Euro Bölgesi’nde yaşanan krizle ilgili olarak genelde diğer ülkelere ders verir bir tavır takınan ve gerekli önlemlerin alınması konusunda bastıranFransa’nın durumu da oldukça kritik. The Lisbon Council adlı düşünce kuruluşu ve Alman Berenberg Bankası tarafından hazırlanan bir rapora göre Fransa ekonomisinin genel sağlık durumu 17 Euro Bölgesi ülkesi arasında ancak 13. sırada yer bulabildi. Çalışmanın dikkat çekici vurguları arasında Fransa’nın kaybetmemek için uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarına adeta savaş açtığı AAA notuyla, ülke ekonomisinin performansının uyumlu olmaması yer alıyor.


‘Alarm zilleri çalıyor’
Büyüme, rekabet düzeyi, borç ve istihdam oranı gibi unsurlar dikkate alınarak hazırlanan çalışmada, “Fransa için alarm zillerinin çalması gerekiyor” mesajı veriliyor. Bunun nedeni ise AAA kredi notuna sahip olan ve sürekli en tepeye oynayan Fransa’nın yapılan değerlendirme ve analizler ışığında, son krizde sallanıp devrilme aşamasına gelen ancak attığı adımlarla tehlike bölgesinden bir derece de olsa uzaklaşabilen 12. sıradaki İspanya’yla, piyasaların peşine düştüğü ve Yunanistan’dan sonraki domino taşı gözüyle bakılmaya başlanan 14. sıradakiİtalya’nın arasında yer bulabilmesi. Euro Bölgesi’nde AAA notuna sahip olan 6 ülke arasında da Fransa son sırada yer alıyor. Fransa’nın, AlmanyaAvusturya ve Hollanda gibi ülkelere yakın performans sergilemesi gerekirken İspanya ve İtalya gibi ülkelerle paralellik göstermesi de “oldukça vasat bir performans” olarak nitelendiriliyor.
Euro Bölgesi’nin 17 ülkesi için 10 üzerinden verilen notlar bazında hazırlanan listenin tepesinde 7.4’le Estonya yer alırken bu ülkeyi Lüksemburg (7.3) ve Almanya ile Hollanda (6.8) izliyor. Listenin en altında yer alan ülkeler ise Portekiz ile Kıbrıs Rum Kesimi (3.8) ve Yunanistan (3) olarak belirlendi.

Reformlarda da gerideler
Raporun bir başka ayağını oluşturan ekonomi alanında gerekli düzenlemelerin yapılması konusunda da Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy liderliğindeki Fransa’nın durumu pek iç açıcı değil. Fransa, bu alanda da ancak 15. sırada yer bulabildi. Raporda, Euro Bölgesi’nin önde gelen ülkeleri arasında yer almayı sürdürmek isteyen Fransa’nın önemli ekonomik reformlara imza atmasının gerekli olduğu vurgulanıyor. Reformların, ilk turu Nisan 2012’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yapılmasının önemli olduğunun altının çizildiği raporda, “Aksi takdirde Almanya gibi ülkelerle ara iyice açılacak” tespiti yapılıyor.
Ekonomik düzenlemeler konusundaki ilerlemelerle ilgili listenin son üç sırasında Fransa (2.5), Almanya (2.2) ve Avusturya (2.1) yer alıyor. Ancak Almanya ve Avusturya’nın son sıralarda yer almasının nedeni Fransa’nınkiyle aynı değil. Bu iki ülke atılması gereken adımları önceden attı ve atmaları gereken çok az adım var. Fransa ise hem adım atmadı hem de atması gereken çok adım olan bir ülke.
Reformlarla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmayla ilgili listenin ilk üç sırasında ise Estonya (8.4), Yunanistan (6.6) ve İrlanda (6.5) yer aldı.






Avrupa’dan büyümeden CDS’lere endişe verici rakamlar geliyor



Yunanistan yüzde 5.2 küçüldü


Euro Bölgesi ve AB, geçen yılın aynı dönemine göre üçüncü çeyrekte yüzde 1,4 büyüdü. AB İstatistik kurumu Eurostat’ın verilerine, üçüncü çeyrekte, bir önceki çeyreğe göre ise sadece yüzde 0,2 büyüme kaydedebildi.
Geçen yılın aynı dönemine göre bu yılın üçüncü çeyreğinde Yunanistan yüzde 5,2, Portekiz yüzde 1,7 ve Kıbrıs Rum kesimi yüzde 0,6 küçüldü. Üçüncü çeyrekte AB içinde en hızlı büyüme oranları yüzde 7,9’la Estonya, yüzde 7,2’yle Litvanya, yüzde 5,3’le Letonya ve yüzde 4,5’leRomanya’da kaydedildi.
Almanya, yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,5 oranında büyüdü. Fransa ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,4 oranında büyüdü. Fransa’nın daha önce yüzde 0 büyüme olarak açıklanan ikinci çeyrek büyüme verisi yüzde 0,1 gerileme olarak revize edildi.



