŞ'ın idari bir kurul gibi değil sadece istişare mekanizması olarak çalışması gerektiğine vurgu yapılan raporda, YAŞ kararlarının Cumhurbaşkanı'nın onayıyla yürürlüğe girmesi gerektiği hususunun altı çizildi. YAŞ kararlarının yargı denetimine açılmasının ise hukuk devletinin bir gereği olduğu kaydedildi.
 
Tutuklu paşaların TSK'dan ilişiklerinin kesilmesinin bir zaafiyete yol açmayacağı belirtilen raporda şu tespitlere yer verildi: "Soğuk savaş dönemine göre yapılanan TSK'da personel sayısı normalin çok üstündedir. 301 olması gereken general sayısı 'görev sürelerinin uzatılması yoluyla' 363'e çıkarılmış durumdadır.
 
VESAYET KURUMU OLARAK VARLIĞINI SÜRDÜRÜYOR
 
"Yüksek Askeri Şûrâ ve Hükümet-TSK İlişkileri Tespitler-Öneriler" isimli çalıştay raporu iki ana başlık altında toplandı. Birinci bölümde Yüksek Askeri Şûrâ'nın yapısı, karar alma usulü ve görevlerine ilişkin, ikinci bölümde ise Türkiye'de askeri bürokrasi reformunun ana çizgilerine ilişkin tespitler ve öneriler yer aldı. YAŞ'ın 1972 yılında 1612 Sayılı "Yüksek Askeri Şûrâ'nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun"a göre çalıştığı vurgulanırken, o yılki duruma göre 14-15 asker ve 2 sivilden (Başbakan ve Milli Savunma Bakanı) oluştuğu, her katılımcının 1'er oy kullanma yet-kisi olduğu kaydedildi. Bu durumun demokrasilerdeki sivil yönetimlerin üstünlüğü ilkesine aykırı olduğu belirtilerek, bu durumun askeri bürokrasi ve sivil siyaset üzerinde vesayet kurumu olarak varlığının sürdüğüne dikkat çekildi.
 
HÜKÜMET KHK İLE SİVİL OTORİTEYİ GÜÇLENDİRMELİ
 
2010 Ağustos Yüksek Askeri Şûrâ toplantısı ve sonrası yaşananlara dikkat eçikilirken, bu olumsuzlukların bir daha tekrarlanmaması için hükümetin 2011 YAŞ toplantısı öncesi adım atması gerektiği belirtildi. Hükümetin Meclis'ten aldığı Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisini YAŞ toplantısı öncesi kullanarak "YAŞ kararları ancak Cumhurbaşkanının onayı ile kesinlik kazanır" cümlesinin 1612 Sayılı kanunun 5. maddesine eklenmesi gerektiği vurgulandı.
 
HUKUKEN TUTUKLU OLANLAR AÇIĞA ALINMALI
 
Türkiye'deki demokratikleşme sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlamak için TSK'da her türlü hukuksuzluğa ve demokrasi dışı girişimlere karşı sıfır tolerans politikasının yürütülmesi gerektiği vurgulanarak, Ergenekon ve Balyoz davalarında tutuklu olup da rütbelerinde bekleme sürelerini dolduran generallerin TSK'dan emekli edilmesi gerektiği belirtildi. Bu davalarda tutuklu olan ancak emekliliği gelmeyen personelin açığa alınması gerektiği ifade edilirken, tutuksuz yargılanan diğer personelin de pasif görevlere atanması gerektiğine işaret edildi.
 
GÖREV ZAAFİYETİNE YOL AÇMAZ
 
Silvan'da 13 askerin şehit edilmesi sonrası CHP'nin ileri sürdüğü, Ergenekon ve Balyoz davalarındaki tutuklamaların görev zaafiyetine neden olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtilen raporda, şöyle denildi: "Tutuklu generallerin TSK'dan ilişiklerinin kesilmesinin bir görev zaafiyeti oluşturmayacağı bilinmelidir. TSK soğuk savaş dönemi koşullarına göre olan yapılanmasını devam ettirmektedir. Kuvvet yapılanması, birlik sayıları, general başta olmak üzere subay ve diğer askeri personel sayısı ve genel toplamda asker sayısı normalin çok üstündedir. Zaten normalde yasal olarak 301 olması gereken mevcut general ve amiral sayısı 'Görev sürelerinin uzatılması yoluyla' yasal kadro aşılarak 363'e çıkarılmış durumdadır. Bu yüzden tutukluluk nedenleriyle TSK içerisinde görev ve etkinlik konusunda bir sorun yaşanacağına ilişkin düşünce ve iddialar gerçeği yansıtmamaktadır." Raporda, TSK'da görevli albay sayısının da 6 bin 350'ye çıkarıldığı vurgulandı.
 
