Türkiye’nin AB süreci Kanada’da yayımlanan The Star gazetesinde geniş yer buldu. Gazete, Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’yi reddederken, Moldova, Ukrayna ve Rusya ile vizeleri kaldırmayı görüştüğünü belirterek, “Avrupa Birliği uzun yıllar boyunca, çok büyük ve çok fakir olduğunu söyleyerek Türkiye’nin Birliğe ait olmadığını söyledi durdu. Şimdi borç krizi, avro bölgesini batmanın eşiğine getirmişken Türkiye ekonomisi gelişiyor” ifadelerine yer verdi.

AB haber’e göre, The Star gazetesi, AB’nin şimdilerde Türkiye’yi reddederken, Moldova, Ukrayna ve Rusya ile vizeleri kaldırmayı görüştüğünü belirterek, AB’nin uzun yıllar boyunca, çok büyük ve çok fakir olduğunu söyleyerek Türkiye’nin Birliğe ait olmadığını söylediğine dikkat çekerek şu ifadeleri kaydetti:
“Şimdi borç krizi, euro bölgesini batmanın eşiğine getirmişken Türkiye ekonomisi gelişiyor.Çin’in ardından, ikinci en büyük büyüme rakamına sahip ve ayrıca Avrupa’nın da en hızlı büyüyen ülkesi.”

-TÜRKİYE’NİN TEMEL GÖSTERGELERİ OLDUKÇA İYİ”-

Gazete, Türkiye’nin temel göstergelerinin oldukça iyi durumda olduğunu vurgulayarak, “Düşük açık (GSYH’nın yüzde 2.8’i) ve borç stokunun GSYH’ya oranı da düşük.Türkiye’de yüzde 43 olan bu oran, İtalya’da yüzde 120 ve Yunanistan’da yüzde 130. İhracat rekor kırıyor.Kanada Post, Türkiye’de yapılmış 4800 Ford marka araç alıyor ve AB vatandaşı yaklaşık 200 bin kişi Türkiye’de çalışıyor” şeklinde yazdı.
Türkiye’nin 10 yıl öncesinde Yunanistan’ın bugünkü hâlinden daha kötü durumda olduğu hatırlatılan haberde, “Enflasyon yüzde 75 ve faizlerde yüzde 100’lerdeydi. IMF’nin kurtarma paketini; mali disiplin, deregülasyonlar, daha düşük faizler ve iyi bir yönetim takip etti. Elbette şansları da yaver gitti. Küresel refah ortamı, rekor seviyede yabancı yatırıma yol açtı” görüşüne yer verildi.

-TÜRKİYE KÜRESEL KRİZDEN KANADA'DAN ÇABUK ÇIKTI-

Türkiye’nin 2008’deki küresel krizden, hiçbir sektör için kurtarma paketi olmaksızın, Kanada’dan daha çabuk çıktığı belirtilerek, dünya ekonomisinde 17. sırada olan Türkiye’nin, 10. sırayı hedeflediğine dikkat çekildi. Gazete bu çerçevede şu ifadeleri kaydetti:
“Ancak tüm bunlara rağmen Avrupa Birliği, 1996’da Gümrük Birliğine katılmış olan ve 2005 yılından bu yana üyelik müzakerelerini yürüten Türkiye’yi kucaklamıyor. Makul olmayan taleplerin bulunduğu bir ortamda, müzakere başlıklarından 35’i donmuş vaziyette.”

-AB YETKİLİLERİ KIBRISIN HATA OLDUĞUNU ANLADI-

Haberde, Avrupalı yetkililerin, şimdilerde Kıbrıs’ın AB'ye alınmasının büyük bir hata olduğunu kabul ettikleri belirtilerek, Avrupa’nın istatistik kurumu Eurostat’ın ortaya koyduğu verilerin; Türkiye’nin Bulgaristan, Romanya, Letonya, Polonya ve Litvanya’nın Birliğe girdiği dönemdekinden daha yüksek bir GSYH’ya sahip olduğunu ortaya koyduğuna işaret edildi.

2050’ye gelindiğinde, Avrupa’nın işgücünün 50 milyon kadar noksan olacağını belirten gazete, Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük çalışan nüfusuna sahip olduğuna ve Türklerin sadece yüzde sekizinin 60 yaşın üzerinde olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’deki işgücü Avrupa’ya bakıldığında, haftada en fazla saat çalışan işgücü ve ayrıca yıl içinde raporlu gün sayısında da en geride yer alıyor” şeklinde yazdı.

Ayrıca, “Müslüman Türkiye’ye yönelik bağnaz muhalefeti gizlemek için sunulan bahaneler, bir bir ortaya çıkıyor” görüşüne yer verilen haberde, “Kısa süre önce Türkiye, Avusturya’nın eski Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik’in, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) başına atanmasını veto etti. Salzburg’da İslam karşıtı zehrini kustuğunu gördükten sonra, bence de bu doğru bir karardı” yorumunu yaptı.

-AB’YE GİRİLMESİNİ İSTEYEN TÜRKLERİN ORANI YÜZDE 17-

Türkiye’de kamuoyunun da değiştiğine dikkat çekilen haberde, “Pew kamuoyu anketine göre, AB’ye girilmesini isteyen yüzde 70'lik oran, şimdilerde yüzde 17’lere geriledi. Başbakan Tayyip Erdoğan, son seçim kampanyasında Avrupa’nın adını çok az zikretti” denilerek şu ifadeler kaydedildi:

“Çok geç olmadan Türkiye ile siyasi ve ekonomik alanda daha yakın ilişkiler tesis edilmesi, hem Kanada’nın hem de Batının yararına olur. Aksi hâlde kendimize şunu soracağız: Türkiye’yi kaybeden kim?”