Uyku hastalıklarının, hastanın uykusu sırasında ya da uyumak istediğinde ortaya çıkan klinik bir durum olduğunu belirten uzmanlar, bu hastalıkların uyku kalitesini bozarak bireyin dinlenememesi, bilincinin tazelenememesi, gündüz aktivitelerinin bozulması ve bireyin sağlıklı olduğu dönemdeki kapasite ve becerilerinin azalmasıyla seyrettiğini vurguladılar.
Her insanın yaşamının belli bölümlerinde uyku sorunlarıyla karşılaştığını ifade eden uzmanlar "100"e yakın uyku hastalığı var, ancak uykusuzluk ve aşırı uyku hali en sık görülenler arasında yer alıyor. Hava kirliliği, gürültü, stres ve psikolojik sorunlar uyku bozukluklarında en önemli etkenlerden biri. Cinsiyet faktörünün de uyku sorunlarında önemli bir belirleyici” dediler.
Kadınların stres ya da psikolojik sorunları olduğunda daha çok uykusuzluk çektiklerini, ancak erkeklerin önemli bir bölümünün uykuyu "sorunlardan kaçış" olarak gördüklerini kaydeden uzmanlar "Normalin üzerinde uyuyan bir erkeğin psikolojik durumu irdelenmelidir. Erkeklerin, sorunlarını genelde başkalarıyla paylaşmamalarının da onların uykuyu bir kaçış yolu olarak görmelerinde etken oluyor. Erkeklerde aşırı uyku hali "Narkolepsi" diye tanımlanan ve gündüz aşırı uyku eğilimiyle kendini gösteren hastalıktan kaynaklanmıyorsa, sorun psikolojik kaynaklı olabilir" diye konuştular.
Narkolepsinin genelde erkeklerde görülen bir uyku hastalığı olduğunu söyleyen uzmanlar, "Gündüz aşırı uyku eğilimi nedeniyle günlük yaşamsal aktiviteyi bozar. Gece uyku kalitesi bozulmuş ve REM uykusunda patolojik değişiklikler olmuştur. Hastalığın oluşumunda genetik geçiş olduğu gösterilmiştir. Hastalık erkeklerde daha fazla görülür. Hastalık, çocukluk yaşından başlayarak 50'li yaşlara kadar ortaya çıkabilir. Narkolepsi yaşam boyu süren ve devamlı tedavi gerektiren bir hastalık.
Tedavide santral sinir sistemini uyaran ilaçlar kullanılır. İlaç tedavisinde yan etkiler, ilaca tolerans gelişebilir. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken konu, aşırı uyku halinin kaynağının tespitidir. Eğer, klinik bir durum söz konusu değilse bu durumda psikolojik sorun, stres, depresyon ve kişinin başkalarıyla paylaşamadığı sorunları olduğundan şüphe edilmelidir" dediler.