Sitenin fikirbabası Sedat Kapanoğlu, Slikon Vadisi'nde Microsoft'taki işini bırakıp döndü.

Referans

Ekşi Sözlük... 13 yıldır ayda altı milyon kişinin tıkladığı dev bir paylaşım sitesi. Sitenin fikir babası Sedat Kapanoğlu, geliştirdiği yüzlerce yazılımdan sadece biri olan Ekşi Sözlük'ün fenomen haline gelmesi sayesinde bugün 2004 yılından beri çalıştığı Microsoft'u bırakıp Türkiye'ye döndü. Ekşi Sözlük'ü bir iş modeli haline dönüştüren Kapanoğlu'nun hobi olarak başladığı sitede artık ana sayfa reklamının günlüğü dört bin TL'ye kadar müşteri buluyor, aylık gelir ise 80-100 bin TL civarında.

İlkokulda bilgisayar ve programcılıkla tanışan, ilk ticari yazılımını ise 1993 yılında üreten Kapanoğlu ile İstanbul'da henüz daha perdesi bile takılmamış yeni ofisinde görüştük. Şirketi Ekşi Teknoloji'nin Yapı Kredi Plaza'daki ofisinde bugünlere geliş öyküsünü anlattı. Bugün 23 binin üzerinde yazar, 110 binin üzerinde de kullanıcıya ulaşan Ekşi Sözlük'ün fikir babası, kurucusu ve yazarı Kapanoğlu, 1997'de işe başladığında kafasında tek bir iş modeli olduğunu söylüyor. Çok sevdiği yazılım işinden para kazanmak. Çünkü ona göre sevdiği işi yaparak geçinmek bir insanın ulaşabileceği en ideal noktalardan biri.

Yazılım işinde çalışırken de hobi olarak bir paylaşım sitesi yapmak istemiş Kapanoğlu. Hedefi o günkü Türkiye koşullarında farklı kesimlere mensup kimselerin fikir ve ifadelerini özgürce paylaşabileceği bir site. Sözlük formatındaki sitenin yapımı ise sadece yarım saatini almış.

Yüzlerce fikri arasında ona para kazandıran tek mecra olan sözlükte onu başarıya götüren neden nedir, sorusuna Kapanoğlu "Ekşi Sözlük, çıktığı dönemde pek çok eksiği aynı anda kapadı. Fikirlerin bu kadar özgür ifade edilebildiği, birlikte içerik üretilebilen başka bir emsal yoktu" yanıtını veriyor. Ayrıca site moderatörlüğü konusunda "moderatör faşizminden yana olmadığını", kendi görüşüne uymayan fikri siteden çıkarmadığını da ekliyor.

Kapanoğlu, daha sonra özgürlüğü sayesinde giderek moda haline gelen Ekşi Sözlük'ü bir iş modeli haline getirmek için adımlar atmaya başlıyor. Bu yüzden 2001'de Amazon'dan kitap satın alma linkleri koymaya başladığını ancak bir yılda sadece 11 dolar kazanabildiğini söyleyen Kapanoğlu, 2002'de ise yan yayınlar oluşturmayı denediğini söylüyor. Bunlar arasında yazarlarının en komik sözlerinden bir kitap yapıyor. Ancak kitap çok az satıyor. 2004'te hediyelik eşya satışını deniyor, bardak satmaya çalışıyor. O da başarısız oluyor. Kapanoğlu, üstelik satışa aracı olan e-ticaret firmasının bile battığını anlatıyor. Kapanoğlu'nun denemeleri arasında 2005'te çıkardığı Ekşi Dergi de var. 12 sayı çıkarıyor ancak kapanıyor.

Reklam alırken kullanıcıyı korudum

Paralı üyeliğin de başarılı olamayacağını deneyimlerinden bilen Kapanoğlu'na tek yol kalıyor. Reklam almak. Kendi ifadesiyle o zaman da, bugün de reklam konusunda muhafazakar bir tutum sergilediğini anlatan Kapanoğlu, şöyle konuşuyor: "Sözlük'te tek bir banner alanı var. Bir de zemine verilen tema reklam alanı mevcut. Bu, sitenin zemin görünümünü reklamverenin tasarımına dönüştüren bir yazılım." Site kullanıcılarını en az rahatsız edecek ve reklamın devamlılığını sağlayacak model fikrini oluşturan Kapanoğlu, bu konuda belli başlı görsel standartlar oluşturmuş. Mesela reklamlarda kullanıcı tıklamadan ses, müzik veya görüntü kullanılmıyor. Reklamveren ekranın kalanına müdahale edemiyor. Sedat Kapanoğlu, "Kullanıcıyı rahatsız ederseniz, hem reklamverenden hem siteden nefret eden bir potansiyel müşteriyle karşı karşıya kalırsınız ki bu de pek hedef kitle tanımına uyacak bir nitelik değil" diyor.

