“Aşk çok güzel şey” diyen sanatçı, buna rağmen Karagöz"ün evlilik teklifini kabul etmediğini açıkladı: “Bu yaştan sonra olmaz artık, çok geç!”

“Kadın ile Memur” oyunuyla tiyatroya dönüyorsunuz. Herkesin kendini dizi film sektörüne attığı bu dönemde, tiyatroya bu sadakat nedir?

- Aşağı yukarı beş yıldır tiyatro yapmıyorum. Ama bizim esas işimiz tiyatro. Biz pillerimizi orada şarj ediyoruz.

Elektriği oradan alıyor, ondan sonra götürüp başka yerlerde kullanıyoruz. Tiyatroyu çok seviyorum, o çok farklı bir şey. Birebir insan ilişkisi var bir kere... Halkın nefesini duymak, o alkışı alabilmek bambaşka bir duygu. Tiyatrosuz duramıyorum.

Peki bu uzun aranın sebebi neydi o halde?

- Uzun zamandır zaten oyun arıyordum. Bizim ülkemizde kadın piyesi bulmak çok zor. Ülkemizde demeyeyim gerçi, tüm dünyada bu sıkıntı var. Her şey erkeklere yönelik. O yüzden uzun süre oyun aradım. İtalyan yazar Aldo Nikolai"nin kaleme aldığı “Kadın ile Memur”u okuyunca çok sevdim ve “Hemen bunu günümüze uyarlayalım” dedim. Genç kalemimiz Uğraş Güneş, oyunu bize uyarladı. Uyarlama da çok güzel olunca düşündüm bunu sahneye kim koysun diye. Bu arada Kemal Kocatürk"le “7 Kocalı Hürmüz”de beraber çalışmıştık. Onun rejisini yapmıştı şehir tiyatrosunda. Kemal de çok beğendiğim arkadaşım. Onunla çalışmak istedim.

BANA BİR DELİ DOKTORU LAZIM

Oyunda “Delidir, ne yapsa yeridir”den hareketle düzeni, gidişatı eleştireceksiniz. İnsanların fikrini söylemeye çekindiği bir dönemde böyle bir oyunla sahneye çıkmak cesaret işi...

- Bir şeylerin söylenmesi ve birilerinin de buna kalkışması gerekiyor. Yıllardır aynı şeyi yapıyorum. Ters giden şeyleri eleştirmek, ilk defa yaptığım bir iş değil. Biraz cesur olmak gerekir. Zaten belli bir dünya görüşümüz var.

Gördüklerimizi sunmaya çalışıyoruz. Yıldız Hanım"ın (Kenter) bir sözü var, “Bizim diyaframımız çok büyüktür.

Bağırırsak sesimiz çok yüksek çıkar” der. Onun için oyunculuk, Tanrı"nın bize verdiği bir hediyedir. Ben bunun için ona çok şükrediyorum.

Beş yıl sonra tiyatro seyircisiyle buluşacak olmak, sizi heyecanlandırıyor mu?

- Çok heyecan var. Ben evde de “Galiba oynayamayacağım. Umut acaba yapabilecek miyim” deyip duruyorum.

“Anne saçmalama” diyor bana. Yani prova yaparken bile “Galiba bu sefer beceremeyeceğim” diye düşünüyorum.

Dün bir doktor arkadaşımı aradım, “Bana bir deli doktoru lazım” dedim. Çok şaşırdı. Gelsin bir seyretsin beni istiyorum çünkü. Şizofren bir kadını canlandırıyorum ya... Bir doktorun gözüyle bakıp, “Oya Hanım o kadar abartmanıza gerek yok” diyebilir. Onun için kendime bir deli doktoru çağırsam iyi olacak!

Yalnız size bravo! Biz bu tür şeyleri hep yabancı oyuncuların röportajlarında okuruz. Kadın fahişeyi canlandıracaktır, altı ay aralarında yaşar, gözlem yapar. Bizdeyse bu tür çalışma pek yapılmıyor bildiğim kadarıyla...

- Ben kimseyi bu konuda suçlamıyorum. Çünkü bizdeki sistem böyle. Bir oyuncunun bunu yapabilmesi için ne imkanı ne de zamanı var. Biz artık seçebilecek duruma geldik. İstediğimiz zaman istediğimiz şeyi yapabiliyoruz.

Hollywood"daki adamın altı ay çalışma yapmaya maddi-manevi imkanı var. Bizde “Sana film çekeceğiz” diyorlar, peki diyorsun. Sen ne kadar oyuncuysan, kendi beyninde ne varsa onu çıkarıyorsun ortaya.

Bu yaştan sonra olmaz

Aşk ne kadar mutlu etti sizi?

- Aşk çok güzel şey... Yani her zaman insana yeni bir iş ve yeni bir aşk lazım.

Ali Karagöz, kameralar önünde size evlilik teklifinde bulundu. Gerçek miydi, yoksa eğlence olsun diye mi yaşandı o sahne?

- Ali hep evlilik teklif ediyor ama ben kabul etmiyorum. Bu yaştan sonra olmaz artık, çok geç. Böyle mutluyum ve o mutluluğun bozulmasını da istemiyorum.

Yeni insanlar lazım

“Olacak O Kadar” yıllarında da karakterden karaktere giriyordunuz. Ama ikilinin, ikinci kişisi olarak anılıyordunuz.

Tek başınıza olmanız Oya Başar adını güçlendirdi bence...

- Çoğu kişi aynı şeyi söylüyor. “Olacak O Kadar” yılları benim için önemliydi. o deneyimler bize artı olarak geri döndü. Elbette ki insanın kendi başına da iş yapması gerek. Farklı nefeslerle oynamalısın, yeni bir şeyler tanımalısın. Geçenlerde bir röportajda sordular, “Eskiden oynadığınız bir oyuncuyla oynamak ister misiniz?” diye.

Oynamak istemem. Çünkü yeni insanlar tanımak istiyorum, yeni nefeslerle oynamak istiyorum. Onların nefesine ulaşmak istiyorum.

YENİDEN TİYATRO

Oya Başar, Kemal Kocatürk başrolü paylaştığı “Kadın ile Memur” adlı oyunla, beş yıl aradan sonra tiyatroya dönüyor.

hürriyet