Emniyet yetkilileri yaptıkları açıklamada, arama kararını kendilerinden olmayan bir kamu görevlisinin sızdırdığının belirlendiğini ve önümüzdeki günlerde gözaltına alınacağını ifade etti. Dün gözaltına alınan Cüneyt Kavasoğlu’nun Kanal 7’nin Bilgi İşlem Sorumlusu olduğu belirtilirken Deniz Feneri e.V.’nin gayri resmi muhasebecisi Erhan Yatar’ın arandığı öğrenildi.

Almanya bağlantılı Deniz Feneri e.V. yolsuzluğu soruşturmasında Zahid Akman’ın da aralarında bulunduğu 4 kişinin tutuklanmasının ardından, dün savcıların talimatıyla 4 kişi gözaltına alındı. Diğer yandan savcılar, şüphelilerin telefonlarının dinlenmesi ile Kanal 7 binasının aranması kararlarını zanlılara sızdıran “köstebeği” tespit etti. Bu kişinin gözaltına alınacağı öğrenildi. Emniyet ise savcılığa “Kararları biz sızdırmadık” savunmasını yaptı.

Üç Ankara savcısı’nın yürüttüğü soruşturmada dün yeni bir dalga yaşandı. Atlas Medya Pazarlama Müdürü Hacı Nayır, Kanal 7 Bilgi İşlem Sorumlusu Cüneyt Kavasoğlu ile kanalın eski çalışanı Zeynep Kuzucu ile Ali Solak adlı bir kişi İstanbul’da gözaltına alınarak, Ankara’ya getirildi. Deniz Feneri e.V.’nin 2002’ye kadar gayri resmi muhasebesini tuttuğu belirtilen Erhan Yatar’ın ise arandığı belirtildi.

Kavasoğlu’nun, 2005’te gayri resmi muhasebeyi Almanya’daki bilgisayarlardan internet üzerinden erişim sağlayan kişi olduğu belirtildi. Eski Kanal 7 çalışanı Zeynep Kuzucu adı mahkeme sırasında da gündeme geldi. Soruşturma kapsamında İsmail Karahan’ın avukatı Sevgi Erginbay, mahkemede Kuzucu’yla ilgili, “Müvekkilimin ilk beyanında Zeynep Kuzucu’nun yapmış olduğu telefon görüşmeleri sorulmuş ve müvekkilimin aleyhinde bu deliller kullanılmak istenmiştir. Kuzucu müvekkilimin ortağı olduğu şirkette uzun süre çalışmıştır. Ancak daha sonra ailevi ve psikolojik sorunları nedeniyle kendisi işten çıkarılınca maddi olarak müvekkilimden yardım istemiş ve zaman zaman psikolojik sorunları nedeniyle müvekkilim ile tehdit vari konuşmaları olmuştur” dedi.

Bu arada 16 Ekim 2009’da Kanal 7 ve bazı şirketlerin savcılık tarafından aranacağı kararı ile telefon dinleme kararını şüphelilere sızdıran kişinin tespit edildiği bildirildi. Kamu görevlisi olan bu kişinin gözaltına alınacağı öğrenildi. Arama işlemleri ile telefon dinlemeyi emniyet yaptığı için gözler buraya çevrilmişti. Ancak emniyet basında haberin çıkması üzerine savcılığa, “Kararları sızdıran bizden değil” mesajını iletti.

Kamuya mal olmuş

Edinilen bilgiye göre, Zahid Akman, 13 Ekim 2009’da Zekeriya Karaman ile yaptığı telefon görüşmesinde “Sabit hattan görüşelim” dedi. Bu bilgi de şüphelilerin dinlendiğini bildiğinin kanıtı olarak gösterildi. Akman’ın bu görüşmesi, Kanal 7’de 16 Ekim 2009’da yapılan aramadan birkaç gün önce gerçekleşti. Akman mahkemede ise serbest bırakılmasını isterken soruşturma başladığından beri 20’ye yakın yurtdışına çıktığını belirtti, “Bir kaçma arzum olsa gittiğim o ülkelerden dönmeyebilirdim... Kamuya mal olmuş tanınmış bir ismim... Bu nedenle herhangi bir şekilde kaçma ihtimalimin olması mümkün değildir” dedi.

Kanal 7 Yönetim Kurulu üyesi İsmail Karahan, Deniz Feneri Derneği’ni kastederek “Esasen bu tür sosyal faaliyetlerle de mizacım olarak ilgilenmem” ifadesini kullandı.

Almanya’daki iddiaları incelediğini belirten Zekeriya Karaman ise “Bu iddiaları ortaya atan Firdevsi Ermiş tutuklamadan sonra 3 ay ifade vermedi. Alman savcılığı yanına yerleştirdiği bir Türk’ün ikna etmesi sonucu iftirada bulunması halinde serbest bırakılacağı tahahhüt edildi” dedi.