Daum bir maç için, bir günlüğüne İstanbul'dan altı genç getirdi. İlk on birde Sertaç'ı bir devre oynattı. Görkem'e, Yasin'e 28, İsmail'e 16, Hasan ile Doğukan'a da son 12 dakika forma giydirdi.
3 saat uçakla, 2 saat de otobüsle getir, yirmi dakika oynat. Sonra da stattan 'Hadi geri dönüyorsunuz' diye havaalanına gönder. Maçtan sonra baktım Daum esas kadroyu almış otobüsle otele gidiyor, 6 gariban genç de minibüse sıkışmışlar, havaalanına gidiyorlar. İnsan alır önce takımın otobüsüne bindirir, en azından otelde yemek yedirip gönderir.
Böyle mi genç kazanılır!
Organizatör para kazansın diye sabahın köründe yapılan maç.
Bilet fiyatları 10 euro. 4 bin seyirci ile çarp, 40 bin euro para. Fenerbahçe'nin kazancı ne! Sıfır. Başkan Düzce'deki tesisleri bunun için yapıyor. Orada hazırlanırsın, sonra da uçağa atlayıp adam gibi takımlarla maç yaparsın.
Her şeye rağmen 90 dakika oynayan Önder, Deniz, Kazım, Vederson için iyi bir antrenman maçı oldu. En azından ter attılar. Daum, Kazım'ı santrforda da görmüş oldu. Değişen bir şey yok. Topu ayağına aldığı vakit herkesi geçmeye çalışıyor. Önder ilk yarı Bekir'in yanında stoperde, ikinci yarı da sağ bekte oynadı. Pozisyon hatası yapmaya devam ediyor.
Bir devre ön liberoda, bir devre de Bekir'in yanında oynayan Deniz daha az riskli oynuyor. Genç Sertaç sağ bekte ve ön liberoda denendi. Furkan'ın kumaşı iyi. Çabuk, süratli ve tek top oynamak istiyor. Üzerine düşülürse ışık var ama hedefi büyük olan takımda nasıl oynayacak! Güiza ve Semih'in olduğu yerde 18'e bile girmesi zor.
Aynı şekilde Abdülkadir... Gelecek vaat ediyor. Esas yeri ön libero ama kanatta da takıma tempo kazandırıyor.
Keşke Daum altı genç getirmek yerine üçünü getirip 90 dakika oynatsa ve İstanbul'a göndermeyip, iki gün de ağabeyleri ile idman yaptırsaydı..