Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın açtığı ihaleyi kazanan ünlü reklamcı Emrah Yücel, 2011 başında başladıkları kampanyayla, ilk dört ayda Türkiye'ye gelen Amerikalı turist sayısının, bakanlığın resmi verilerine göre geçen yıla oranla 100 binden 130 bine ulaştığını söyledi.

Yücel, kampanyayı bir Hollywood filmi afişi gibi yaptıklarını anlattı. Sinema sektöründe edindiği tecrübe, bilgi ve birikimi Türkiye'nin tanıtımı için kullandığını kaydeden Yücel, ülke tanıtımının arkasına bir duygu yüklediklerini ve önemli bir strateji uyguladıklarını belirtti. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü'nün açıkladığı verilere göre turist sayısı geçen yıla göre yüzde 30 artan ABD, bu oranla, 2011 yılının ilk dört ayı içinde Almanya, Rusya gibi ülkeleri geride bıraktı.

'AMERİKAN İNSANINI TANIMAK LAZIM'

Yücel, "Türkiye'ye turist getirmek, sadece Kız Kulesi, Efes, Ölüdeniz'in fotoğraflarını çekip Times Meydanı'na ve New York Times'a ilan vermekle olmuyor. Bunun arkasına bir duygu yüklemek, bir strateji eklemek gerekiyor. Amerikan insanını tanımak lazım. Sadece Times Meydanı, NY Times gibi yerlere ilan verilmesi değil, doğru zamanlarda doğru mesajlar verilmesi noktasına özen gösterdik" diye konuştu.

Amerikalılar için son derece önemli olan şükran ve paskalya günlerine ve bir çocuk bayramı olan 23 Nisan gibi önemli günlere dikkat ettiklerini ve planlamalarını bu yönde geliştirdiklerini söyleyen Yücel şöyle dedi:

"Şükran günü ve paskalya tatilinin olduğu gün ilan vermek yerine, bu bayramlardan 5-6 hafta önce gazetelere ve uçak bileti, otel rezervasyonu için kullanılan internet sitelerine ilanlar verdik. Bizim kampanyamızın temeli, içinde insan unsurlarının olması. Tatil, sadece bir yere gitmek, bir kartpostalı, bir mekanı ya da bir manzarayı görmek değil, bir tecrübe ve orada yaşarken hissedilen şeydir. Tıpkı bir film afişine bakarken oradaki karakterlerle kendini özleştirmek gibi. Biz de bütün kampanyamızı tıpkı bir film afişi yapar gibi yaptık."

'DUYGULARA HİTAP EDECEK'

Afişlerde kullandıkları insan unsurlarından örnekler veren Emrah Yücel sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kız Kulesi, Efes, Nemrut, Ölüdeniz, Kapadokya, Side gibi yerlerin afişlerini hazırlarken, her mekanda Amerikalıların duygularına hitap edecek, kendilerinden bir şeyler bulacakları karakterler ekledik. Side harabelerinin önünde boynuna havlu atmış bir çocuk figürü ve 'Kahramanlar aranıyor' sloganını kullandık. Bunu gören bir Amerikalı çocuk, kendini aslında Gladyatör filmindeki ya da Troy'daki kahraman gibi hissediyor. Çocuğunun motivasyonunu gören anne de Türkiye'ye karar verebiliyor. Amerikalı turistler arasında bekar olanların yüksekliğini göz önünde bulundurarak, Kız Kulesi afişinin önünde orta yaşlı bir kadın karakteri kullandık."