CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olduğu dönemde dönemin MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ile PKK yöneticileriyle görüşen MİT Müsteşarı Hakan Fidan hakkında Ankara Özel Yetkili Başsavcılığı’na “devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü aleyhinde faaliyette bulunduğu” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Özcan, suç duyurusunda ülke güvenliğinde çok önemli bir göreve sahip olan MİT’in son zamanlarda görev ve yetkisini aşarak istihbarat ve terörle mücadele etmek dışında, adeta “terörle müzakere aracı haline getirildiğini” savunarak, “Önceki günlerde açığa çıkan ve basında yayımlanan ses kaydında örgütünün sözde temsilcileri ile görüşen, ve terör örgütü elebaşısına ‘Sayın’ diye hitap eden kişilerin MİT’in halihazır müsteşarı olan Hakan Fidan ve eski müsteşar yardımcısı Afet Güneş olması Türk milletini adeta şoke etmiştir. Görevi, terörle mücadelenin en önemli unsurlardan biri olan istihbaratı sağlayarak, düşmanı yok etmek olan bu önemli kurumun en yetkilisi konumunda bulunan kişilerin, kendi tabiri ile hükümet adına teröristle pazarlık yapması, hiç kuşkusuz ki, kendilerinin olduğu kadar onlara bu görevi veren başta başbakan olmak üzere, bütün bir bakanlar kurulunun sorumluluğundadır” dedi.

Yayınlanan ve yalanlanmayan ses kayıtlarına göre o tarihde MİT Müsteşar Yardımcısı olan Hakan Fidan’ın kendisini Başbakan’ın özel temsilcisi olarak tanıttıktan sonra, terör örgütü PKK temsilcilerine Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeyi aktardığını kaydeden Özcan, “Yine kendi deyimiyle ‘özel temsilcisi olduğu Başbakan’ın düşüncelerini paylaşmak’ suretiyle açık bir biçimde terör örgütü ile müzakere etmiştir” dedi. Dönemin MİT Müsteşar Yardımcısı Güneşi’in de PKK mensuplarına hükümlü liderlerinin mesajlarını ileterek aynı suçları işlediğini savunan Özcan, şöyle devam etti:

“Ses kayıtları dikkatlice tetkik edildiğinde her iki şüphelinin de ses kaydı boyunca terör örgütü temsilcilerine karşı son derece nazik bir üslup kullandıkları görülmekte, müzakerenin sanki iki legal ve eşit tarafın müzakeresi şeklinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Yine müzakere sırasında söylenen sözlerden müzakerenin ilk olmadığı, son da olmayacağı anlamı çıkmaktadır. Yine, ses kaydından şüphelilerin sadece kendi inisiyatiflerini kullanmadıkları, asıl olarak sorumlu bulundukları Başbakan’ın görüş ve düşüncelerini ilettikleri anlaşılmaktadır.”

PKK terör örgütünün bugüne kadar sivil, asker, çocuk, yaşlı, Türk, Kürt binlerce vatandaşı katlettiğini ifade eden Özcan, “Hal böyle iken, MİT yetkililerinin görevinin mücadele etmesi gereken örgüt ile müzakere etmesi açıkça yasaya aykırıdır” dedi.

Terör örgütünün temsilcileri ile müzakere etmenin, TCK’ da yer alan “devletin güvenliğine karşı suçlar” kapsamına girdiğini savunan Özcan, suç duyurusunda “Arz ve izah edilen sebepler ve Sayın Başsavcılığınızca resen yapılacak inceleme doğrultusunda şüpheliler hakkında soruşturma icra edilmesini saygılarımla arz ve talep ederim” ifadelerine yer verdi.