Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki FETÖ yapılanması hakkında hazırlanan 'Mahrem imamlar' iddianamesi tamamlandı.

4'ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET

İddianamede, 76 sivil 'mahrem imam' ile 81 askeri personel hakkında, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', 'Cumhurbaşkanına suikast', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs', 'Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme' ve 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçlarından dörder kez ağırlaştırılmış müebbet ile yedi yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, sivil imamların yönettiği askeri personelden 46'sının, 15 Temmuz darbe girişimine fiilen iştirak ettiği tespitine yer verildi.

'TSK'DA HÜCRE YAPILANMASI'

İddianamede, örgütün, sivil yapılanmadan farklı olarak, TSK'da hücre çalışması üzerinden birbirinden habersiz ve bağımsız üniteler oluşturduğu, bu ünitelerin de sivil imamların sorumluluğunda üst düzey kuvvet komutanları (general, albay, yarbay, binbaşı gibi), subaylar (teğmen, üsteğmen, yüzbaşı gibi) ve astsubay gruplarından oluştuğu belirtildi.

FETÖ'nün, komutanlıkları kendi içerisinde bölgelere ayırdığı, her komutanlığın bir 'müdür'ünün bulunduğu, bu müdüre bağlı 'müdür yardımcıları', müdür yardımcılarına bağlı 'öğretmen' grupları, öğretmenlere bağlı ise 'öğrenciler' yani subayların yer aldığı aktarılan iddianamede, müdürlerin tüm sorumluluk bölgesini denetleme ve kontrol etme yetkisi bulunduğu, müdür yardımcılarının haftalık toplantılar düzenlediği, bu toplantılara tüm öğretmenlerin katıldığı, öğretmenlerin öğrenci subaylardan aldığı 'himmet' adı altındaki aidat ve bilgileri müdür yardımcısına bu toplantılarda verdikleri tespit edildi.

İddianamede, toplantıların başka örgüt mensupları adına kiralanmış evlerde yapıldığı, kişilerin toplantılara cep telefonu ile katılmadıkları, cep telefonlarını açık olarak kendi ikametlerinde bıraktıkları, bir ilden başka bir ile ataması yapılan subayın aynı zamanda örgütsel manada da devrinin yapıldığı, hangi ile gidecekse mevcut ildeki sorumlu abisi tarafından o ile götürülerek yeni abisi ile tanıştırıldığı anlatıldı.

'PANİK BUTON UYGULAMASI'

Öğretmenlerde iki telefon bulunduğu, başkaları adına hatlar bulunan bu iki telefondan birisi üzerinden müdür yardımcısı, diğeri ile de kendilerine bağlı öğrenci (subay) ile irtibat kurdukları belirtilen iddianamede, öğrencilerin öğretmenlerini kontörlü telefonlardan arayarak irtibat kurdukları, müdür yardımcısında ise bu telefonlara ilave olarak örgütün sivil kanadı ile irtibat kurmak için kullandığı bir telefon daha bulunduğu belirtildi.

İddianamede, son dönemde müdürlerin iletişimde tabletleri kullanmaya başladıkları, müdürlerin kullandıkları telefon ve tabletlerde 'panik buton' adında bir uygulama bulunduğu, bu butona basıldığında cihazın tüm hafızasının geri getirilemeyecek şekilde silindiğinin tespit edildiği kaydedildi.

'ANKARA YAPILANMASI İKİYE AYRILDI'

İddianamede, örgütün 'Hava Kuvvetleri Komutanlığının Ankara Bölgesi Yapılanması'nı,  'Ankara 1. Bölge" ve 'Ankara 2. Bölge' olarak ikiye ayırdığı anlatıldı.

Ankara 1. bölgede, 'Merzifon 5. Ana Jet Üs Komutanlığı, Ankara Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı, Ankara Hava Lojistik Komutanlığı, Ankara 11. Üs Komutanlığı/Etimesgut Hava Hastanesi, Kayseri 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı'nın bulunduğu ifade edildi.