CDS’ler rekor seviyelere ulaştı


İtalya, Fransa, İspanya ve Belçika’nın borçlarını iflasa karşı sigortalamanın maliyeti, yatırımcıların borç krizinin yakın zamanda kontrolden çıkacağına dair endişeleriyle rekor seviyelere yükseldi. Fransa’nın beş yıl vadeli borcunun kredi iflas takas primi ise 7 baz puanlık artışla 219 baz puana kadar yükselerek rekor seviyeye ulaştı. Markit verilerine göre, İtalya’nın beş yıl vadeli borcunun kredi iflas takas primi (CDS) 580 baz puana kadar yükselerek tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Markit analisti Gavan Nolan, “İtalya’daki siyasi karmaşanın yatışmasının ardından, piyasalar yeniden Avrupa’nın borç krizinin  önlenmesi için gösterdiği yaklaşımla ilgili zayıflıklara odaklanıyor” dedi.

Faiz oranları giderek yükseliyor

Fransa ile Almanya’nın 10 yıl vadeli tahvillerinin faiz oranları arasındaki fark 172,6 baz puanla (yüzde 1,726) rekor seviyelere ulaştı.
Fransa’nın 10 yıl vadeli tahvillerinin ortalama getiri oranı yüzde 3,424’ten yüzde 3,500’e yükselirken, Almanya’nın 10 yıl vadeli hazine tahvillerinin ortalama faiz oranı ise 1,781’den yüzde 1,775’e geriledi. Faiz oranları arasındaki bu fark, Euro Bölgesi’nde yatırımcıların güven eksikliğine işaret ediyor.
Dün İtalya’nın 10 yıllık hazine tahvillerinin ortalama getiri oranı yüzde 7’yi geçti. İtalya’nın 10 yıl vadeli hazine tahvillerinin ortalama faiz oranı 9 Kasım’da yüzde 7,483’e ulaşarak, Euro Bölgesi’nin kuruluşundan bu yana en yüksek seviyeyi görmüştü. İtalya’da hazine tahvillerinin faiz oranlarının yükselmesinin sonrası, borçların ödenememe riskini de artırdığı belirtiliyor.




Avrupa’da borsalar eksi yazdı

Euro Bölgesi’nde yaşanan kriz ve yükselen tahvil faizleri borsalarda düşüşlerin hızlanmasına sebep oldu. Avrupa’da borsalar dünü ekside kapadı. Yunanistan borsası gün içinde yüzde 4’e kadar geriledi. Fransa borsası 1.7’ye kadar gerilerken, Almanya 0.57, İspanya 1.32, İtalya 0.68 düştü. FTSE Eurotop 100 Endeksi günü yüzde 0.39 düşüşle kapadı.  
Borç krizine net bir çözüm getirilememesi ve Euro Bölgesi ülkelerinin borçlanma maliyetlerinin rekor seviyelere yükselmesi Avrupa borsalarında kayıpları hızlandırdı.
Bankaların hisseleri devlet tahvili varlıkları sebebiyle en fazla değer kaybedenler arasına girdi.İMKB  yüzde 0,08 oranında değer kazandı.

Çıplak satış yasaklandı
Bu arada Avrupa Parlamentosu, çıplak açığa satış düzenlemesine ilişkin yasayı kabul etti. Genel kuruldaki oylamada, 507 “evet”, 25 “ hayır” oyu çıktı. Çıplak açığa satış düzenlemesine getirilen sınırlamayla, yapay spekülasyonların önüne geçilerek, Euro bölgesi borç krizinin derinleşmesine yol açan gelişmelerin önlenmesi hedefleniyor.





Yaşanan ekonomik kriz sokakta etkisini göstermeye başladı. Bunun etkisiyle Avrupa’da kafeler fiyatlarını kriz nedeniyle belli saatlerde indirmeye başladı.