BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Kahire’de düzenlenen Arap Ligi Dışişleri Bakanları toplantısında yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi.  Erdoğan, “Yeniden ortak geleceğimize sahip çıkalım” diyerek, özetle şunları söyledi:
 
Geleceğimiz ortak
 
Bizler geçmişleri, bugünleri ve gelecekleri ortak çizilmiş iki milletiz. Sana’da torununa tahta bir oyuncak dahi alamayan bir dedenin yüreğindeki hüzün, Rabat’ta, Beyrut’ta gözyaşına dönüşür. Riyad’da, Doha’da yaşanan mutluluklar, Kudüs’te, İstanbul’da gönüllerimizi şenlendirir. Gazze’de ağlayan Filistinli bir çocuk, Ankara’daki bir annenin yüreğini sızlatır. Kahire’de gençliğin yükselen sesi Trablus’ta, Şam’da, İstanbul’da aynı heyecanla yankılanır. Farklı dillerle aynı anlam coğrafyasını ve kaderi paylaşan bizler için ortak geleceğe sahip çıkma zamanı gelmiştir.
 
Yanılgıyı anlamak
 
Daha fazla özgürlük, demokrasi, insan hakları hepimizin ortak şiarı olmalı. Halklarımızın geleceğe ümitle bakmayı hak etmediğini kimse iddia edemez. Halklarımızın meşru taleplerini mutlaka ama mutlaka meşru yollarla ve meşru yöntemlerle karşılamaya mecburuz. Meşru talepleri gayrimeşru yöntemlerle, güç kullanarak bastırmaya çalışanlar, bugün değilse yarın büyük bir yanılgı içinde olduklarını anlayacaklardır.
 
Buazizi’nin onuru
 
Mütevazı hayatında seyyar tezgâhını korumak ve evine ekmek parası götürmekten başka bir gayesi olmayan Muhammed Buazizi, (Tunus’ta kendisini yakarak, Yasemin Devrimi’nin fitilini ateşleyen seyyar satıcı.) insan onurunun değerini dünyaya bir kere daha hatırlatmıştır. İnsan onurunun her türlü siyasi rejim  tartışmasının üstünde bir etki yapacağını göstermiştir. Bu onurlu duruş, Arap halklarının başka hiçbir yerde aramasına gerek olmayan medeni değerlerin bir yansımasıdır.
 
Reformlar elzem
 
Halkların meşru beklentilerinin vakit kaybetmeden karşılanması için eşzamanlı olarak siyasi, ekonomik ve sosyal reformların gerçekleştirilmesi elzemdir. Yüzyıllarca bilimden edebiyata, sanattan felsefeye insanlık tarihinde çığır açmış yeniliklere imza atmış bölge insanı, üzülerek ifade edelim ki, bugün olması gerektiği noktada değildir. Bizler bu akışı tersine çevirecek birikime fazlasıyla sahibiz ve bugün cereyan eden gelişmelere de bu zaviyeden bakmak durumundayız.
 
BM’de temsil
 
Libya’nın Arap Ligi’nde bundan böyle Libya Ulusal Geçiş Konseyi tarafından temsil edilmesi yönündeki karar da önemli ve sevindiricidir. Biz Libya’nın yaklaşmakta olan BM Genel Kurulu’nda da Libya Ulusal Geçiş Konseyi tarafından temsil edilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.  
 
Dostluk elimiz
 
Sürecin en başından bu yana bölgemizde vuku bulan değişim ve dönüşüm sürecinde ihtiyaç duyan herkese dostluk elimizi uzattık. Uzattığımız bu dostluk elini muhabbetle tutanlar olduğu gibi elimizi havada bırakanlar da oldu. 
 
Çağrıma İsrail dahil
 
Halkların meşru talepleri karşısında bugün takınacağımız tutum ve atacağımız adımların hesabı ancak halklar tarafından sorulabilir. Bu çağrım bölgemizdeki tüm ülkeler için geçerlidir ve buna İsrail de dahildir.
 
İsrail tehdit ediyor
 
İsrail, bir yandan bölgemizde meşruiyetini sağlamaya çalışırken, diğer yandan da kendi meşruiyetinin temellerini sarsan sorumsuz adımlar atmaya devam etmektedir. Uluslararası hukuku ve insanlık onurunu hiç tereddüt etmeden ayaklar altına alan bu İsrail hükümetinin saldırganlığı, çocuklara oyuncak götüren uluslararası bir yardım konvoyuna uluslararası sularda saldırı düzenleyebilecek kadar şirazesinden çıkmıştır. Hükümet politikalarının saldırganlığı İsrail halkının geleceğini tehdit etmektedir. Barışın önündeki engel İsrail hükümetinin zihniyetidir. İsrail hükümeti tarafından aslında İsrail halkı ablukaya alınmıştır. Daha da vahimi, öldürdüğü sivillerin ülkesi tarafından kendisinden talep edilen özür ve tazminat taleplerine de kulak tıkamakta, kendisini hukukun üstünde görebilmektedir. Gazze’ye uygulanan ablukanın yasal olduğunu söyleyecek kadar İsrail tezlerinin esiri olan Mavi Marmara raporu bizim için, Arapça ifadesiyle ke-en lem yekün, yok hükmündedir. Gazze ablukasını meşru gören hiçbir cümleyi tanımadığımızı bir kere daha ilan ediyorum.
 
Suçun failleri
 
Başta BM olmak üzere uluslararası çevreler İsrail’in tek taraflı, şımarık uygulamalarına prim vermeye, bu insanlık dışı uygulamalarına gözlerini kapamaya devam ederlerse, işlenen bu suçun bir faili olarak anılmaktan kurtulamayacaklardır.
 
Kaos derinleşecek
 
İsrail-Filistin, artık uluslararası düzenin meşruiyetini belirleyen bir mesele haline gelmiştir. Gazze bu durumda oldukça, uluslararası düzende hak, hukuk, meşruiyet gibi kavramların ne anlama geldiği konusunda kaos derinleşecektir. Zulüm üzerinden siyaset yapanlar, zulümlerinin ebedi, güçlerinin mutlak olduğunu zannedenler mutlaka kaybedecektir. 
 
Allah’ın izniyle
 
Filistin devletinin tanınması yegane yoldur. Bu, seçenek değil zorunluluktur. Allah’ın izniyle, bu ay sona ermeden BM’de Filistin’i çok farklı statüde göreceğiz. Gelin, özlemi duyulan o Filistin bayrağını en kısa zamanda göndere hep beraber çekelim.
 
Gizli mihraklar var
 
Önümüzdeki süreç meşakkatlidir, zordur. Bu süreci tersine çevirmeye çalışan ve çalışacak gizli mihraklar da vardır, olacaktır. Bu gizli mihraklara karşı tedbirli olmalıyız. Ama artık çözümleri ertelemeye son verme zamanı da gelmiştir. Kardeş Arap halkları, kendi iradeleriyle bu süreci hayırla sonuçlandıracaklardır.
 
‘Esad’ı idam et’
 
Erdoğan, çıkışta bekleyen Suriyelilerle selamlaştı.  Başbakan, posterini taşıyan grubun Arapça “Esad’ı idam et” sloganını anlamadı.
 
 
 
hürriyet