ASLINDA her şey kural bilmemekten kaynaklanıyor. FIBA"nın yeni talimatına göre top oyuna girmeden yapılan faullerde ceza otomatik olarak iki atış ve kenar. Önceki günkü maçın son 13 saniyesini gözünüzün önüne getirin. Fatih Söylemezoğlu ilk düdüğü çaldığında fazla tepki yok. Zaten faul olduğunu da biliyorlar. Ancak ne zaman ki Söylemezoğlu masaya gidip iki atış+kenar işareti yapıyor, bir anda önce şaşkınlık sonra büyük bir öfke hakim oluyor F.Bahçe Ülker cephesine. Hakemin Ömer"in hareketine sportmenlik dışı faul çaldığını, cezanın kuraldan değil hareketten ileri geldiğini zannediyorlar. Ömer"in tutmasına normal değil, sportmenlik dışı faul çalındığını zannediyorlar. Faulün verilip verilmemesi ayrı bir tartışma konusu ama sonucu tamamen kurala bağlı bir uygulama. Sonra gelen tepkileri ateşleyen işte bu bilgi eksikliği. Hoş aynı F.Bahçe Ülker Avrupa Ligi ilk turunun son maçında yine kural bilmediği için Lottomatica Roma"ya karşı 9 sayı galip gelmesi gerekirken 14 fark yapması gerektiğini zannederek sahaya çıkmıştı hatırlarsanız.

SONRASI ise tamamen çirkin bir tablo. Başrollerde ise Mirsad ve Rasim Başak var. Ağıza alınmayacak galiz küfürler. Tribünleri takım arkadaşlarını hatta kendi yöneticilerini bile galeyana getiren dev bir öfke. Rasim Başak"ın genç bayan masa hakemlerinin üzerine yürüyüp masayı tekmeleyip ortalığı dağıtmasının ise kabul edilebilir hiçbir tarafı yok.

ELBETTE o tekmelenen masada oturan gözlemci Emir Turam herşeyi raporuna yazdı. Şimdi F.Bahçe Ülker kendisine gelecek cezayı bekliyor. Rasim"i muhtemelen bir daha bu seride sahada göremeyeceğiz. Mirsad da bir ceza alacak. Şimdi bir geri dönüp düşünün. Eğer kuralı bilseydi F.Bahçe Ülker cephesi. Tepki böyle olur muydu? Yanlış olduğuna inansalar bile (ki net bir fauldü) böyle tepki gösterirler miydi? Bitmemiş bir seride kalan maçlar için kendilerini cezalarla daha zor durumda bırakırlar mıydı? Daha önemlisi çıldırmasalar maçı kazanabilirlerdi...