Hande'ye buluştuğumda gözlerime inanamadım., bir deri bir kemik kalmıştı. Galalar, çekimler onu çok yormuştu. Ama bu film onu bambaşka biri yapmıştı. Teyzeler gibi konuşmak istemem ama sanki biraz daha büyümüş, olgunlaşmıştı. Bazı sorularda gözleri doldu. Rol filan değil, gözyaşları aktı, akacak. Duygudal olduğunu bilirdik de bu kadarını beklemiyordum.

Güneşi Gördüm filminin güzel Zehra"sı Hande Subaşı"yla film üzerine sohbet ettik. Filmle ilgili soracak çok şey vardı, onun da anlatacak bir o kadar hikayesi. Hande, oyunculuğa bayağı ısınmış. Bugüne kadar köylü, mazlum kadın rollerinde gördüğümüz o genç kız değil artık. Bundan sonra onu farklı karakterlere bürünmüş olarak göreceğiz beyazperdede. Umarım çok yakında...

Güneşi gördünüz mü?
Evet, gördüm ve içim aydınlandı. Emeklerimiz boşa çıkmadı. Salon sahipleri Mahsun"a “bugüne kadar normal seanslarda böyle şey görmedik” diyormuş. Herkes ayakta alkışlıyormuş.

Sürekli taşralı kadını oynuyorsunuz. Neden?
Baba tarafım Elazığlı, herhalde kan çekiyor. Tip olarak da hem doğulu, taşarlıyı andırıyorum hem de modern şehirliyi. Ama ailede şiveli konuşan yok.

Şiveli konuşmak keyifli mi? Sevdiğin bir kelime var mı?
“Abla” kelimesi… Ağzını doldurup “Aplaaaa,” diyorsun, biraz da kabalık katıyorsun, çok eğlenceli. Bir de o kıyafetleri giyip köyün orta yerine gelince hemen havaya giriyorsun. Zaten Mahsun yöreye çok hakimdi, yanlış bir şey yapınca hemen düzeltiyordu.

Kızıp bağırdığı da oluyor muydu?
Kimseyi kırdığına şahit olmadım. Bazen argo kelimeleri bağırarak, gülerek söylüyor, o çok komik oluyor. Ve de çok yakışıyor ona. Hay senin …. mi? Yok, mesela bir gün “Hayvaaann,” diye bağırdı, ama öyle tatlı bağırdı ki gülerek.

CEMAL TOKTAŞ EŞCİNSELİ ÇOK İYİ OYNADI
Çekimler ne kadar sürdü?
İki hafta kaldık. Kağızman"ın 2200 metre üstünde Yankıpınar köyü. Gidiş iki buçuk saat, 45 dakikası dağ yolu. Yol derken, bize özel açılmış yol.

Çekim araları nasıldı?
Sahnemiz olmadığı zaman karavanda sohbet ediyorduk. Bazen Murat Ünalmış bize klarnet çalıyordu. Büyüklerin anılarını dinliyorduk. Demet Evgar"la çok eğlenmişsiniz çekimlerde. Komik bir anı kaldı mı aklınızda? Gülme krizlerine girerek çekim yaptık. Havar sonunda erkek doğuruyor, Zehra zılgıt çekiyor. Bu sahne çekilecek. Mahsun “Çok zor, çalışmak lazım,” dedi, inanmadı yapabileceğime. Acaba “Benim bildiğim şey zılgıt değil mi” diye düşündüm. Demet “Yap bakayım,” dedi. Ben “Lalalala” bir başladım, Demet şokta “Manyak mısın sen, bu işte” dedi. Yerlere yattık gülmekten Rejiden biri geldi “Kim çıkardı o
sesi,” diye sordu. Mahsun da çok şaşırdı.

Sizce kim parlayacak bu filmde?
Çoğu iyi oyuncuydu zaten. Özellikle bir isim dersen; Cemal Toktaş. Eşcinseli çok iyi oynadı ve bence ona verilen fırsatı iyi Sevişme sahnesinde de oynar mısınız yoksa köylü kadın rollerini iyice benimsediniz mi? Hikaye iyiyse, rol ne olursa oynarım. Modellikten geldiğim için yeni yeni açılmaya başladım. İnsanlar önyargılı yaklaştığı ve başka tarafa çekmeye hazır oldukları için muhafazakar davrandım. Ama artık o eşiği atladım.

