Katar"daki ABD-İslam Dünyası Forumu"nda konuşan Başbakan Erdoğan “Fokların avlanmasına karşı ayağa kalkan insanlık, Gazze"de fosfor bombalarıyla öldürülen çocukları terörle mücadelenin yan hasarı olarak görürse bundan adalet duygusu telafisi zor şekilde hasar görür” dedi

Başbakan Erdoğan dün yedincisi düzenlenen ABD-İslam Dünyası Forumu"na katılmak üzere Katar"a gitti. Batı"nın İslam dünyası ile ilişkilerinde büyük gerilemeye yol açan 11 Eylül saldırılarının ardından iki taraf arasındaki ilişkileri yeniden ısıtmak için oluşturulan foruma ABD"yi temsilen Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Demokrat Senatör John Kerry, Afganistan ve Pakistan özel temsilcisi Richard Holbrooke, Müslüman dünyası özel temsilcisi Farah Pandith katıldı. Erdoğan ana konuşmacı sıfatıyla kürsüye ilk çıkan isim oldu. Başbakan “Rahman ve Rahim olan Allah"ın adıyla” sözleriyle başladığı konuşmasında özellikle Gazze konusunda Batı dünyasına sert mesajlar verdi:

* SAVUNMASIZ İNSANLAR ÖLDÜ

Gelişmiş dünya, kutuplarda nesli tükenen hayvanları önemsediği kadar, yağmur ormanlarını önemsediği kadar, buzulların erimesini önemsediği kadar çocukların katledilmesini de önemsemelidir. Fok balıklarının avlanması karşısında ayağa kalkan insanlık, fosfor bombalarıyla öldürülen çocukları, vicdanını rahatlatmak amacıyla terörle mücadelenin yan hasarı olarak görürse, bundan tüm insanlığın adalet duygusu telafisi zor şekilde hasar görür. İşte bunun örneğini Gazze"de yaşadık ve Gazze"de fosfor bombaları atıldı. Bin 500 insan öldürüldü. Çocuk, yaşlı, kadın... Savunmasız insanlar. 5 bin aile çadırlarda yaşıyor. Bir yıl önce donörler toplandı, kararlar alındı. Peki hala alt yapı, üst yapısıyla ilgili Gazze"de en ufak bir çalışma var mı, yok. Ben şimdi sesleniyorum, ey insanlık neredesin, ey yöneticiler neredesiniz? Buraya niçin inşaat malzemeleri giremez, niçin inşaatlar yapılamaz? Bunu nefsime de şahsıma da soruyorum, tüm insanlığa da soruyorum.

* KÖKTENCİLİK SİRAYET ETTİ

Kültürler arası çatışma eğilimleri de önümüzde ciddi problem olarak duruyor. Son derece sinsi şekilde, alttan alta ırkçılık gibi, anlayışsızlık, ayrımcılık, köktencilik, aşırılık gibi sorunlar toplumlara adeta ölümcül bir virüs gibi nüfuz etmeye çalışıyor. 11 Eylül saldırılarının ardından sadece ABD"de değil, başta Avrupa olmak üzere çok geniş bir coğrafyada topluma, özellikle de gençliğe sirayet ettiğine şahit oluyoruz. İslam ve terörizm kavramları yerli ve yersiz son derece sorumsuz şekilde yan yana getiriliyor ve bu şekilde ayrımcılık körükleniyor. İslam dünyasında bazı ülkelerin yerel kıyafetleri, sakalları, örtüleri, hatta kullandıkları bazı kelimeler bir terör aksesuarıymış gibi lanse ediliyor. Toplumlara pompalanan antipatiler derin kaygıların ortaya çıkmasına, toplumların birbirine şüpheyle bakmasına sebep oluyor.

* İSLAMİFOBİA IRKÇILIK TÜRÜDÜR

Hiçbir semavi din terörü teçhiz etmez, teröre cevaz vermez. Irkçılık ne kadar tehlikeliyse, antisemitizm ne kadar tehlikeliyse, ayrımcılık ne kadar tehlikeliyse İslamifobia da en az o kadar tehlikelidir. Çünkü diğer ayrıcılık türleri gibi İslamifobia da bir ırkçılık türüdür, bir insanlık suçudur.

* İSLAMİ TERÖR KAVRAMINI REDDEDİYORUM Hazreti Muhammed"in birçok hadisinde insan öldürmek en büyük günah olarak görülür. İslam"da esas olan asla ve asla öldürmek değil, tam tersine yaşatmaktır. Bu bağlamda bir Müslüman olarak "İslami terör"kavramını toptan reddediyorum. Terörle İslamı bir arada görmek bizim kanımıza dokunur. Kendileri için "İslamcı"ya da "Müslüman terör örgütü" kavramını kullananları, anlayışlarını gözden geçirmeye davet ediyorum. Bu noktada İslam ülkelerinin de ciddi bir özeleştiride bulunmasını kaçınılmaz buluyorum. İslam dünyası kimden gelirse gelsin, hangi gerekçeyle hangi saikle olursa olsun insanlığa karşı işlenen her türlü suça karşı tam bir dayanışma içinde olmalı ve net bir tavır almalı. Aynı şekilde Batı dünyası da başta ABD ve AB olmak üzere kendi topraklarında hızlıca ve sinsice ilerleyen İslamifobia karşısında ciddi tedbirler almalı ve bu tehlikeli tırmanışı da engellemelidir.

* ABD"NİN ÇABALARINI DESTEKLİYORUZ ABD yönetiminin Ortadoğu"ya ilişkin tutumunu İsrail ile Filistin arasındaki görüşmelerin başlatılmasına yönelik çabalarını, bölgede kalıcı barışın tesisi açısından bir fırsat olarak görüyor ve destekliyoruz. Ancak burada tüm sorumluluk ABD"nin omuzlarına bırakılamaz, bırakılmamalıdır. Hepimizin bu yönde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi önem taşıyor.

ERDOĞAN ANA KONUŞMACI

Başbakan Erdoğan. ABD-İslam Dünyası Forumu"na ana konuşmacı olarak katıldı. Türk heyetinde Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Enerji Bakanı Taner Yıldız, milletvekilleri ve bir grup iş adamı yer aldı. Foruma ayrıca Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu da katıldı.

Obama"dan Müslüman temsilci

ABD Başkanı Obama da foruma bir video kaydıyla seslendi. Obama ABD"nin ilk kez Müslüman dünyasıyla temaslarda bir İslam temsilcisiyle yer alacağını bu ismin de Harvard Üniversitesi"nde İslam üzerine çalışmalar yürüten Rashad Hüseyin olduğunu duyurdu. Başbakan Erdoğan, Rashad Hüseyin"in İslam Konferansı Teşkilatı"na ABD temsilcisi olarak atanmasını “Sayın Hüseyin"i böyle önemli bir göreve atamasının altındaki inceliği biliyorum. Bundan dolayı kendilerini özellikle kutluyorum, tebrik ediyorum. Bu önemli bir adım bu işin laf kısmı değil, uygulama kısmı. Tüm mesele bu uygulamanın neticelerini de süratle alabilmek” diye yorumladı. - vatan