İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Bektaş, gereksiz yere ekmeğin diyetten çıkarılmaması gerektiğini söyledi. Bektaş, buğday ve bazı tahıllarda gluten denilen bir çeşit proteinin bulunduğunu ve glutene karşı duyarlılık durumlarına en sık 'çölyak hastalığı' ve 'çölyak dışı gluten duyarlılığı' olarak rastlandığını bildirdi. Çölyak hastalığının genetik yatkınlığı olanlarda yüzde 1 oranında görülen bir hastalık olduğunu ve iddia edilenin aksine yeni bir hastalık olmadığını kaydeden Bektaş, "İnsanların M.Ö. 9000 yılında buğday ile beslenmeye başlamaları ile ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Buğday ile ilişkili hastalıklar tarihte kayıtlara ilk olarak M.Ö. 1. yüzyılda geçmiştir. Ancak, ileri tıp tetkikleri ile kesin teşhisi konulabilen bir hastalıktır. İlk kez İngiliz Patolog Samuel Gee ile 1888'de tıp literatürüne bugünkü modern tanımıyla girebilmiştir" diye konuştu.

Çölyak dışı gluten duyarlılığının son yıllarda tanımlanan ve toplumda yüzde 4-5 oranında görülen bir durum olduğunu vurgulayan Bektaş, "Şişkinlik, gaz, karında hassasiyet gibi daha çok sindirim sistemi bulguları vardır. Bu hastalık grubu iddia edildiği gibi artış göstermemektedir. Eskiden bu tür yakınmaları olanlar 'huzursuz bağırsak' tanısı almaktaydılar. Ancak bu hastalığın tanımlanmasıyla 'huzursuz bağırsak' tanısı düşünülen hastaların bir kısmının 'çölyak dışı gluten duyarlılığı' olduğu ortaya çıkmıştır. Her iki durumda da beslenme düzeninden glutenin kaldırılmasıyla sorun giderilir" ifadelerini kullandı.

"GEREKSİZ YERE GLUTEN DİYETTEN ÇIKARILMAMALI"

Glutenin kısıtlanması ile değil, tamamen diyetten çıkarılması ile glutensiz diyetin mümkün olabileceğine dikkat çeken Bektaş, şöyle devam etti:

"Çünkü çölyak hastalarında bir çay kaşığının yarısından daha az un bile klinik tablonun görülmesine yol açmaktadır. Hastalarda günlük 100 miligram üzeri gluten alımı yakınmalara neden olur. Bir ince dilim ekmekte bin 500 miligram gluten olduğu unutulmamalıdır. Şimdilerde ıslah edilmiş yüksek verimli buğday çeşitlerinin gluten oranlarının çok yüksek olduğu, bunun da çölyak hastalığının ortaya çıkışına neden olduğu gibi bilimsel olmayan görüşler kamuoyunda yer almaktadır. Bütün buğdaylarda temel protein glutendir. Farklı buğday çeşitleri arasında gluten oranları bakımından farklılıklar olabilir.

Glutenle ilişkili hastalığı olmayanlarda bu bitkisel proteinden zengin beslenmenin sakıncası yoktur. Keza ziraat, hayvancılık ve gıda açısından bakıldığında gluten istenilen bir proteindir. Çölyak hastalığı genetik yatkınlığı olan bireylerde görülen bir hastalıktır. Böyle bir durum söz konusu değilse gluteni fazla miktarda tüketmek hastalığı ortaya çıkartmamaktadır. Dünyada 6-7 milyar dolarlık glutensiz diyet pazarı vardır. Gittikçe artan ve büyüyen bu pazar, tahıl karşıtı propagandaların yapılmasına neden olmaktadır. Gluten ile ilgili hastalığı olmayanlarda bile glutenin diyetten çıkarılması önerilmektedir. Gluten, çavdar, arpa ve yulafta varken, mısır ve pirinçte bulunmaz. Gluten içeren tahıllar yiyecek ve katkı maddesi olarak ekmek dışında da birçok gıdada bulunmaktadır. Kesin olarak gluten ile ilişkili hastalık tanısı almamış olanların, bu gıdaları hayatlarından çıkarması hem zor, hem pahalı, hem de gereksizdir. Böylelikle tahıllar gibi temel besinlerden boş yere mahrum kalmazsınız. İlaveten gluten içermeyen diyetlerde yeni ortaya çıkan (bazı toksik metal içeriği) risklerden de korunmuş olursunuz."