Kendinize güveniniz arttı yani.
Her iyi işte biraz daha artıyor. Ama şarkı söylemek oyunculuğun yanında bayağı amatör kaldı. Oyunculuğu sevdim ben.

“ ZILGITI ÇEKER GİDERİM”
Günün birinde Kürtçe şarkı söyler misiniz?
Söylerim. Havar filmde Kürtçe ninni söylüyordu mesela. Benim rolüm olsa ben de söylerdim. Çok kötü gözle bakmamak lazım, o da bir dil neticede ama farklı yerlere çekilmesini istemem. Polemiğe dönüştürmeyeceklerse yaparım.

Filmde Ramo karısının üzerine kuma getirmeye kalkıyor. Kendinizi onun karısı Havar"ın yerine koydunuz mu? Birine aşıksınız, beş kız doğuruyorsunuz ve üstünüze kuma gelmek üzere.
Kadın cahillikten “Bunu beraber yaptık” diyemiyor. Filmde şu da var; Ramo çok odaklamış kendini, oğlu olmasını çok istiyor, kuma getirmeye kadar varıyor iş. Bir dakika bile durmam. Zılgıtı çeker, kızlarımı alır giderim.

Sonra da inkar ediyor değil mi kumayı, altıncı erkek olunca.
Film o açıdan çok iyi bir örnek aslında. “Evimin güneşi,” diyor karısına, aklı başına gelince. Aile büyükleri de hep kadını savunuyor.

Elveda Rumeli dizisinin yapımcısı filmi izleyince, sizi kaybettiğine pişman olmuş mudur?
Oyunculuğuma güzel şeyler söylediler zaten. Keşke o sorunlar olmasaydı, ayrıldığımda çok üzülmüştüm. Alışmıştım 24 saati ekiple birlikte geçirmeye. Ama Elveda Rumeli"de oynasaydım, Güneşi Gördüm"ü kaçıracaktım. Beyaz Melek"i öyle kaçırdım ama kaderde Mahsun"un bir filminde oynamak varmış.


“MAHSUN HER ŞEYİYLE İYİ BİR YÖNETMEN”
Güneşi Gördüm hayata bakış açınızı değiştirdi mi?
Daha çok şükrediyorum artık. Önyargılı yaklaştığım konularda yumuşadım çünkü hayatın acı yanlarını yakından gördüm film sayesinde.

Oyunculuğunuza çok laf ettiler. Eleştirilere cevap mıdır bu film?
Herkes herkesi sevmek zorunda değil. İnternet sitelerinde yazılanları
ciddiye almıyorum. Bu işin duayenlerinden ve halktan aldığım tepkileri önemsiyorum.

Fazla mı duygusalsınız? Konuşurken kaç kere “Şimdi ağlayacak” dedim.
Oraya gidiveriyor aklım. Hemen ağlarım zaten ben. Çok zor bir hayat yaşanıyor orada. Kamera, ışık ortamında neyse de kaba montajı izlerken bile sürekli ağladım. Çok etkilendim ben filmden.

Mahsun Kırmızıgül de duygusal mıydı çekimlerde?
Mahsun oraların havasını solumuş, hepimizden daha duygusaldı. En iyisini yaptı bu
filmde. İnsanlığıyla, iletişimiyle, her şeyiyle iyi bir yönetmen o.

'Kızım olsun istiyorum'

Özel hayat nasıl gidiyor, sevgilinizle birlikte misiniz hâlâ?
Duruyor. Çok iyi gidiyor.

Baba adayı olabilir mi?
Şimdiye kadar o nitelikteydi ama hayat nereye götürür, bilemem.

Çocuk istiyor musunuz?
İki çocuk istiyorum, biri kesin kız olsun, diğeri erkek
olabilir. Cesaret bulursam üç de olabilir.

Çekimler sırasında görüşemediniz herhalde.
Kars"tayken sadece yatmadan önce konuştuk. Dağ yollarında telefon çekmiyor. Bir de işe konsantre olunca dış dünyayla bağlantım kesilir benim. Can da bunu bilir.