Ancak bunun dışında firmaya bir kısıtlama da yok. Kapanoğlu'na göre yaptığı şey bir ara nokta bulmaya çalışmak. Çünkü kullanıcının rahatını düşünmek uzun vadede reklama yarıyor.

Reklamcılar da anlamaya başladı

"Reklam verme-alma süreci biraz sancılı geçti" diyor Kapanoğlu ve şöyle anlatıyor: "Her şey güllük gülistanlık olmadı başlarda. Mesela Ekşi Sözlük'ün meşhur "Dön bebeğim" modu yani isteyenin zemindeki tema reklamı yok ederek klasik Ekşi Sözlük görünümüne dönüşünü sağlayan düğme, reklamverenin hiç hoşuna gitmedi. Reklamverene kalsa bütün siteyi kapatır, ekrana reklam koyar ve bir dakika boyunca da orada tutar. Bu kullanıcının özel alanına tecavüz edecek noktalara kadar da gidebilirdi." Sonuç olarak bir orta nokta bulduklarını ve reklamverenin milyonlarca ziyaretçiye sahip bu mecrada kalmayı tercih ettiğini söyleyen Kapanoğlu, "Beni maddi olarak rahatsız etmediği için ödün verebiliyorum. Maliyetim düşük olduğu için kullanıcı açısından direnebildim" diyor.

İş modeli yazılım

Kapanoğlu'nun Ekşi Sözlük'ten kazandığı parayı harcamak üzere hayalini kurduğu bir yatırım planı da var. "Yatırım planım çok basit" diyen Kapanoğlu'nun yakın dönem hedefi, hızlı ve kaliteli yazılım geliştiren ekip ve süreçlere ulaşmak. Bu yüzden Ekşi Sözlük'ü günün birinde üç katlı bir binaya yerleşecek organizasyon olarak kurgulamak niyetinde değil. Gençlere "yazılımı seviyorsanız sebat edin" cümlesinden başka bir önerisi de yok.

Aylık 100 bin TL reklam alıyor E

kşi Sözlük'ün reklamlarını yöneten ReklamZ'nin Operasyon Müdür Yardımcısı Aytek Açık, müşterisi Ekşi Teknoloji'yi "Türevlerinin öncülü, konsepti çok farklı özgün bir site" olarak tanımlıyor. Açık reklamveren profilini ise şöyle açıklıyor; "Yüzde 30-40 GSM firmaları var. Finansbank, TEB, Garanti Bankası ilan verdi. Doritos, Sprite da yer aldı. Otomotiv şirketi Dacia'dan da reklam aldık." Açık'ın verdiği rakamları göre Ekşi Sözlük, günde dört bin TL'ye reklam alabiliyor ve bunu ayın 20-25 günü yapabiliyor. Yani aylık geliri yaklaşık 80-100 bin TL arasında değişiyor. Ancak bu rakamı Ekşi Sözlük'ün hak ettiğinden aşağıda bulan Aytek Açık, genelde de internet reklamcılığı bütçesinin kullanıcı sayısına göre çok düşük olduğunu düşünüyor.

İnternette reklam büyüklüğü 10 milyon dolar

Reklamcılar Derneği'nden ekim ayında yapılan açıklamaya göre ise 2009'un ilk sekiz ayında reklamda internetin payının ise yüzde 5,2'den yüzde 7,1'e yükseldi. Ancak internet reklam pazarının büyüklüğü konusunda net bir bilgi yok. Türkiye'de resmi olmayan verilere göre internet reklamcılığında dönen tüm para 10 milyon dolar civarında. Ancak Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Aytaç Mestçi'nin verdiği bilgilere göre Türkiye'de internet reklam pazarı halen 2 milyon dolar kadar. Mestçi, rakamın yükselmesine Google arama motorunun sağ tarafında yer alan ve yalnızca reklama tıklandığında ödeme yapılan "google adwords" türü reklamların sebep olduğunu belirtti