Boston Globe, ABD Başkanı Obama'ya başyazısından Ergenekon çağrısı yaptı: "Bu duruma bir el koyman gerek! Yoksa Türkiye'de bir darbe ya da iç savaş riski var!

ABD'nin etkili gazetelerinden Boston Globe bugün yayınladığı başyazıda ABD'nin yeni başkanı Barack Obama ve ekibine Türkiye'deki Ergenekon davasıyla ilgili uyarılarda bulundu.

İKMB'de ekonomik kriz yüzünden değil Ergenekon davası ve son günlerde yaşanan gelişmeler yüzünden panik olduğunu kaydeden gazete yazısına şöyle devam etti:

Barack Obama ve dış politika kurmayları aynı İMKB'deki yatırımcılar gibi Türkiye'nin istikrarı konusunda kaygı duymaya başlamalı. Türkiye AKP yönetimi altında köprüler kuran barış için arabuluculuk faaliyetleri yürüten bir ülke oldu. Ancak şu anda en önemli kaygı verici gelişme çarşamba günü gerçekleşen ve etkisi halen devam eden Ergenekon tutuklamaları. Genelkurmay Başkanı gözaltına alınan askerler nedeniyle Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile görüşmeler yaptı. Son 50 yıl içinde ordunun 4 hükümeti devirdiği düşünüldüğünde ordunun sivil hükümete yönelik bu görüşmede dile getirdiği şikayetlerin 5'inci bir darbe uyarısı niteliğinde olduğu düşünülebilir.

Amerikalı yetkililer Türk liderlerini bu soruna barışçı yönden çözüm bulmak konusunda uyarmalı. Onlara tavsiyeler vermeli. Zaten Obama yönetimi birçok sorunla karşı karşıya buna bir de Türkiye'de iç savaş ya da darbe eklenmesini kimse istemez.

İşte yazının orjinal metni..

- Turkish affright -

There was panic last week on the Istanbul stock market, and for good reason. The investors' anxiety was caused not by subprime mortgages or the global credit crunch but by something more political and parochial: fears of a coup to overthrow the moderately Islamist governing party.

President-elect Barack Obama and his foreign-policy advisors should be as worried about Turkey's stability as investors in the Istanbul market. Turkey under the Justice and Development Party (AKP) has become a builder of bridges, mediating indirect peace talks between Syria and Israel and offering to serve as a go-between for US-Iranian or Arab-Iranian dialogue.

The immediate cause for concern about Turkey was a wave of arrests last Wednesday in connection with an investigation of an ultra-nationalist group called Ergenekon. Eighty-six alleged members are currently standing trial for plotting to overthrow the AKP government. Last week's raids swept up 37 suspects, among them three retired generals, two serving officers, and secular academics, politicians, and journalists.

The army chief of staff held crisis meetings Thursday with Prime Minister Recep Tayyip Erdogan and President Abdullah Gul. Gul then had his own talk with the interior minister. Another top military official spoke with the police chief of Istanbul. Given that the military toppled four governments in the last 50 years, Turks have reason to suspect that the army's complaint to the civilian government about the recent arrests contained threats of a fifth military coup.

American officials should be counseling Turkey's leaders to resolve their differences peaceably. There is trouble enough awaiting the new Obama team without a military putsch or civil war in Turkey.


Boston Globe'a göre Atatürk 'Aşırı milliyetçi'

