Alınak, yaptığı yazılı açıklamada, “AKP"nin çıkardığı çağdışı ceza kanununa göre verilen bu ceza kölelik devrinde verilen kürek cezasından farksızdır. Bilindiği gibi kürek cezası eskiden gemilerin insan ve rüzgar gücüyle yüzdürüldüğü zamanlarda daha çok kölelere verilirdi. Victor Hugo" nun ünlü eseri Sefiller" deki Jan Valjan ekmek çaldığı için kürek cezasına mahkum edilmişti. Ben de toprağı kürek ve kazmayla eşeleyip ağaç dikmekle cezalandırıldım. Bir de ağaçlara bekçilik yapmak zorundayım. 5 ay içinde bir ağacın bir dalı bile kırılsa yine hapishaneyi boylayacağım. Yani Jan Valjan"ın çağımıza uyarlanmış cezası ile cezalandırıldım” dedi.

“Yarın fikir adamlarına umumi yerlerde tuvalet temizleme cezası verilmeyeceğinin hiçbir garantisi yoktur. Bir insanın emeğini satarak tuvalet temizliği yapmasına saygı duyarım. Ancak korkunç olan şey bir işin zorla yaptırılması ve insan onurunun ayaklar altına alınmasıdır” diyen Alınak, şunları da kaydetti:

“Böyle bir zorlama insanın kendisine olan güvenini kaybettiren ruhsal bir katliamdır. Mahalledeki komşularım bilirler, günümün en az iki- üç saati bahçemizdeki ağaçlarla geçer. Ağaçların hepsini kendim diktim. Acaba Başbakan Tayyip Erdoğan ve bu ceza kararında imzası olan hakimle savcı tüm hayatları boyunca kaç ağaç diktiler?
Kars Cumhuriyet Başsavcılığı Denetleme Şube Müdürlüğü"nün 2009/72 sayılı yazısı ile bana verdiği 10 günlük süre bugün doluyor. Bu durumda ya kazma ve küreği sırtlayıp 500 fidan dikerek 5 ay boyunca bakımını ve bekçiliğini yapacağım, ya da 11 ay 20 günlük hapis cezasını tercih edeceğim.

Ben bu onur kırıcı cezaya boyun eğmektense sivil itaatsızlık yapıp cezaevine girmeye karar verdim. Bedenimi tutsak edebilirler, fakat onurumu ve ruhsal özgürlüğümü çarmıha vuramazlar. Bu durumda mahkeme CMK" nun 231.maddesine göre verdiği 11 ay 20 günlük hapis cezasını işleme koyacaktır.

Bu ceza da öteki tüm cezalarım gibi ölümsüz sevdamız özgürlük ve demokrasi uğruna ödeyeceğim bir bedel olacaktır.”