İddianamede, Akıncı 4. Ana Jet Üssü Komutanlığında pilot olarak görev yapan örgüt üyelerinin darbe girişimi öncesi Ankara'da olmaları yönünde verilen talimatların, FETÖ'nün Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı yapılanmasını çok ciddiye aldığının işareti olduğu belirtildi.

'GERÇEK İSİM YERİNE KOD İSİM'

Bu üs komutanlığında, jet pilotları içerisinde en üst nokta olduğu kabul edilen, F16 pilotu yetiştirilen tek eğitim filosu olan 'Öncel Filo' denilen 143. Filo'nun bulunduğu, örgütün bu nedenle Akıncı üs komutanlığına çok önem verdiği, yapılanmanın bu üs komutanlığında büyük bir gizlilik içerisinde yürütüldüğü anlatılan iddianamede, örgüt adına faaliyet yürüten 'sivil imamlar' ile kendi ders ve sohbet grupları içerisinde bulunan subayların kod isimlerini kullandıkları belirtildi. 

'ÖRGÜT ÜYESİ OLMAYAN SUBAYLARA YILDIRMA TAKTİĞİ'

Son yıllarda örgütün jet uçağı pilotu olacak subayların belirlenmesinde etkisinin üst seviyelerde olduğu, Hava Harp Okulu'ndan mezun olan subayların İzmir Çiğli'de bulunan uçuş okulundaki eğitimleri sırasında, sırasıyla 'başlangıç uçuş' eğitimlerinin yapıldığı 123. Filo, 'temel uçuş' eğitimlerinin yapıldığı 122. Filo ve 121. Filo'da eğitim aldıkları, bu aşamada örgüt üyesi olmayan subayların yıldırma, eğiticiler tarafından düşük not verilme ve benzeri yöntemlerle jet pilotu olmalarının engellendiği belirtildi.

Bu aşamalardan başarıyla geçen personelden alınan tercih formları ve başarı sıralamalarının jet pilotu olmak için baz alındığı, örgüt tarafından örgüt üyesi subaylardan jet pilotu olmak istemeyenlerin bu tercihlerinin kabul edilmediği, tercihlerini jet pilotu olmak şeklinde yapmalarının istendiği aktarılan iddianamede, F-16 pilotluğu eğitimi-kursu için bu üsse gelen subayların büyük bir bölümünün Hava Harp Okulu'ndan itibaren titizlikle elemeye tabi tutularak örgüt tarafından belirlendiği kaydedildi.

'FETÖ ÜYESİ OLMAYAN F-PİLOTLARI İSTİSNAİDİR'

İddianamede, örgütün onay vermediği kişilerin F-16 pilotu olamadıkları, son yıllarda F-16 pilotu olan subayların büyük çoğunluğunun FETÖ üyesi oldukları, istisnai olarak, örgüt üyesi olmamasına rağmen F-16 pilotluğuna yükselen subayların ise örgütün kendi kadrolarının yetersiz olması ya da kişisel başarı ve ilişkileri nedeniyle örgüt tarafından konulan engelleri aştığı belirlendi.

Başsavcılığın iddianamesinde, "2013-2014-2015-2016 yıllarında Akıncı 4. Ana Jet Üs'süne F-16 pilotluğu eğitimi için gelen tüm kursiyer sayısı ve örgüte bağlı kursiyer sayıları karşılaştırıldığında, son yıllardaki kursiyerlerin neredeyse tamamının örgüt üyesi olduğu, bu bağlamda son yıllarda F-16 pilotu olan subayların neredeyse tamamının örgüt üyesi olduğu, örgütün başarısız darbe girişiminde F-16 ya da diğer jet uçaklarının pilotu olan üyelerinin çok küçük bir bölümünü kullanmadığı" tespitleri yer aldı.