Daha önce Boston Globe gazetesinde yayınlanan bir makalede Atatürk"ün "aşırı milliyetçi" olduğu iddia edilmişti. Yazıda PKK ile yürütülen mücadeleden ise "sivil savaş" olarak bahsedildi.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Uluşlararası Çalışmalar Merkezi İcra Direktörü John Tirman tarafından kaleme alınan makalede, Atatürk'ün "aşırı milliyetçi olduğu" iddia edildi. Yazıda, "Atatürk'ün aşırı milliyetçiliğini kendilerine kılavuz alan ordunun, Kürt sorununa değinen ve Ermeni soykırımını keşfeden 50 kadar yayıncı ve yazarın ulusu küçük düşürdükleri için ceza almalarını istediği" savunuldu. "Türk demokrasisinin kılavuzu askerin demir yumruğu" Türkiye'deki demokrasi tartışmalarının bu konunun "ne kadar zor olduğunun canlı bir örneği" olduğunun dile getirildiği yazıda, Türkiye'nin "1920 yılında bu yana resmi olarak bir cumhuriyet olduğu ancak Türkiye'deki demokrasinin kılavuzlu bir demokrasi olduğu belirtildi. Gazete, bu kılavuzun da "ordunun demir yumruğu" olduğunu öne sürdü. "Türk ordusu Kürt bölgelerine bomba koyup patlatıyor" Yazıda, Türk güçlerinin "Güneydoğu'daki Kürt bölgelerine" bombalar yerleştirdiği ve patlattığı, böylece "isyancı grup PKK'nın" hala varlığını sürdürdüğünü gösterdiği ve devlet güvenliği için bir tehdit olduğunu göstermeye çalıştığı ifade edildi. "Bunun ortaya çıkan ilk örnek olmadığı" belirtilen yazıda, "Bu tür eylemleri mevcut hükümet yapısı, güvenlik güçleri, istihbarat yetkilileri ve paramiliterlerden oluşan ve AB standartlarını kendilerine de uygulanması gerektiğinden nefret eden 'derin devlet' yapıyor" ifadeleri yer aldı. "Asker başbakan indirdi, hatta öldürdü" Türkiye'deki anayasanın 1980 yılında yaşanan askeri darbenin ardından hazırlandığı aktarılan yazıda, Türkiye'deki siyasilerin de askeri rahatsız etmek istemediği belirtildi. Gazete, Türkiye'deki başbakanların askerler tarafından indirildiğini, hatta öldürüldüğünü belirtti. "Türkiye AB'yi hakediyor mu?" Bütün bu gelişmelerin Türkiye'nin AB üyeliğini hak edip etmediği sorusunu gündeme getirdiği aktarılan yazıda, "bazıları anti İslamcı olan pek çok Avrupalı'nın 70 milyonluk fakir bir ülkeyi birlikte istemediği bu yüzden de insan hakları gibi gibi konuları gündeme getirdiği" belirtildi. PKK İle mücadele "sivil savaş" Türkiye'nin AB üyeliğine en büyük destekçinin ABD olduğu ve Türkiye'nin yıllar boyunca İsrail ve Mısır'ın ardından ABD'den en çok askeri yardım alan ülke olduğu belirtilen yazıda, buna karşın Türkiye'de Amerikan karşıtlığının arttığı ve "Türkiye'nin aldığı Amerikan silahlarının, 40 bin kişinin ölümüne neden olan ve Türkiye'nin Kürtlerle yürüttüğü sivil savaşta kullanıldığı" ifade edildi. Şu anda da ABD Hükümeti'nin Irak'ta, özellikle de petrol yatağı Kerkük'te, Kürtleri desteklediği belirtilen haberde, Türkiye'nin de Kerkük'ün Kürtlerin eline geçmemesi için çağrıda bulunduğu belirtildi. "Türkler Irak'a askeri çıkarma yapabilir, sularını kesebilir." Gazete, Kerkük'ün Kürt kontrolüne geçmesi halinde de Türkiye'nin "askeri müdahalede bulunabileceğini, petrol boru hatlarını durdurabileceğini, su kaynaklarını kapatabileceğini ve milislerle ölüm mangalarını destekleyebileceğini" öne sürdü. John Tirman'ın yazısında, son olarak "Yani Amerika, kendisini bizzat eğittiği ve güçlendirdiği bir ordu tarafından hayal kırıklığına uğratılmış bir konumda buldu" ifadeleri yer aldı.


MİLLİYET