Bel ve boyun fıtığında tedavi sürecinde mutlaka fizik tedavi de yer alıyor. Ancak mutlaka konusunda uzman kişiler tarafından yapılmalı. Fizik tedavi ve bel fıtığı ilişkisini Dr. Eser Alptekin'e sorduk...

Bel fıtığı tedavisinin bir aşaması olan fizik tedavi süreci nasıl işliyor?

20 seanslık bir tedavi sürecinde hastanın ağrılarına son vermek büyük ölçüde mümkündür. Her seans da ortalama 1 saat ile 45 dakika sürer. Ancak tedaviye hastanın da katılımı çok önemlidir. Tedavi süreci içinde hasta hareketlerine maksimumda dikkat etmelidir. Mümkün olduğu kadar istirahat etmeli, ani dönmelerden kaçınmalı ve stresten uzak durmalıdır. Tedavi sonrasında da rehabilitasyon uzmanının verdiği egzersizlere evde devam etmelidir. Tedavinin ilk safhasında bel hareketlerini asgariye indiriyoruz. Böylece bölgedeki spazmları da aza indirgemiş oluyoruz. Daha sonra sinirdeki kanlanmayı artırıp sinirin fonksiyonunu yeniden kazanmasını sağlıyoruz.

Ağrıyı nasıl önlüyorsunuz?

Tedavi sürecinde ağrının tamamen kesilmesini yanlış buluyorum. Çünkü ağrı vücudun uyarıcısıdır. Bence ağrıyı bir bekçi gibi muhafaza etmekte fayda var. Ağrı kişiyi kontrol eder ve gerektiği zaman şiddetlenerek dur emrini verir. Ağrı elle tutulan gözle görülen bir şey değildir ve herkese göre değişir. Hastanın ağrıya dayanma kapasitesi ailesinden gelen genetik etkenlere de bağlı olabilir.

Bel fıtığında riskli meslek grupları var mı?

Sürekli oturarak çalışanlar risk altında. Bu nedenle bilgisayar başında çalışanların oturdukları koltuğu gözleri bilgisayar hizasına gelecek şekilde ayarlamaları gerekiyor. Kasları yeterince gelişmemiş kişilerin de ağırlık kaldırmaya dayalı sporları yapmaması gerekiyor. Tüm bunların yanı sıra hareketsiz bir yaşam tarzı da boyun fıtığı riskini artırıyor.

Yaşın etkisi var mı?

Zaman içerisinde diskler dejenere olduğu için bel fıtığı riski artıyor. Çünkü yaşlanmayla birlikte omurların arasındaki yastıkçıkların içlerindeki sıvı oranı azalıyor ve amortisör görevini yapamaz hale geliyorlar.

Ağır taşımanın boyunla ilgisi var mı?

Ağır bir şey kaldırdığınız zaman bel kaslarını da zorlamış oluyorsunuz. Eğer yanlış bir kaldırma hareketi yaptıysanız ve kaldırdığınız ağırlığı eşit olarak dağıtmayıp direkt belinize verdiyseniz o zaman ani yırtılmalara ve bel fıtığı oluşmasına sebebiyet verebilirsiniz.

Sigara alışkanlığının boyun fıtığına etkisi var mı?

Bel fıtığı olan erkeklerde yüzde 63 oranında sigara içildiği gözlemlenmiş. Sigaranın sinir uçlarındaki damarlarda daralma yaptığı yüzde 100 ispatlanmış. Sigara nedeniyle bölgedeki kanlanmanın azalmasıyla dokulardaki beslenme bozuluyor ve boyun fıtığı artıyor.

Kadınlardaki menopoz süreci bel ve boyun fıtığı oluşumunda etkili mi?

Bel ve boyun fıtığı sürecinde menopozun etkisi büyük. Her şeyden önemlisi, yukarıda anlattığımız gibi yaş faktörü. Kadınlar menopoza girdiklerinde belirli bir yaşın üzerinde oluyorlar. Dolayısıyla kemik ve kas yapısında birtakım güçsüzlüklerin olduğu döneme rastlıyor. Tabii ki menopozda meydana gelen hormonal değişikliklerin etkisi de büyük. Halk arasında kemik erimesi denilen (ostoporoz) süreci başladığı için tüm kemiklerde de güç kayıpları oluşuyor. Bu da diskin üzerinde negatif etkiler oluşturur.

Yük kaldırırken dikkat! Herhangi bir cismi kaldırırken bu işi belinizin değil bacaklarınızın yapmasını sağlamalısınız. Yerden bir kâğıt parçasını kaldırmak için bile bu kural geçerlidir.
Yerden bir cismi kaldırmak için omurgayı düz tutarak dizlerinizi bükerek yere çömeliniz. Kaldırmak istediğiniz cismi vücudunuza yakın tutunuz ve yine dizleri doğrultarak ayağa kalkınız. Pencere açmak ya da kapatmak için mobilyaların üzerinden uzanmayınız. Çok hafif bile olsa dizlerinizi bükmeden ya da belinizden öne doğru eğilerek asla eşya kaldırmayınız. (Örneğin karyoladan bebek kaldırmak, bagajdan eşya boşaltmak, vb.) İki kişi bir yükü kaldırmayı planladığında, takım olarak çalışmak gerekir. Kimin tam olarak ne zaman ne yapacağı iyi planlanmalı, böylece birisine beklenmedik fazla yük binmemelidir.



FERHAN KAYA POROY - RADİKAL