İlginç karşılaşma oldu. İki takıma da oyun geldi, gitti. Bazen Galatasaray, coşkulu taraftarının da desteğiyle baskı kurdu. Bazen de Mersin İdmanyurdu, bilinçli ve organize ataklar üretti. Bu tabloya rağmen, Elmander gününde olsa Aslan, maçı koparmakta zorlanmayacaktı. Çünkü kaçırdığı pozisyonlar, kalitesine yakışmadı. Baros ve Engin’in yokluğunda kulübesi ‘fakir’ gözüken Cim-Bom dünkü puan kaybıyla Kayseri’den sonraki olumlu havayı tersine çevirdi.
Galatasaray ilk yarıda rakip kaleye gitmekte zorlandı. Bu tıkanıklık iki temel sebepten kaynaklanıyordu. Birincisi, sırtı dönük oynama kabiliyeti olmayan Sabri’nin hücum hattının arkasında olması ve arkadaşlarına boş alan yaratamaması. Kazım’la yer değiştirmesi de ilaç olmadı. İkinci sıkıntı Riera’ydı. İspanyol oyuncunun üzerinde yürüdüğü yeni çimler bozulmadı denilebilirdi!
16’da Selçuk’un uzak mesafeli şutu, 19’da da Elmander’in yarattığı tehlikeye konuk ekip 39’da Moritz’le yanıt verdi. Brezilyalının kafa vuruşu az farkla auta gitti. Devre sonunda Riera’nın kaptırdığı top kontrağa dönüştü. Nobre’nin kaçırdığı Moritz, Muslera tarafından düşürüldü. Kupa Amerika’da penaltı kurtarma özelliğini gösteren Uruguaylı, Moritz’e de geçit vermedi.
Etkisiz Riera ile kötü oynayan Sabri’yi çıkaran Fatih Terim, Sercan ve Ayhan’ı 2. bölümde sahaya sürdü. Bu değişiklikler olumlu yansıdı. 49’da Melo’nun şutu auta giderken, 54’de Elmander yine kaleyi bulamadı. 60’da N’Duka akıl almaz şekilde boş kale yerine topu direğe nişanlarken, 65’te Hakan Balta’nın kafasında Sehic yerinde müdahalede bulundu. 2 dakika sonra Elmander yine kaçırdı. İsveçli 76’da da boş kaleye topu yuvarlayamadı. Son dakikalarda Kamanan’ı sol beke, İlhan’ı da zorunlu olarak stopere çeken Mersin İdmanyurdu geçit vermemeye devam etti.