Askeri Yargıtay kaldırılmalıdır
 
Çalıştay raporunda, yer alan bazı öneriler ise şöyle;
 
* Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmalı, kuvvet komutanlıkları Genelkurmay'a bağlı birimler haline getirilmeli
 
* TSK'nın yapısında fonksiyonel bir küçülme, yeniden yapılandırma ve modernizasyonu sağlayacak köklü bir reform gerçekleştirilmeli
 
* Terfi sistemi teamüller çerçevesinde değil rekabet ortamını teşvik eden bilimsel ve mesleki performansı ön plana çakıran bir yapıya dönüştürülmeli
 
* MSB, Ergenekon ve Balyoz davaları nedeniyle sanık konumunda bulunan askeri personeli 926 Sayılı TSK Personel Kanunu'nun 65. maddesindeki yetkisiyle açığa almalıdır.
 
* TSK harcamalarının Sayıştay denetimi önünde hiçbir hukuki ve fiili engel bulunmamalıdır
 
* TSK'nın eğitim, bütçe ve personel politikası hesap verebilir konuma gelecek şekilde yeniden düzenlenmeli
 
* Askeri Yüksek idare Mahkemesi (AYİM) ve Askeri Yargıtay kaldırılmalı
 
* Askeri liseler kapatılmalı
 
* TSK kademeli olarak profesyonel orduya geçmelidir.
 
Asker-sivil ilişkisi demokrasi göstergesi
 
SDE Başkanı Prof. Yasin Aktay, Türkiye'nin askeri vesayet sisteminde çok önemli adımlar attığını ancak bu adımların "Devrim" niteliğinde olmadığını dile getirdi. Aktay, demokratikleşmenin en önemli göstergelerinden birinin sivil asker ilişkileri olduğunu belirtirken, Türkiye'nin ekonomik göstergelerdeki gelişimine paralel bu ilişkinin demokratik kriterlerin hala altında olduğunu söyledi. TRT, YÖK, Anayasa Mahkemesi gibi birçok kurum ve kurulda askerlerin ilgi alanı dışında görev yapmaya devam ettiklerini vurgulayan Aktay, Milli Güvenlik Kurulu'nda da askerin ilgi alanı dışındaki konuların da görüşülmesini eleştirdi. Rapor, Stratejik Düşünce Enstitüsü Savunma ve Güvenlik Koordinatörü Prof. Dr. Aytekin Göreli tarafından açıklanırken, çalıştayda görev alan emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu, Stratejist emekli Albay Mesut Ülker, SDE Genel Sekreteri Aydın Bolat ve Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bekir Berat Özipek de katılımcıların sorularını yanıtladı.
 
YAŞ SADECE İSTİŞARE MEKANİZMASI OLMALI
 
YAŞ'ın bir kurul olarak kalması ve sadece askeri stratejik konseptin tespiti ile TSK'nın modernizasyonu gibi konularda görüş bildirmek ile görevli bir istişare mekanizması olması gerektiği vurgulandı. Terfi, atama, görev süresini uzatma ve TSK'dan ihraç işlemlerinin YAŞ'ın görev alanında olmaması gerektiğinin altı çizilirken, bu işlemlerin Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı'nın müştereken çıkaracağı kararname ile yapılması gerektiği belirtildi. YAŞ'ın mevcut durumda varlığının sürdürmesi durumunda ise sivil idarenin etkisinin arttırılması bunun içinde 1612 Sayılı Kanunun 5. maddesine, "YAŞ kararları ancak Cumhurbaşkanı'nın onayı ile kesinleşir" hükmünün getirilmesi gerektiği ifade edildi. Mevcut haliyle YAŞ'ta Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının etkisinin kısıtlı olduğu vurgulanırken, bu durumun olumsuz yönlerine dikkat çekildi.
 
yenişafak